SABIR…

Gözlerinden yayılan ancak kimsenin fark edemediği ışıltıyla ekonomiye yön vermeye çalışan Sayın Nebati, kısa bir aradan sonra yeniden açıklama yapmaya başladı.
En son Londra’daki finans çevrelerine Türkiye’deki bürokratik işlemleri aşmada sağlayacakları kolaylıkları anlatmasının ardından bir süre ortada görülmemişti.
Konuşma yasağı mı getirildi derken “Ben buradayım!” misali bir açıklama yaptı…
Sayın Nebati, Aralık ayından itibaren enflasyon düşecek kehanetinde bulundu. Tabi şu ayrım yapmak lazım; enflasyonun düşmesi mevcut fiyatların aşağıya çekilmesi demek değil, sadece yeni zamların yapılması durabilir anlamına geliyor.
Peki neye dayanarak bu açıklama yapılıyor?
Ekonomik veriler bunu mu gösteriyor yoksa bildik politik söylem olarak mı değerlendirmeliyiz!
Zira ikişer, üçer ay sonrasına verilen enflasyon düşecek randevusu bir anda yılın sonuna atıldı.
İnanmak istiyoruz, enflasyonun düştüğünü, fiyatların en azından bir süre sabit kaldığını görmek istiyoruz.
Lakin Aralık ayına kadar katlanarak gideceği artık gizlenemeyen zamlar ne olacak?
Çarşı, pazardaki yangın, evlerdeki elektrik ve doğal gaz saatlerindeki çarpıntılar ne olacak?
Esnaf ve küçük işletmeler zam yapsa müşteri kaçıyor, fiyatları düşürse maliyetleri kurtaramıyor.
Esnafın hali ne olacak, ay sonunu getiremeyen asgari ücretliler, memurlar, işçiler ne olacak?
Yıllarca ülkeye hizmet ettikten sonra emekli olup ömrünün son günlerini rahat geçirmek isterken adeta sürünen emekliler ne olacak?..
Enflasyonun düşmesi öyle bir çırpıda olacak işler değil. Keşke gözlerindeki ışıltıyla bir anda halledebilse ama olmuyor.
Birlik, beraberlik ve umut yüklü açıklamalarla insanların evine giren ürünlerin fiyatı azalmıyor.
Fiyatlar azalmıyor ama yurttaşlar öğünleri ve tükettikleri yiyecekleri azaltıyor.
Enflasyon Aralık sonuna kadar azalır mı bilmiyorum; lakin şatafatlı iftar ve sahur görüntüleri vatandaşın sabrını azaltıyor…