Ankara siyaseti alev alev, her geçen gün hava sınıyor.
Halkın durumu içler acısı, tek yapabildikleri iktidar ve muhalefetin adımlarını yakından takip etmek.
Bir tarafta cumhur ittifakı ,diğer yanda millet ittifakı…
Cumhur tarafı siyasi tartışmaları ekonomi ve yoksulluktan uzaklaştırıp, daha genel politik bir düzleme çekmeye çalışıyor.
Örneğin ısrarla, millet ittifakının adayı merak ettiriliyor, açıkla da açıkla deniliyor. Havuz medyasının televizyonları her akşam farklı adayı bulup linç ediyorlar.
Son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Kılıçdaroğlu’na adaylık üzerinden yükleniyor; “Ya aday ol, ya adayını açıkla” diyor.
İşte bu çağrılardan ve yapılan manevralardan sıkılmış olsa gerek CHP Genel Başkanı bu tartışmaları bitirecek bir rest çekti.
Erdoğan’ı televizyonda canlı yayına davet etti ve “Çık karşıma adayımızı orada açıklayacağım” dedi.
Devamında da ekledi, “yanına da kimi alırsan al“…
Tabi yıllardır özlemi çekilen siyasi liderlerin katıldığı böyle bir canlı yayın olmayacak. Oysa demokrasinin kilometre taşlarını daha iyi oturması, halkın oy vereceği liderlerin canlı yayında karşılıklı nezaket içerisinde konuşmalarını dinlese, yaptıklarını ve yapmak istediklerini anlattıklarını görse daha iyi olmaz mı ?
Tabi ki iyi olur ama maalesef olmayacak. Kılıçdaroğlu da, “Her adayını açıkla” çağrısı yapıldığında “canlı yayına gel açıklayım” diyerek psikolojik üstünlüğü ele almış olacak…
Siyasi kulislerde bir hafta boyunca bu diyaloglar sürer, “Adayını açıkla” manevralarını daha az duyar hale geliriz…
Gelelim Hal-i Pür Melalimize…
Akaryakıt fiyatları durdurulamıyor, her gün zamlanıyor. Malumunuz akaryakıta zam gelince, diğer sektörlerdeki ürünler de etkileniyor ve zamlanıyor…
Zamdan başka bir şey duyamaz olduk. Hangi ürüne el atsak, iki üç kat arttığını görüyoruz. Peki yurttaşın alım gücü aynı oranda artıyor mu, tabi ki hayır!
Nedeni nedir; yanlış ekonomik politikalarda ısrar edilmesi! Ülkenin içinde bulunduğu zorlu koşulların nedeni biliniyor, “Bu yanlışta neden ısrar ediliyor işte o kısım bilinmiyor“.
Şahsen hep aynı hataların yenilenmesine bir anlam veremiyorum. Lakin bugünlerimizin yarınlardan daha güzel olduğu endişesi artık beyinleri kemirmeye başladı!
Ceplerdeki delik her dakika büyüyor…
Orhan Veli’yle veda edelim bugün…
Cep delik cepken delik
Kol delik mintan delik
Yen delik kaftan delik
Kevgir misin be kardeşlik
