Hafta boyunca yoğun bir şekilde çalışan insanlar hafta sonu dinlenecekleri yer arıyor. Ama nasıl bir yer…
Ailece gidilebilecek yer olmalı, geniş ve ferah olmalı, yeşil olmalı, çocuklar rahatça koşup oynamalı, büyükler nefes alabilmeli, ucuz olmalı ve hatta ücretsiz olmalı.
Adana’da bu ölçülere uyabilecek tek yer Merkez Park… Tek yer olunca hafta sonları Merkez Park ana-baba günü gibi oluyor. İnsan oturacak yer bulamıyor. Tabi birde buna çocukların doğayla buluşması eklenince bayram alanına dönüyor. Seyyar satıcılar, güvenlik ekipleri derken sabahtan akşama kadar tıklım tıklım dolup taşıyor.
Belediye başkanları kent meydanları yapmak ve şehri rahatlatmak istiyor. Doğrudur günlük hayatta şehir merkezlerinde insanların nefes alabilecekleri alanlar olmalı. Ancak şehri yönetenlerin hafta sonu gerçeğini de düşünmesi gerekiyor. İnsanlar hafta sonu ailesiyle nefes alabileceği yer arıyor. Ancak merkezde böyle yerlere pek ulaşamıyor.
Sarıçam’da mesire alanı var ama uzak olduğu için Adanalılar pek gitmiyor. Menderes ve DSİ Piknik alanlarında da yine yer bulmak sorun olduğu için çoğu kişi geri dönmek zorunda kalıyor. Çobandede ve Menekşe Köyünü de daha çok balık avlamak isteyenler tercih ettikleri için açık alanda dinlenmek isteyenlere yer kalmıyor.
Adana’da başka yeşil alan yapılamaz mı? Seyhan Baraj Gölü’nün kenarı baştan sona insanların gelip oturup dinlenebileceği alanlar yapılamaz mı? Hem Seyhan hem de Yüreğir yakaları karşılıklı olarak insanların bu şekilde dinlenebileceği yerler olamaz mı? Aslında gayet güzel olur, hem şehre görsellik katar, hem de insanların nefes alabilecekleri alanlar olur…
Ama bunu yaparken mutlaka planlı, projeli ve profesyonelce yapılması gerekiyor. “Ben yaptım oldu” mantığının tam tersi olmalı. Aksi durumda amaca hizmet etmek yerine, şehri daha biçimsiz hale getirecektir. Tabi şehri yönetenler böyle bir şey yapmak isterse…
Trafik ve bina yoğunluğunun giderek arttığı Adana’da insanların şehri rahatlatacak, şehrin refah toplum düzeyini arttıracak, insanların yaşam kalitesini yükseltecek proje ve eserlere olan ihtiyaçları giderek artıyor. Artık Adana’yı mahalle aralarına yapılan 200’er, 300’er metre karelik parklar kurtarmıyor. Hele hele mevcut parklarda yapılan tadilatlar ve makyajlamalar insanları oyalamaktan başka bir amaca hizmet etmiyor.
Adana’da insanlar açık alanlarda nefes alacak yer arıyorlar ancak piknik alanları hariç böyle bir yer yok maalesef. Bu nedenle betonlaşmanın arttığı bu günlerde açık alanların önemi daha da artıyor. Umarız yazımız amacına ulaşır da insanlar şöyle rahat rahat vakit geçirebilecekleri doğru dürüst yerlere bir an önce kavuşurlar.
