DEMOKRASİ

Herkes SADAT olarak biliyor; uzun adı da Uluslararası Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi…

Peh peh inşaat da var; zaten olmasa şaşardık, yer gök inşaat oldu…

Neyse konuyu sulandırmayalım, zira mevzu çok ciddi…

CHP Lideri kapısına dayandı, haliyle kimse çıkmadı, açıklama gelmedi. Sonra bir isim tv’lerde konuştu lakin pek bir şey söylemedi. Cumhurbaşkanı tanımam dedi ama yöneticilerinden biriyle güvenlik zirvesinde fotoğrafları çıktı.

İYİ Parti Lideri Akşener de, ülke içinde bazı bölgelerdeki eğitim kamplarına ait fotoğrafları  gördüğünü söyledi…

Ha bir de bugünlerde yeniden mesajlar atmaya başlayan Sedat Peker’i de unutmamak lazım. O  da bu kurumla kavgalı hale geldi…

Peki sorularla devam edelim, bu şirket yurt dışında nerelerde, ne hizmetler verdi, kimleri eğitti?

Ülke içinde kimlere hangi eğitimleri sundu, bu insanlar şimdi neredeler?

Böyle onlarca soru yöneltilebilir. Ticari sır, güvenlik sırrı gibi laflarla da yanıtlanmaz tabi…

O halde plağı geriye saralım. CHP Lideri Kılıçdaroğlu SADAT’ın önüne gittiğinde, “Seçim güvenliğine dikkat çekti,bu tür kurumlar tehlikeli” dedi.

Demek ki duydukları, gördükleri deliller var. Yoksa ana muhalefet lideri neden böyle konuşsun?

Bazı gazeteciler de, bu şirketin seçim gecesi yasa dışı işler yapacağı fısıltılarını köşesine taşıdı…

Her zaman olduğu gibi sonda değil başta söyleyeceğim. 50+1‘i alan başkan seçilecek.

Sayın Cumhurbaşkanı da olabilir, Millet İttifakı’nın göstereceği aday da olabilir…

Tamam böyle endişelerin dillendirilmesi ön alma ve olası tehlikeler karşı dikkat çekme açısından önemli ama çok da misyon yüklememek lazım! Burası muz cumhuriyeti mi? Sandıktan çıkan sonuçları, değiştirmeye, itiraz edenleri de susturmaya kimin gücü yetebilir ?

Seçimle gelen seçimle gidecek…

Ha böyle endişeler artık gazete sütunlarına da yansıyorsa tabi başta iktidar olmak üzere kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapılması gerekiyor. O şirketin de faaliyetleriyle ilgili doğru bilgiler sunup,  partilerin de halkın da kafasında oluşan soru işaretlerini gidermeleri lazım.

Bilgi kirliliğinin kimseye faydası olmaz, hiçbir şey de gizli kalmaz. Gerçekler er ya da geç günün birinde ortaya çıkar.

O nedenle kim olursa, hangi kurum olursa olsun, adımlarını demokrasiden, Cumhuriyetten yana atmalı.

O nedenle böyle fısıltılara aldırış etmeden, halkın kafasını karıştırmadan ilerlemek de fayda var.

Aslında Atamızın sözlerini yine hatırlatmakta fayda var; “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar” kalacaktır..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor