İSMAİL HAKKI TONGUÇ VE EĞİTİM POLİTİKASI (1)

Yarından başlayarak 12 seri halinde siz Bölge Gazetesi okurlarına eğitim ve öğretimin yaratıcısı İsmail Hakkı Tonguç ve Hasan Ali Yücel’den; Köy Enstitüleri’nin mimarı İsmail Hakkı Tonguç ve onun eğitim dünyamızdaki yerini anlatmaya çalışacağım.
Özellikle 20 yıldır eğitimde dinsel ve biat eden bir toplum inşaa etmeye çalışan AKP’nin yarattığı eğitim kargaşasından kurtuluşunun da reçetesi olacağına inandığım bu 12 seri halindeki yazılarımı ve değerlendirmemi okumanızı rica edeceğim.
Bu yazılarımda, okurlarıma Tonguç’un kitaplarını da tanıtmak istiyorum. Bu kitaplarla birlikte, onun düşüncelerine ve işine bağlı bir takım kavramların da ışığa kavuşacağını biliyorum.
Kendi kendine Tonguç üzerinde konuşan, Tonguç’u seven ya da yeren kaç kişi onun onbeş kitabından kaçını, yazılarından hangilerini okumuştur diye soruyorum.
1927’den 1960’a değin otuzüç yıl içinde Tonguç’un onbeş kitabı yayınlanmış, bu kitapların yaprak tutarı dörtbin, sayfa tutarı sekiz bindir.
1927’den 1938’e Tonguçun kitapları genel eğitim sorunları üzerinde durur. 1938’den sonra ise birden bire bu kitaplar bir işin temeline oturur. Bu iş biliyosunuz geniş ve yaygın Köy Enstitüleri, Köy Eğitimi işidir.
Bende ilk önce genel olarak Tonguç’un kitaplarından, ondan sonra da İlköğretim Kavramı’ndan, Köyde Eğitim’den ve Eğitim Yolu ile Canlandırılacak Köy’den söz edeceğim.
Tonguç’u anlayabilmek için İş kavramının onun eğitim biliminde, düşüncelerinde, yaşantısında altığı yeri belirlemek gerekiyor.
1938 yılına değin yayınladığı dört kitap
-El İşleri Rehberi (1927)
-El İşleri ve Sanat Terbiyesi (1932)
-İş ve Meslek Terbiyesi (1933)
-Kerchensteiner (1938)
doğrudan doğruya iş eğitimiyle, eğitimde iş kavramıyla ve iş okulunun yapısıyla ilgilidir.
Bu kitaplar iş eğitiminin, iş okulunun kuramlarını hazırlarlar, tezgaha koyarlar. 1938’den sonra bu kuram, ‘Eğitimde İş İlkesi’ bu devrimci eğitim ustasının elinde büyük bir işe uygulanır ve Köy Enstitüleri denemesi, kökü batıda gelişmiş bu ilkenin Türk Eğitim hareketine uygulanması olur.
Tonguç’un yerli ulusal düşünceleriyle beslenerek bu iş, sonradan onun kitaplarında işten gelme bir canlılığa, tutarlığa, güce kavuşur.
İş eğitimi, insan elinin yaratıcılığından doğmaktadır. İnsan eli için, Tonuç’un hazırladığı Öğretmen Ansiklopedisi ve Pedegoji Sözlüğü’nde şöyle deniliyor:
“Bilginlerin kanısına göre, el olmasaydı uygarlık ve insanlık asla olmayacaktı. El tabiatın insana doğrudan verdiği en önemli aletdir.İnsanın etkinliğini yaratan, insanı doğaya egemen kılan tek organ, iş ve araç yapan organ eldir.”
Jean Rostand, Varlık Yayınları’nda yayınlanan Biyolojik Açıdan İnsan kitabının bir yerinde Araçlar Yapabilen Tek Yaratık İnsandır diyordu.
Araçlar yapan ve doğadan değerler üreten tek yaratık; İnsan tahii, insan elinin ve bu el ile yoğrulmuş işin düşüncesindeki yorumunun tarihidir.