ADAM OLMAK!..

Adam olmak; Hoşgörülü, inançlı, delikanlı, sözüne güvenilir olmak demektir.

Adam olmak;  Mert, gözü pek, merhametli, yalakalıktan nefret eden demektir.

Adam olmak; Verdiği sözde ucunda ölüm dahi olsa duran, kararlı, dürüst, yetimin hakkını yemeyen, kimsenin ahını almayan demektir.

Adam olmak;  Hangi makamda olursa olsun kimseye tepeden bakmayan, olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan demektir.

Adam olmayı, delikanlı olmayı büyüklerimiz bize böyle öğretti ve öyle yetiştik..

Şimdi yok mu?.. Elbette var, hem de adamın kralları var..

Nedir bu aç gözlülük..

Nedir bu doyumsuzluk..

Nedir bu ihtiras ve sonucunda gelen nefret!..

Biz nasıl bir toplum olduk, biz nasıl bencil olduk, biz nasıl kısa yoldan emek vermeden zengin olmanın, bazılarının emeğini ya da iyi niyetini kullanarak zengin olmanın yollarını arayan küçücük bir sahtekar grubuna teslim olduk..

Hem de bunun bir şerefsizlik, haysiyetsizlik olduğunu bilerek, isteyerek nasıl göz yumabiliyoruz!..

Biz nasıl bir hukuk devletiyiz!..

Son 20 senede servetine servet katanları ve ülkenin en zenginleri sıralamasında zirve yapanları neden mercek altına almıyor, NEREDEN BULRDUN diye sormuyoruz?

Yetim hakkını korumak kimin görevi diye sormaya gerek var mı? O zaman o görev neden yapılmıyor?

Mesela Çukobirlik dosyası açılabilir..

Oraya en fazla kimyevi maddeleri kimin verdiği, aslında onun bir paravan şirket olduğu, asıl patronun başkası olduğu meydana çıkarılabilir!..

Rakkam az-buz değil, trilyonlar, trilyonlar.. Yoksa deterjan satmakla bu kadar zengin ve servet sahibi olunabilir mi ?

Tarih, 13.8.2003.. Gazetelerde şöyle bir haber yer alıyor;

“Çukobirlik iplik dokuma ve boya basma fabrikaları zarar gerekçesiyle kapatılıp 1125 işçinin işine son verilirken, birliğin üç yılda 4.5 trilyon lira zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Sanayi Bakanlığı müfettişlerinin incelemesinin ardından savcılığa yapılan suç duyurusu üzerine Çukobirlik’in sekiz yöneticisi hakkında, ‘Görevlerini kötüye kullanarak birliği zarara uğrattığı’ iddiasıyla 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Çukobirlik’te 2000-2003 yıllarında bazı yolsuzluklar olduğuna dair suç duyurusu üzerine harekete geçen savcılığın iddianamesinde Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Öztürk, Genel Müdür Yakup Şahin ve bazı üst düzey yöneticilerin birlik ortaklarına 924 bin 547 dolarlık (1.3 trilyon lira) fazla ve daha pahalı zirai mücadele ilacı kullandırdıkları, pamuğu değerinin altında satarak 3.2 trilyon lira zarara neden olduğu belirtildi.”

Bu sadece satılanlardan zarar..

Ya alınanlar!..

Bir araştırılsın, o gün Çukobirlik’e milyonlarca liralık kimyevi madde satanlar, bugün neden 5 parasız ortalıkta dolaşıyor?

Araştırın, o şirketin sahiplerini bulun, ifadesini alın, perde arkasında kimin olduğunu, aslında kendilerinin bir paravan olduğunu görebileceksiniz..

Çok mu zor?

Devlet gücünü göstermezse, soygun yapanların sayısı azalmaz, milet kaymbetmeye, küçük bir azınlık servetine servet katmaya devam edecektir.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor