“GÖÇ SORUNUNUN TEK SUÇLUSU İKTİDAR”

(HABER MERKEZİ)-İYİ Parti Adana milletvekili Metanet Çulhaoğlu yaptığı basın açıklamasında Ak Parti iktidarına kadar ülkemizde böyle bir göç sorunu yoktu. Çünkü ülkemizde bir devlet aklı ve politikası vardı. Devletimizin yıllardır sürdürdüğü bir göç politikası vardı. Fakat Ak parti geldi ve kendisini devlet yerine koyarak diğer tüm alanlarda olduğu gibi göç politikasında da kurumsal devlet anlayışımızı yok etti. Milletimizin bugün yaşadığı güvensizlik iklimine göz yumdular. Avrupa Birliği’nin geri kabul antlaşmasını imzalayarak milletimizin çıkarları ile kendi çıkarları arasında bir tercihte bulunarak her zaman olduğu gibi yine kendi çıkarlarını, yani parayı seçtiler. Bugün Türkiye’de bir göç sorunundan bahsediyorsak öncelikli olarak mevcut sorunların bir basiretsizlik veya bilinçsizlik olmadığını, maruz kaldığımız her olumsuzluğun bizzat iktidar eliyle tasarlanan bilinçli bir şekilde kurgulanarak uygulanan kasıtlı bir politikasızlık olduğunu da bilmemiz gerekiyor.

İşte bu nedenle düzensiz göç sorunun suçlusu Ak Partidir. Esas mesele sığınmacıların kendisi değil, para karşılığı Türkiye’yi hendek ülke yapmayı kabul eden bu iktidardır. Kendi koltuklarını korumak adına sığınmacılardan seçmen devşirmeye çalışan bu zihniyettir. Dolayısıyla sığınmacıları ülkelerine geri göndermenin yegâne yolu da öncelikle bu iktidarı göndermektir!

Yandaşlara yeni gelir kapısı oluşturmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının konut karşılığında satışı ile yandaş müteahhitlerin lehine yaklaşık 10 milyar dolarlık bir piyasa oluşturdular. Bunun yanında Türkiye’de kira kontratı yapan bir yabancı 1 yıllık oturum iznine sahip olacak. Yabancıya oturum ve vatandaşlık hakkı karşılığında ev satan veya kiralayan müteahhitler ve aracılar kazanırken kaybeden milletimiz oluyor. Artık milletimiz için ev almak bir hayalin de ötesinde imkansız hâle geldi. Parayı basana vatandaşlık veren bu iktidar için paranın nereden geldiği, nasıl kazanıldığı, vatandaşlık alan kişinin adli sicil kaydının ne olduğu, hiç önemli değil. Ülkemize gelenlerden hangisi tacizci, tecavüzcü, sapık bilinmemektedir. Bunlar memleketimizin dört bir yanına dağılmış durumdadır. Bugün ülkemizde kaçak göçmen işçilerin sağladığı iş gücü bizzat iktidar tarafından göz yumulan bir olgu haline gelmiştir. Bu iktidar Hammadde ve enerji fiyatlarını düşüremediği için belli ki çareyi iş gücü maliyetlerini bu yolla düşürmekte bulmuş. Ancak bu durum ülkemizdeki kayıtlı istihdam piyasasını mahvediyor. Vergisini veren, sigortasını yatıran milletimizi âdeta cezalandırıyor. Mevsimlik işçilik başta olmak üzere Türk işçisini değersizleştirirken, gençlerimizi de işsiz bırakıyor. Bir ekonomi bu şekilde ayakta kalabilir mi? Bunları düşünmüyorlar bile.

Geri göç kabul anlaşması her zaman Türkiye’yi aşağılayan, Avrupa’nın dışına iten bir mülteci kampına çevirmeyi amaçlayan anlaşmadır.

Türkiye, egemen, bağımsız ve onurlu bir cumhuriyettir! Ecdadımızın kanıyla, canıyla, tüm varlığıyla ortaya koyduğu irade ile kurulan devletimizi Ak Partinin şahsi çıkarlarına, menfaatlerine ve ayak oyunlarına bırakamayız. İYİ Parti iktidarıyla birlikte Türkiye’de sığınmacı sorunu diye bir sorun kalmayacaktır. Berbat göç politikalarına kurban arayanların ayak oyunlarına gelmeden yapacağız bunu. Sığınmacıları geri göndermek uluslararası hukuktan doğan en doğal hakkımız. Beşar Esad kapsamlı bir af çıkartıp sığınmacılara “Ülkenize dönün.” diyor. Ama Ak Parti buna engel oluyor.

İYİ Parti’nin iktidarında bu sorunun çözülmeme ihtimali yok. Dolayısıyla sorunu öfkeyle değil, sağ duyuyla, nefretle değil, diplomasi diliyle, boyun eğerek değil, dik durarak, sulandırmadan, saptırmadan, Türk Milleti’ne yakışır biçimde devlet ciddiyetiyle çözeceğiz. Hiç merak etmeyin;

Çok az kaldı!”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor