DÜELLO

Sığınmacı, göçmen, mülteci anlamları farklı olsa da herkes sıkça bu terimleri kullanıyor bugünlerde. Mevzunun çıkışı, ellerini kollarını sallaya sallaya sınır kapılarımızdan girenler…
Kimilerine göre cihatçı, kimilerine göre ise ülkelerindeki savaştan kaçan korkaklar…
Vatanlarına dönecekler mi, yoksa gönderilecekler mi, seçimlerde oy kullanacaklar mı ve buna benzer onlarca soru…
Sağcı solcu fark etmiyor, “gitsinler” diyenler ırkçılıkla suçlanıyor. Metropol kentlerde karıştıkları bazı vakalar hiç de hoş değil.
“Kendi sapıklarımız yetmiyormuş gibi bir de dışarıdan mı ithal ettik “ dedirten görüntüler saçılıyor ortaya. Artık bir araya gelip ufak ufak çeteleşiyorlar, asayiş olaylarına da karışıyorlar. Velhasıl istenmeyen gruplar olma yolunda hızla ilerliyorlar…
Özellikle seçimlerde bu arkadaşların durumu bol bol gündemi meşgul edecek gibi duruyor…
Hatta şimdiden malzeme olmaya başladılar bile. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın son günlerdeki açıklamalarına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan sert yanıt geldi. Özdağ da, Soylu’ya yarın Bakanlık önüne geliyorum diyerek bir nevi düelloya çağırdı…
Tabi Demokrasiyle yönetilen bir Cumhuriyette bu tür ifadelere, karşılıklı restleşmelere anlam yüklemek hayli güç…
Devam edelim…
Bakanlık önünde buluşma olmadı ama farklı alanlarda gerçekleşebilirdi…
Örneğin televizyonlarda eskiden tartışma programları yapılırdı. Partilerin genel başkanları, dahası başbakanlar konuk olurlar, açıklamalar yaparlar, tartışırlardı. Bu kültür yok oldu. Konuşmayan, birbirini tehdit eden vekillerimiz, bakanlarımız var artık. Böylece demokrasi duvarından bir tuğla daha atılmış oldu…
Doğrusu merak ediyorum; Afgan, Suriyeli, Iraklı ya da hangi ülkedense…
Bu insanlar sınırlarımızdan içeriye alınırken halkımıza soruldu mu?
Birleşmiş Milletlerin ilgili birimlerinin telkinleri ve vaatleri sonucu mu alındılar?
Neden ve kaç milyon kişi geldiler, ne zaman gidecekler, bu misafirlerin ülkemizin bütçesine artı maliyeti ne kadar?
İktidar farklı, muhalefet farklı anlatıyor.
Ee doğrusunu nereden öğreneceğiz?
Fikir tartışmaları yerine birbirini düelloya davet eden politikacıların olduğu bir yerde, sanırım doğru bilgiye ulaşmak da sınırlandı artık…
Bağımsız Türkiye sevdasına ömürlerini adayan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı saygıyla anarak yazımızı bitirelim…