ANDAVALLI

Duymuşsunuzdur bu sözü. Saf, çabuk kanan, her şeye inanan insanlar bu sözcükle tarif edilir. Eskiden daha çok kullanılırdı diyebilirim. Halen de yürürlükte. Ses olarak bakarsanız, tıpkı, Kayserili, İzmitli, Çemişkezekli sözcüklerinde olduğu gibi bir yer varmış, adı da Andaval’mış gibi duyumsatıyor değil mi?
EVET, ANDAVAL VARDI
Niğde yakınlarında bir köyün adıydı Andaval. Sanırım yıllar önce adını değiştirip Aktaş yapmak zorunda kalmışlar. Andaval Köyünün halkı da, doğal olarak andavallı oluyordu. “Eee, Andavallılar neden andavallı olmuşlar?” sorusu takılıyor akla değil mi…
MADE IN KAYSERİ
Kayseri’nin ünlü bir sucuk markası reklamlarında “Made in Gayseri” sloganı ile zihinlerde kalmıştı. Andaval halkına da andavallı nitelemesini icat edip sürekli kullananlar da Kayserililer olmuş. Olmuş, nasıl olmuş, geliniz bunu birlikte öğrenelim.
Eskiden Kayseri şimdiki Kayseri gibi değildi. Sıradan bir Orta Anadolu kentiydi ve erkekleri çalışıp para kazanmak ya da ürünlerini satmak için Adana’ya gelirlerdi. Kayserili hem Kurnaz, hem de hesabidir. Kuruş harcarken kırk kere düşünür, kıt-kanaat geçinip para biriktirirdi. En azından eskiler öyleydi. Kurnazlıklarına örnek olarak da “Kayserili eşeğini boyar, babasına satar” sözü üretilmiştir.
İşte bu akıllı Kayserililer, Adana’ya gidip dönerken zamanı öyle ayarlarlarmış ki, akşam olmak üzereyken Andaval’a gelip “Yolda kaldım, bu gece sizde yatabilir miyim?” diye sorarmış. Andavallılar da, “Tanrı Misafiridir, kısmetiyle gelmiştir” diyerek buyur ederlermiş. Bu böyle senelerce devam etmiş. Kayserililer de kendi aralarında konuşurken Andaval halkının konukseverliğini “Ahmaklık, saflık” olarak değerlendirip kendi aralarında da “Salak mısın?” yerine “Andavallı mısın sen?” demeye başlamışlar. Bir ayakları Kayseri’de ise bir ayakları da Adana’da ya, bu laf geze geze gelmiş Adana’ya da yerleşmiş.
AKBANK NEDEN
AKBANK SİZCE?
Kayseri’den gelip Adana’da çalışarak para sahibi olmuş nice isimlerden aklıma gelenleri sıralıyorum: Hacı Ömer Sabancı, Nuri Has, Seyit Tekin, Nuh Naci Yazgan, Dr. Ertuğrul Haseki… Gel zaman git zaman, Allah verdikçe vermiş artık bir araya gelip kendilerine ait banka kurma fikri beyinlerine girmiş. “Olur mu, olur!” demişler ve harekete geçmişler.
Eee, banka kurulsun ama adı ne olsun? Düşünmüşler, taşınmışlar ve sonunda Adana’daki Kayserililerin Bankası demeyi uygun bulmuşlar. Tabii “Böyle uzuuun banka ismi pek sevimli olmaz” düşüncesiyle de Adana’daki sözcüğünün A’sını, Kayserililerin sözcüğünün K’sını ve Bankasından da BANK’ı alıp AKBANK deyivermişler. 1948 Ocak ayında Adana’da hizmete giren banka, 1954 yılında merkezini İstanbul’a taşımış. Bugün ülkemizin en büyük bankalarından biridir.
Şöyle bağlayalım; bugün maalesef ülkemizde çok andavallı var ve siz onları iyi bilirsiniz.
