AVRUPA’DA YÖNETTİĞİ MAÇLARDA SAYGI GÖREN HENTBOL HAKEMİ: MEHTAP ŞİMŞEK

Partneri ile birlikte Avrupa’da 500’ü aşkın hentbol maçı yöneten ilk EHF Hakemi Mehtap Şimşek, kadınlara rol model oluyor. Kadınların sporun hatta yaşamın her alanında kendilerini hissettirmeleri gerektiğini belirten Şimşek, hakemlik sayesinde Avrupa ve Balkanlarda gitmediği ülke kalmadığını, bunu kendi olanaklarınla yapamayacağını söyledi.
HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR
Uluslararası ilk kadın Hentbol hakemlerinden birisi olan Mehtap Şimşek, kadınların sporun yanı sıra her alanda kendilerini hissettirmeleri gerektiğini söyledi.
Şimşek, BÖLGE GAZETESİ’ne yaptığı açıklamada, 10 yaşında Mersin Palmiye Koleji Spor Kulübü’nde hentbol ile tanıştığını, daha sonra Mersin Demirspor Kulübü’nde forma giydiğini, 10 yıl kadar başarılı bir şekilde resmi müsabakalarda yer aldığını, hentbolun kendisi için uygun bir spor olduğunun farkına vararak üniversitede bunun eğitimini aldığını anlattı.
Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) hentbol antrenörlük bölümünden mezun olduğunu belirten Mehtap Şimşek, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Kendinizden söz eder misiniz ? Kaç doğumlusunuz? Eğitiminiz nedir? Hentbol ile nasıl tanıştınız ?
Kayseri Sarız ilçesinde 1981 yılında doğdum. Başka anlamda şu anda 40 yaşındayım. 10 yaşında okul dönemlerinde Beden Eğitimi öğretmenlerimin sayesinde Hentbol ile tanıştım. Özel Mersin Palmiye Koleji ile Mersin Demirspor kulüplerinde 10 yıl kadar resmi müsabakalarda forma giydim ve birçok başarıda pay sahibi oldum. Spora ve özellikle hentbolu olan sevgim nedeniyle Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nun (BESYO) sınavlarını kazandım. Kendimi, 4 yıllık üniversite boyunca özellikle hentbolda çok geliştirdim. Orada öğretim görevlisi ve şimdilerde MHK üyesi olan Kamil Dikici hocamdan büyük destek gördüm. Buraya kadar yükselmemde Kamil Hoca’nın da emekleri var. Böylece BESYO Hentbol antrenörlük bölümünden mezun oldum.
Mezun olduktan sonra hentbol adına neler yaptınız? Hentbol oynamayı sürdürdünüz mü? Okul veya kulüp takımı çalıştırdınız mı?
Hentbol, biraz sert bir oyun. İtme, çekme, sarılma, başka anlamda göğüs göğüse mücadele gerektiren bir spor dalı. Ne yazık ki çok ciddi sakatlık geçirdim ve bu spor dalına antrenör olarak devam ettim. Birçok okul ve kulüp takımıyla başarılar elde ettik. Daha sonra, sınavlara girerek Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü kadrolu hentbol antrenörü oldum. Burada farklı yaş guruplarına özellikle kız çocuklarına hentbolu sevdirdim. Başarılı öğrencilere de lisans çıkartarak farklı kulüplerde resmi maçlar oynamalarını sağladım.
Herkesin özellikle kadınların rüyası olan Uluslararası hakemliği nasıl elde ettiniz? Bunun için özel bir uğraşınız, çabanız oldu mu?
Gerçekten çok çaba gösterdim. Ancak, istemek kazanmanın yarısı olduğunu biliyordum. İyi bir hakem olmaya inandım ve istedim. Önce Türkiye liglerinde partnerim Pınar Ünlü Hatipoğlu ile çok başarılı maçlar çıkartarak kendimizi kanıtladık. Kurslara giderek yabancı dilimi geliştirdim. 2009 yılında iyi bir fırsat yakaladım. Kadın hakem sayısı çok yetersizdi. Bu yarışta önde olmayı çok istedim. Kısa zamanda hakemlikte cesur kararlarım, disiplinli davranışım, sporcular kadar koşmam, hatta kıyafetime bile dikkat ettim. Gelecek vadeden hakem oldum. 2005 yılında tamamı İngilizce olan Avrupa Hakemi (EHF) kurslarında fiziği test, yazılı ve sözlü sınavları başarıyla geçtim. Evlendim, çocuğum oldu. Bu nedenle ara vermek zorunda kaldım. Yine de pes etmeden yeniden başlayarak çok sevdiğim hakemliğe devam ettim.
Hentbol sahada iki hakemle yönetilir. Biraz da partnerinizden söz eder misiniz ? Sahada ve özel yaşamınızda İyi anlaşıyor musunuz?
Partnerim Pınar Ünlü Hatipoğlu, dünya iyisi bir dost. Kariyerim boyunca yaklaşık 20 yıldır ayrılmadık ve birlikte düdük çalıyoruz. Kendisi Nevşehir’de Beden Eğitimi öğretmenliği yapıyor. Hem maç yönetirken, hem de özel yaşamımızda çok iyi anlaşıyoruz. İyi bir ikili olduk. Arda adında oğlu var. Benim de 6 yaşında Eylül adında kızım var. Uzun yıllar birlikte maç yönettiğimiz için sahada terse düşmüyoruz ve çok iyi anlaşıyoruz. Bunu gözlemcilerde söylüyor. Ve gözlemcilerden yüksek not alıyoruz. Her maçtan dersler çıkartarak eksiklerimizi tamamen gideriyoruz.
Şimdiye dek uluslararası düzeyde hangi maçlarda görev aldınız? Hangi ülkelere gittiniz? Hedefiniz nedir?
Öncelikle Türkiye’de ilk ve tek EHF hakemleriyiz. Avrupa’da 4, 3 Dünya şampiyonası, Askeri Olimpiyatlar, Üniversite Dünya Şampiyonası, Balkan ve Akdeniz oyunları, Avrupa çeyrek ve yarı finaller ve Avrupa kulüpler kupası maçlar yönettik. Başka anlamda 30’u aşkın ülkede maçlara çıktık. Balkanlar ve Avrupa’da gitmediğimiz ülke kalmadı. Ayrıca Rusya, Dominik Cumhuriyeti, Hindistan’da bile maçlar yönettik. Buralara asla kendi olanaklarımızla ve paramızla gidemezdik. Çabalarımızın, fedakârlığımızın karşılığını aldık. Hedefimiz şampiyonlar liginde görev almaktır. Bunu başaracağımıza inanıyorum. Neden olmasın ? Yeni federasyon başkanı Uğur Kılıç’ın ufku geniş ve büyük hedefleri var. Bunu birlikte vereceği destekle başaracağız.
Yeni hakem olmak isteyen gençlere ve özellikle kadınlara ne gibi önerilerin var? Bunun reçetesi var mı? Ne yapmaları gerekiyor.
Öncelikle okul ve kulüp takımlarında hentbol oynamış gençlerin ve özellikle bayanların hakemlikte zorlanacaklarını sanmıyorum. Elbette oyuncu ve antrenörlerin itirazları olacak. Doğru karar verecekleri gibi, cesur olacaklar. Tribünlerden çirkin sözcüklerde gelecek. Bunlara kulaklarını tıkayarak en doğru kararı vermek gerekir. Önce, kendi illerinde ve çevrede açılacak hakem kursuna girmelidirler. Bol maç ve hakem izleyecekler. Uluslararası oyun kurullarını en ince tarafına kadar öğrenecekler. Hepsinden önemlisi iyi bilgisayar kullanmaları ve İngilizceyi çok üst düzeyde bilmelidirler. Bunun yanı sıra sağlık, beslenme ve sıra özel yaşamlarına da dikkat etmeleri gerekiyor.