Gıdaya ulaşımda “Kriz” endişesi
(HABER MERKEZİ)-TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, son dönemde özellikle un, süt, şeker, yağ gibi temel gıda maddeleri başta olmak üzere katlanan gıda fiyatlarının dar gelirli gruplar için gıda teminini ciddi şekilde zorlaştırdığını söyledi. Alparslan, gıda yoksunluğunun neden olacağı dramatik tablolarla karşılaşmamak adına gerekli önlemlerin biran önce alınması çağrısında bulundu.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, olağandışı artış gösteren girdi maliyetleri sonucunda gıda fiyatlarının da yükselmesinin gıdaya erişimde ciddi sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyledi. Gıdanın sağlıklı, besleyici, nitelikli ve erişebilir olması üzerinden savundukları kriterlerin, günümüzde “gıdanın bulunabilirliği” talebi seviyesine gerilediğini ifade eden Alparslan “Hal böyle olunca da özellikle olağan dışı dönemlerde seçici olmak yerine insanlar bulabildiği ile yetinme zorunluluğu nedeniyle dengeli beslenme bir yana açlıkla yüz yüze kalmaktadır.” dedi.
YAPISAL SORUNLAR AŞILMALI
Gıdadaki yüksek fiyat sorununun ortadan kaldırılabilmesi için yapısal sorunları aşılması gerektiğine değinen Alparslan “ Ülkemizde sorunları, kalıcı çözüm yerine dışalımcı politikalarla çözmeye yönelik yaklaşımların hız kesmeden devam etmesi, haklı gerekçelerle kâr elde edemeyen çiftçilerimizin üretmekten vazgeçmesi sonucunu doğurmaktadır. Gıda ve gıda hammaddesi ihracatı yapan ülkeler zorlu dönemlerde kendi üretimlerini ve stoklarını büyütüp ihracatı durdurması da ithalatçı bir ülke olan Türkiye’yi zora sokmaktadır. Yanlış politikalar sonucu üreten çiftçi para kazanamamakta, tüketici ise pahalı gıda tüketmektedir. Bu durum ise ülkemizi önümüzdeki süreçte de ciddi anlamda gıda güvencesi ve gıda tedariği sorunuyla karşı karşıya getireceğine dair kaygımızı arttırmaktadır.”diye konuştu.
“SORUNLARIN GIDA KRİZİNE DÖNÜŞMESİNDEN ENDİŞELİYİZ”
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, iklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesi, ormanların, sulak alanların ve ekosistemlerin tahrip edilmesi, tarım alanları ve meraların amaç dışı kullanılması, yoğun girdi kullanımına dayalı endüstriyel tarım, artan nüfus gibi sorunların yakın gelecekte su krizine, toprak kıtlığına ve dolayısıyla gıda krizine dönüşebileceği konusunda da endişelerini aktardı. Olumsuz gidişi durdurmak için her koşulda üretmeye devam etmek, üretimi ve üreticileri desteklemek gerektiğini ifade eden TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Alparslan şöyle devam etti;
“Ülkemizde gıda krizi riskinden kurtulabilmek ancak üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal çıkarları, kamu harcamalarında lüks ve savurganlığa dayalı yönetim anlayışı yerine tasarrufları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen “Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları”nın ivedilikle yaşama geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Güvenilir gıdaya erişim hakkı en temel haktır. Gıdaya erişim bir sorun ve endişe kaynağı olmaktan çıkarılmalıdır. En temel ve ertelenemez ihtiyaç olan gıdanın, herkes için kolayca, yeterince ve sürdürülebilir şekilde erişilebilecek duruma getirilmesi hayati derecede önemlidir. Özelikle son günlerde un, süt, şeker, yağ gibi temel gıda maddeleri başta olmak üzere katlanan gıda fiyatları dar gelirli gruplar için gıda teminini ciddi şekilde zorlaştırmıştır. Döviz kurundaki artış ve güvensizliğin de etkisiyle gıda hammaddesi tedarikindeki belirsizlik gıda sektörünü önünü göremeyecek duruma getirmiştir. En temel besin kaynaklarımızdan ekmeğin sembolik anlamı vardır. Kısa sürede %300’lere varan girdi fiyatlarındaki artışlar ekmek fiyatlarının artmasına yol açmıştır. Halk Ekmek büfelerinin önünde oluşan kuyruklar ibret vericidir. Gıda yoksunluğunun neden olacağı dramatik tablolarla karşılaşmamak adına gerekli önlemler biran önce alınmalıdır.
GIDAYA ULAŞMADA YAŞANAN SORUNLAR NASIL AŞILIR?
Bu doğrultuda sorunun çözümüne yönelik ilk etapta yapılması gerekenler:
- Fiyat artışı ve hayat pahalılığı anlamına gelen enflasyon acilen dizginlenmelidir.
- Döviz artışının önüne geçilmeli ve her geçen gün halkın cebindeki paranın erimesine izin verilmemelidir.
- Tüm gıda maddelerinde KDV oranı %1`e çekilmelidir.
- Asgari ücret, gerçek enflasyon rakamları oranında artırılmalı insanca yaşanır seviyeye çıkarılmalıdır.
- Tarımsal üretim gerçek anlamda desteklenmelidir.
- Küçük aile işletmeleri ve kooperatifler önemli bir fırsat olarak görülmeli, işlevleri ve değerleri arttırılmalıdır.