FRANSIZIN POZANTI TABURU BEZGİN, BİTKİN YOLA DÜŞTÜ

YEDİNCİ BÖLÜM

Fransızlar artık Pozantı’ya yanaşamayacaklarına iyice inanmışlardı.

Garnizona ne yiyecek, ne silah ve ne de ilaçulaştoırma olanakları kalmamıştı. Uçakla bir mektup atarak Mesnil’e “Kemalistleri aşamıyoruz. Başının çaresine bak. Huruç harekatıyla çıkarsan dağ yolundan gel. İstersen teslim de olabilirsin” dediler. Binbaşı da, artık yapılacak başka bir şey kalmadığına inanmıştı. 26 Mayıs günü askerlerini toplayıp. Genel Komutanlık emirnamesinden bahsetti. Talimat üzerine, taşınamayacak fakat işe yarar her şeyin tahrip edileceğini bildirirken, “Fakat bir istisna ile; Türk ve Fransız yaralıların tamamı kışlaya taşınacak ve kışlaya en ufak bir zarar verilmeyecektir” dedi. Döndü, koruduğu kışla binasına doğru uzun baktı.  Ardından, Sinan Paşa’ya hitaben şu mektubu yazdı:

“Efendim,  Sonuna dek görevimi yaptım ve verilen Emire uyarak Pozantı’dan ayrılıyorum. Yaralıların bir kısmı yol koşullarına karşı dayanamayacak durumdadır. Onları burada bırakıyorum. İnsani duygularınıza güvenerek yaralı askerlerimizi tedavi ettireceğinize ve koruyacağınıza inanıyorum. Ben de aynı davranışı gösterdim.

26 Mayıs 1920, Pozantı Garnizon Komutanı Binbaşı Mesnil”

Saat 20:00 sularında tabur harekete geçerek yola düştü. Yarma harekatı sıkıntılı olmamıştı. Saat 22:00 de, durum Sinan Paşa’ya iletildi. Tekelioğlu Sinan hemen yola koyuldu. Bu arada Çamalan-Tarsus yolunun adamakıllı tutulması için yeni emirler gönderdi. Artık Toroslar tamamen elimizdeydi.

MESNİL EN KÖTÜ KADERE YÜRÜDÜ

Tabur, gelen mektuptaki öneriye uyarak şoseyi terk edip Karboğazı’na doğru yöneldi. Bir süre sonra karşılaştıkları köylü kadına para vererek bulabileceği her türlü yiyeceği getirmesini istediler. Kadın “Tamam” diyerek ayrıldı ve koşarak Gülek’e gelip durumu bildirdi.

Bundan sonraki olayları ayrıntılarıyla geniş geniş önceki yıl yazmıştım. Sanırım Ocak içinde tekrar ele alacağım. Bu nedenle kısaca bahsedip geçiyorum.

Gülek’ten 40 mücahit yola çıktı. Karboğazı’na yaklaşırken 4 kişi daha katıldı. 44 yiğit çok iyi mevzilendiler ve koca taburu bir anda yaylım ateşine tutarak esir aldılar. Esirler Gülek Köyünün hemen Güney yamacındaki Gelgez Mevkiine getirildi. Burada gürül gürül akan bir pınar ve esirleri rahatça kontrol altında tutabilecek kale gibi duvarları olan eski bir han vardı. Bitkin Fransızlara burada kazanlar dolusu bulgur pilavı ve buz gibi ayran ikram edildi.

Esir tabur, öncelikle Bucak’a getirildi. Burada hem mücahitlerimiz, hem de esirler dinlendikten sonra Hacıkırı Tren İstasyonu’na gönderildi. Mesnil de, taburunun başında idi ve rütbesine paralel saygı hiç kesilmedi. Ancak, Binbaşıdaki tedirginlik sürüyordu. Bir ara, kendisine doğru yaklaşan bir grubu hissetti; bilinçsizce gözlerini o yöne çevirince sanki heykel oldu taş kesildi… Yüzü aydınlanmış, gözleri parlamıştı. Belemedik çarpışmasında Türklerin eline geçen eşi, bu grubun önünde, sağlıklı, mutlu bir görünüşle yaklaşıyordu. Bayan Menil, saniyeler içinde, esir düştüğü andan itibaren Yedek Subay İbrahim Bey’in himayesi altında nasıl konuk edildiğinden girip hastanede sürdürdüğü göreve ve kendisine sevgi ile yaklaşan Türklere kadar neler anlattı neler… Binbaşı Menil, üstündeki tedirginlikten kurtulmuş, durgunluğu atmıştı. Artık güler yüzlü, neşeli bir kumandan gibi algılanıyordu…

MUSTAFA KEMAL PAŞA ULUKIŞLA’YA YÖNELDİ

Aradan iki ay, on gün kadar geçmişti. Mustafa Kemal Paşa, 5 Ağustos 1920 günü Pozantı’da kongre yaptı. Adana Beyannamesini yayınladı. Dönüşte, programda olmamasına karşın sürpriz bir kararla treni Ulukışla İstasyonuna çektirdi. Binbaşı Mesnil ve eşi burada, kendilerine tahsis edilen bir evde kalıyordu. Paşa, ziyaretlerine gitti. Koşulların barışa doğru yönlendiğini anlattı. Kısa br süre sonra ülkelerine dönebileceklerini ümit ettiğini ekledi.

YARIN: FRANSIZIN SÜNGÜSÜ FENA DÜŞTÜ

ANIT

KARBOĞAZI ANITI: İnanılmaz zafere layık bir anıt bugün Karboğazı düzlüklerinde yükseliyor. O muhteşem zaferi sağlayan 44 yiğidimizin adı bu anıtta yazılıdır.

HAN

GELGEZ HANI: Ancak kalelerde görülebilen kalın duvarlarla çevrili bu antik hana 650 esir getirilip bulgur pilavı ve ayranla doyurulmuştu. Sırası gelmişken yazalım; Pozantı Taburunun kaç askerle yola çıktığı sorusuna net cevap bulunabilmiş değil. 1200 diye de yazılıdır, 1000 civarı diye de. Sinan Paşa’nın anılarından eşindiğim bilgilere göre çarpışmada 150 -200 ölü vermişler. Bir kısmının da kaçabilmiş olduğunu varsayarsak, gerçek sayının 900 dolaylarında olduğunu düşünebiliriz.

BUCAK

ESİRLER BUCAK’TA: Fransızlar Gülek’ten önce Bucak’a getirilerek burada dinlendirildikten sonra Hacıkırı’na götürüldü.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor