VOLKAN DEMİREL’İ FENERBAHÇE VE MİLLİ TAKIMA KAZANDIRDI: HALUK UĞURLUDOĞAN

Haluk Uğurludoğan önce okul takımında, daha sonra da Köprü Yamaçlı kulübü, Adana karması ve profesyonel olarak da Adana Demirspor’da 10 yılı aşkın kalecilik yaptı. Ünlü antrenörlerle çalıştı. Birçok şampiyonluklar yaşadı. Doğan Andaç’ın döneminde genç milli takım hazırlık kampına çağrıldı. Demirspor’un ardından Kartalspor, Kayserispor, Elazığspor, Diyarbakırspor takımlarında forma giydi. Kaleci Antrenör kursu ile (A)  futbol kursunu tamamladı. Antrenör olarak görev yaptığı Kartalspor’da 3. Kaleci durumunda ki Volkan Demirel’i Fenerbahçe ve milli takıma kazandırdı. Adını verdiği Haluk Kaleci Okulu’nda yüzlerce sporcunun kulüplerde oynamasını sağladı.

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

Haluk Uğurludoğan 1 Ağustos 1960 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu Vehbi Necip Savaşan, ortaokulu Yavuzlar, daha sonra da Karşıyaka Lisesi’nden mezun oldu. Düzgün fiziği ve uzun boylu olması nedeniyle okul takımlarında atletizm, futbol, hentbol ve voleybol takımında yer aldı.

İlk resmi lisanslı kulübü Köprü Yamaçlı Kulübü oldu. Başarılı kaleciliği futbol otoritelerinin dikkatini çekti ve Adana karmasına seçildi. Daha sonra da profesyonel olarak Adana Demirspor takımına imza attı. 10 yılı aşkın Mavi-lacivertli formayı giydi. Doğan Andaç’ın döneminde genç milli takım hazırlık kampına çağrıldı.

Futbol yaşantısına Kayserispor, Elazığspor ve Diyarbakırspor’da devam eden Haluk Uğurludoğan, önce kaleci antrenör, ardından (A) antrenör kursuna katılarak diplomasını aldı. Başta Demirspor olmak üzere, Kartalspor’da antrenörlük yaptı. Burada 3. Kaleci konumunda olan Fenerbahçe ve Milli takım kalecisi Volkan Demirel’i kampa götürerek destek oldu.

Uğurludoğan, kendi adını taşıyan “Haluk Kaleci Okulu”nu açarak yüzlerce kaleciyi kulüplere ve milli takımlara kazandıran Uğurludoğan, BÖLGE GAZETESİ’nın sorularını şöyle yanıtladı.

Kendinizden söz eder misiniz? Eğitiminiz nedir? Hangi sporlarla ilgilendiniz? Hangi sporlarda başarılı oldunuz? Neden kaleciliği seçtiniz?

Karşıyaka lisesinden mezun oldum. Fiziğimin düzgün olması, boyumun uzun olması nedeniyle Beden Eğitimi öğretmenleri benim üzerimde durdular. Bu konuda ailemde büyük destek verdi. Atletizm başta olmak üzere, voleybol, hentbol ve futbolda okul takımında forma giydim. Futbolda her mevkide oynayacak kapasitede biriydim. Boyumun uzun olması, iyi sıçradığım ve kaleci olarak daha faydalı olacağıma inandığım için kaleciliği seçtim. Bunda da hayli başarılı olduğuma inanıyorum. Okul takımında antrenörümüz Cihat Aykan’dı. Futbolda bölge ikincisi olduk. Salon sporlarında önemli başarılarımız var. Bizim öğrencilik yıllarımızda maçımız olduğunda okul tatil edilirdi. Tüm öğretmen ve öğrenciler darbuka ve deflerle destek verirlerdi.

Hangi kulüplerde kalecilik yaptınız? İlk lisanslı amatör ve profesyonel kulübünüz hangisi? Özellikle Demirspor’da kaç yıl forma giydiniz?

Henüz 14-15 yaşlarında Köprüköyü Mahallesi ile Yamaçlı Mahallesi’nin birleşmesiyle kurulan Köprü Yamaçlı Kulübü ilk lisanslı olduğum takımdı. Başkanımızda özverili, sporu seven işadamı Hakkı Mansuroğlu’ydu. Hocamız da rahmetli Mehmet Hayta idi. Orada 2 sezon oynadım. Final maçını imkânları bizden iyi olan müessese kulübü Milli Mensucat kulübü ile 5 Ocak Fatih Terim Stadı’nda oynadık. Kaleyi ben koruyordum. Son dakikada hakem hesapta olmayan bir penaltı verdi. İkincilik ile yetindik. Bu arada futbol otoriteleri beni beğeniyorlardı. Rahmetli Mehmet Kargıların çalıştırdığı Adana karmasında da oynadım. Mersin’de yapılan 4’lü bölge turnuvasında hiç gol yemeden şampiyon olduk. Genç Milli Takım Antrenörü Doğan Andaç, İzmit Gölcük’te yapılan milli takım hazırlık kampına davet etti. O dönemde her futbolcu gibi rüyalarıma giren Demirspor’da oynamak en büyük hayalimdi. Demirspor’un alt yapı sorumlusu Ali Hikmet Aydınoğlu’ydu (CORAL) Benim maçlarımı izlediğini söyledi. Profesyonel genç ve amatör takımda oynamaya başladım. Benim gönlümden geçen profesyonel (A) kadroya yükselmekti. Efsane Başkan Hacı Döner, benimle birlikte İbrahim Uzunca’ya ilk kez profesyonel sözleşme imzalattı. Teknik direktörümüz rahmetli Yüksel Doğanay’dı. Böylece Demirspor serüvenim başladı.

Adana Demirspor’da gerçekten forma giymek her futbolcunun rüyası. Demirspor’da mutlu oldunuz mu? Kaç yıl oynadınız? Hangi futbolcuyu model aldınız? Hangi hocalarla çalıştınız?

Tarihi Demirspor’da 10 yılı aşkın forma giydim. Zaman zaman ikinci kaleci oldum. Bunu asla sorun yapmadım. İlk kamp yerimiz olan Raşit Ener tesislerinde oda arkadaşım her zaman saygı duyduğum, Türkiye’de en iyi kalecilerin başında gelen, Artvin doğumlu, asker kökenli bir babanın oğlu, iki üniversite bitiren, annesi vefat ettikten bir gün sonra önemli bir maça çıkan, çok kitap okuyan, adeta filozof gibi, halen görüştüğümüz Demirspor, Galatasaray ve milli takım kalecisi Eser Özaltınde’den çok şey öğrendim. Ve kendime Eser ağabeyi model aldım. Tanrı yolunu açık etsin. Adam gibi adamdı. Kaleci Ahmet Avcılar Altay maçında Mustafa Denizli’ye yumruk attı ve kırmızı kart gördü. 4 maçta ceza aldı. Kaleye geçmek nasip oldu. Yine Orduspor maçıydı. Kaleci İzzet ağabeydi. İlk yarı kötü bir gol yedi. İkinci yarıya çıkmak istemedi. Kaleye ben geçtim 1-0 yenim durumdan, 2-1 kazanmıştık. İyi toplar çıkarmıştım. Bulgaristan Varna’ya kampa gittik. Başımızda Doğan Emültay hoca vardı. Kötü bir sezon geçirdik. Hacı Döner ve Demirdal kardeşlerin ricasıyla o dönem çok popüler olan Coşkun Özarı geldi. Bana çok güvendi. Bir maçta penaltı kurtardım. Koştum Coşkun Özarı’nın elini öpmüştüm. Çetin Güler, Gündüz Tekin Onay, Ali Hoşfikirer, Fuat Muzuroviç, Metin Türel, Nevzat Güzelırmak gibi ünlü hocalarla çalışmıştım.

Demirspor’dan sonra hangi kulüplerde forma giydiniz? Ayrıca antrenör kurslarına katıldınız mı? Nerelerde antrenörlük yaptınız?

Demirspor’dan sonra bir sezon kiralık olarak Kayserispor’a gittim. Ardından Elazığspor’da oynadım. Orada çok sevildim ve iyi insan ve iyi kaleci olduğumu hissettim. O sezon grubumuzda Şekersporlu Levent altın, ben gümüş ve Malatyaspor’lu Şener bronz kaleci seçilmiştik.  Sonra 2 yıl Diyarbakırspor’da oynadım. İlginç bir anım var paylaşmak isterim. Muşsporlu yöneticiler beni çok istedi ve anlaştık. Terörün yoğun olduğu dönemlerdi. Otobüs ile ilk kez Muş’a gitmek için yola çıktık. PKK otobüsü durdurdu. Kimlik kontrolü yaptı. Bizi bir-iki saat beklettiler. Kötülük yapmadılar ama gerçeği söylemem gerekirse çok korktum. Propaganda yaparak otobüsü bıraktılar. Bu olaydan olumsuz etkilendim. Ve sözleşme imzalamadan geri döndüm. Yine bir anı: Daha önceleri Demirspor’dan hocam olan Federasyon görevlisi Çetin Güler (Arap Çetin) beni arayarak kaleci kursu açılacağını buna katılmamın çok yararı olacağını anlattı. Çok ciddiye almadım. Bu kez eşim Sevgi’yi arayarak bir kısım evrakları hazırlamasını istemiş. 18 Kasım 1994 tarihinde eşim uçak biletini alarak beni İstanbul’a yolcu etti. Orada Eser ağabey başta olmak üzere ünlü eski kalecilerle birlikte kursa katıldım. Çetin hocadan allah razı olsun. Bu iyiliğini unutmayacağım. Daha sonra Adana’da Çukurova Üniversitesi’nde 10 yıl profesyonel futbol oynayanlar için 25 Haziran 1995 tarihinde açılan (A) Futbol Antrenör Kursunu’da tamamladım.

Kurstan sonra hangi kulüplerde antrenörlük yaptınız? Ayrıca adınızı taşıyan kaleci okulu da açtığınızı biliyoruz. Bunlardan söz eder misiniz ?

İlk ciddi antrenörlüğümü Samet Aybaba döneminde Demirspor’da yaptım. Daha sonra İstanbul Kartalspor’a gittim. Burada ilginç bir olay yaşadım. Sezon başı kampa götürmek için 5-6 kaleci arasından 3 kişiyi benim belirlememi istediler. 3 kişi arasından Volkan Demirel’i de belirledim. Sıkı bir dostluğumuz oldu. Beni asla mahcup etmedi. Ayrıca çok iyi bir kaleci oldu. Emeklerim helal olsun. Fenerbahçe ile milli takımın değişmez kalecisi oldu. Volkan Demirel, benim iyiliğimi ve desteğimi asla unutmaz. Ayrıca şu anda Adanaspor’da olan Hayrullah Mert Akyüz’de benim yetiştirdiğim bir kaleci. Bir gün eski takım arkadaşım Mehmet Şengüler aradı. Ercan Albay ‘ın teknik direktörlüğünde 3. Ligde Demirspor’da yeni oluşumda benim de yer almamı istedi. Mehmet Şengüler ve İbrahim Uzunca ile birlikte takımı şampiyon yaptık ve 2. Lige çıkmasını sağladık. Aynı ekip devam ettik. Yine bir üst kümeye PTT ligine çıkarmıştık. Daha sonra Türkiye’de eksikliğini hissettiğim ve adımı verdiğim Haluk Kaleci Okulu’nun açılışına Volkan Demirel gelerek beni onure etmişti. Sembolik bir parayla kaleci olmayı düşünen yüzlerce genç sporcuya destek oldum. Şu anda biraz da salgından dolayı 37 öğrencim var. Bunları kulüplere ve milli takımlara hazırlıyorum. Öğrencilerim okulunu engellememek için çalışmalarımızı hafta sonları yapıyoruz. Onların ders notları, sağlığı, beslenmesi ile de ilgileniyorum.

Kaleci olmak isteyenlere ne gibi önerileriniz var? Ayrıca unutamadığınız, size ilginç gelen anılarınızdan söz eder misiniz ?

Atatürk’ün dediği gibi, zeki, çevik ama ahlaklı olacaklar. Çok çalışacaklar. Beslenme, uykularına ve arkadaşlarıyla davranışlarına ilişkilerine özen gösterecekler. Maçlarda kaleciler nasıl yer tutuyor. Korner, yan ve duran toplarda barajı nasıl kurduruyorlar bunları izlemelerini öneririm. Unutamadığım çok anı var. Bunları bir kitapta bile toplayabilirim. Demirspor’un tarihinde hezimet olarak unutulmayan 10-0’lık Beşiktaş yenilgisi var. Bunların 4 golünü Fatih, 6 golü de ben yedim. O gün takım çok kötüydü. Adana’ya döndüm. Moralim çok bozuk. Eve gittim maçı annesiyle radyodan dinleyen oğlum Asım henüz 7 yaşındaydı bana çok gol yediğim için önce kapıyı açmadı. Çok duygulanmıştım.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor