HİKÂYE BU YA!..

Olmamış ve olmayacak, olamayacak olaylar anlatılırken “Hikâye bu ya!..” diye başlardı büyüklerimiz. Aklıma düştü, böyle bir tarzı ben de denemek istedim. Aslında, “Bayram ertesi mahmurluğu altındayken iyi de gelir” diyerek olmamış ve olamayacak iki olayı sunmak fena olmazdı.

BİRİNCİ OLAY: İNSANA ÖMÜR

Hikâye bu ya!..

Allah eşeği  yaratmış ve görevlerini anlatmış: Adın eşektir. Herkesin yükünü taşıyacaksın. Yiyecekte, içecekte seçici davranmayacak, şikâyetçi olmayacaksın. İnsanoğlu kendi cinsini sana benzetip “Eşek” ya da “Eşşoğlueşşek!..” dediğinde alınganlık göstermeyeceksin. Sana 40 yıl ömür verdim.

Eşek dönüp, “Ey Yüce Tanrım…” demiş, “Yük taşımak dahil bütün emirlerinizi yerine getirmeye hazır ve nazırım. Fakat 40 yıl çok. Bana 30 yıl ömür verin.” Yaratan kabul etmiş ve eşeğin ömrü 20 yıl olmuş.

Allah bu kez de yarattığı köpeğe seslenmiş: Adın köpek. Temel görevin seni besleyeni ve malını korumak. Kötü niyetlilere hırlamak, gerektiğinde ısırmak. Beslenmen için ne verilirse, itiraz etmeden yemek. Sana 40 yıl ömür verdim.

Köpek de, eşeğin yaptığı gibi, verilen görev ve belirtilen koşulları baş üstüne kabul ettiğini belirterek, “Ulu Tanrım, bana 40 yıl çok. 20 yıl ömür verir misiniz!” demiş Yaratan kabul etmiş ve köpeğin ömrü 20 yıl olmuş.

Allah maymunu yaratmış ve ona da, “Senin adın maymun. Görevin, çeşitli numaralarla insanları eğlendirmektir. Ömrün 40 yıldır.” diye emredince maymun dönüp, “Ulu Yaradan…” demiş, “40 yıl çok, bana 30 yıl yeter.” Yaratan onun dileğini de kabul etmiş.

Sıra Adem’egelmiş. Yüce Yaradan Adem’e “Sen insansın. Evrende canlı cansız her şey senin egemenliğindedir. Sana 25 yıl ömür verdim.” demiş. Adem Babamız da, “Bana çok büyük sorumluluk yüklediniz. 25 yıl çok az. Eşeğin kabul etmediği 10 yılı, köpeğin reddettiği 20 yılı ve maymunun istemediği 10 yılı da verir misiniz?” diye niyazda bulunmuş. Yüce Yaradan onun isteğini de kabul etmiş.

İnsanoğlu bu ömründe ne yapıyor, farkında mısınız?.. 25 yılını insan gibi yaşıyor. 10 yıl eşekler gibi evinin yükünü sırtlıyor. 20 yılını da, köpekler gibi aile efradını koruyup kollamakla geçririyor. Kalan 10 yılını da, maymun evden eve koşup torunlarını maymun gibi eğlendirmek için harcıyor… Sonunda da “Erkişi niyetine!..”

İKİNCİ OLAY:MALİYE BASKINI  

Yer, yangın görmemiş, madene, turistik tesislere, taş ocaklarına tahsis edilmemiş geniiiş mi geniş orman. Ahaliden tilki gezinirken kaplumbağanın nefes nefese koştuğunu görünce meraklanıp “Hayrola, neden böyle telaş içinde koşuyorsun?” diye sormuş. Kaplumbağa da “Duymadın mı, Maliye Ormanı bastı. Üstümde evim var, eşimin ve çocuklarımın üstünde de evleri var. Maliye el koymadan kaçmak gerek”.

Az sonra leyleğin aynı telaşla uçmakta olduğunu görünce ona da sormuş ve şu cevabı almış: Duymadın mı? Maliye basmış. Benim yazlığım var. Eşimin ve çocuklarımın da yazlıkları var… Maliye almaya kalkabilir… Tilkide şafak atmış. Bir anda, kendindeki, eşindeki ve çocuklarındaki kürk gelmiş aklına ve o da var gücüyle koşmaya başlamış.  Kaçarken önünü kesen maymuna durumu anlatıp “Daha ne duruyorsun? Maliyecilere yakalanmadan sen de kaç!..” der demez maymun cevabı yapıştırmış: Bana ne?.. Donum bile yok, arkam açık. Eşimin de öyle, çocuklarımın da… Varsın gelsin. Maliyeci neyimi alacak ki!.. (NOT: ANLATTIKLARIMIN TAMAMI SİYASET DIŞIDIR).

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor