14 MART TIP BAYRAMI (1)

14 Mart Tıp Bayramı. Bu bayram fedakar tıp doktorlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarının bayramı.

Evet 14 Mart Tıp Bayramı, bu yıl ülkemizde maalesef buruk kutlandı. Hatta hak arayışında bulunan doktora, ülkeyi astığı astık-kestiği kestik mantığıyla yönetmeye yeltenen R.T.Erdoğan hak arayan hekimlerimize “Nereye giderlerse gitsinler” diyerek afra-tafra yaparak özellikle pandemide onlarca arkadaşlarını kaybeden sağlık emekçilerini üzerek rencide etmiştir.

Oysa onların bu can-siparane çalışmalarına, canları pahasına yaşamlarını ortaya koyan sağlık çalışanlarımıza ülke olarak minnet ve şükran borçluyuz!..

Bu arada 14 Mart Tıp Bayramı’nı, 14-15-16 Mart’a yayarak grev kararı alan sağlık emekçileri ve doktorlarımızı yürekten kutluyoruz.

14 Mart Tıp Bayramı, TIBBİYENİN TARİHİDİR. Tıbbiyenin tarihi ise Türkiye’nin çağdaşlaşma ve bağımsızlık mücadelesidir.

Osmanlı’da çağdaşlaşmadan yana olan II.Mahmut, Yeniçeri Ocağı’nı kaldırdı. ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİYE adlı yeni bir ordu kurdu.

II.Mahmut yeni kurduğu orduya atadığı hekimlerin yeterli bilgiye sahip olmadığını görünce istanbul’da bir ASKERİ TIP OKULU ve CERRAHANE kurulmasına karar verdi.

14 Mart 1827’de TIPHANE-i AMİRE, 1832’de de CERRAHANE-İ MEMURE açıldı. 1836’da bu iki okul birleştirilerek MEKTEB-İ TIBBİYE (TIP OKULU) adını aldı.

Daha sonra bu okul batıdaki benzerlerine dönüştürülerek 1 Şubat 1839’da MEKTEB-İ TIBBİYE-İ ADLİYE-İ ŞAHANE adıyla yeniden açıldı.

II.Mahmut, tıbbiyenin açılışında modern tıp öğretimine vurgu yaparak, eldeki kitapların arapça-farsça olmasının yetersizliğini belirterek derslerin fransızca işleneceğini beyan etti.

“Beklemeye vaktimiz yok. Yurdumuzun ve ordularımızın büyük ihtiyacı olan hekimleri bir an önce yetiştirmek ve Türkiye tıp kitapları meydana getirmek zorundayız.

Avrupanın birinci sınıf hekimlerinden gayet yetenekli ve bilgili bir kişi olan Muallim-i Evvel (Orduyanüs Profesör) Dr.Charles Ambroise Bernard’ı özellikle getirdiğini söyledi.

Kendisinden ve öteki hocalardan hekimlik öğrenin ve yavaş yavaş Türk dili üzerine bu ilmi geliştirin. Çünkü yabancı olarak ve tabip sıfatıyla birçok ne idiğü belirsiz kişilerin yurdumuza yerleşmesinden, şurada, burada şarlatanlık yapmasından memnun değilim der.”

II.Mahmut tıbbiyeyi bilimsel bir anlayışla kurud. Birgün mutlaka ülkesinde tıp öğreniminin Türkçe verilmesini istiyordu.

1866’da tıbbiyede öğrenim dili Türkçe oldu. Dr.Bernard, tıbbiye öğrencileri için Türkçe’ye çevrilen kitaplar yazdı. Okula Avrupa’dan kolleksiyonlar ve laboratuvar malzemeleri getirtti.

Tıbbiye yıllar içinde çağdaş bir tıp okuluna dönüştü. İçinde fizik-kimya laboratuvarı, kemikhane, botanik bahçesi ve çok zengin bir kütüphanesi oldu.

Tıbbiye ilk mezunlarını 1843’de verdi. Okulun eğitim-öğretim süresi 9 yıla çıkartıldı. Avrupaya tıp mezunları gönderilmeye başlandı.

İslam dünyasında insan cesetleri üzerinde otopsi yapmak yasak olmasına rağmen tıbbiyede 1841’den itibaren insan kadavrası kullanılmaya başlandı.

1847’de tıbbiyeyi ziyaret eden Macfarlane, okulda öğrencilerin kadavra üzerinde çalıştıklarını gördü.

Mektebi Tıbbiye’de çağdaş anlamda en başarılı yenilik ise 1933’de Üniversite Reformu sırasında yapıldı.

Okul her bakımdan modernleştirildi.

Kısaca tıbbiye, Türkiye’de, özelde modern tıp biliminin, genelde pozitif bilimlerin akılcı ve bilimsel düşüncenin karargahı oldu.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor