Değirmenci ile eğitim üzerine
Eğitim sadece okumak ve yazmak değil, kişinin bilgiyi kendisinin faydalanabilmesi için ve kişisel gelişimine katkı sağlamak için kullanmasıdır. İstediği üniversitede, istediği bölümü kazanma hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyen gençlerin geleceğini hazırlayan bir mutfak görevi gören Varyans VİP Eğitim Kurumları’nda, kurucu müdür Veyis Değirmenci ile öğrencilere sundukları imkan ve katkıları konuştuk.
Röportaj: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Yeni bir eğitim sezonunun başlamasına sayılı günler kaldı. Bu sezon, özellikle lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan öğrenciler için çetin geçecek. Disiplinli bir şekilde ders çalışmaya ve çalıştırılmaya ihtiyaçları var. Çoğu veli ise eylül ayını yarışın başlayacağı start anı olarak görüyor ve tabiri caiz ise çocuğunu yarış atı olarak motive etmeye çalışıyor. Uzmanlara göre, bu algı tamamen yanlış ve yıkılmak zorunda. Öğrencinin üzerinde baskı kurmak yerine onu işinin ehli eğitimcilere emanet etmek, günümüz şartlarında en mantıklı olanı. Bu mantıktan hareket ederek, Cemalpaşa Mahallesi’nde yer alan Varyans VİP Eğitim Kurumları’na ziyaret gerçekleştirip, öğrencileri derslere ve hayata nasıl hazırladıklarını sorduk. Aynı zamanda tecrübeli bir matematik öğretmeni olan merkezin kurucusu Veyis Değirmenci’nin verdiği cevaplardan anladık ki, eğitim sadece okumak ve yazmak değildir. Eğitim, kişinin bilgiyi kendisinin faydalanabilmesi için ve kişisel gelişimine katkı sağlamak için kullanmasıdır. Eğitim, insanlara aynı zamanda başkalarına bağlı kalmadan, kendi hayatlarını yönetebilme becerisini kazandırır. Hedeflerin ulaşan başarılı öğrenciler yetiştiren Veyis Değirmenci ve ekibi, disiplini ön planda tutan sistemleriyle, her türlü övgüyü hak ediyor. Değirmenci ile eğitim anlayışı üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajı ilgiyle okuyacaksınız.
İdarenizdeki kurumu tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
2015 yılında Seyhan Dinamik Özel Öğretim Kurs Merkezi olarak başladığımız yolculuğumuza, 2021 yılı itibarıyla Varyans Özel Öğretim Kurs Merkezi olarak devam etmekteyiz. Çalışmalarımızı yürütmeye başladığımız ilk günden bugüne ‘Her öğrenci özeldir’ bakış açımızla öğrencilerimizi daima ileriye taşıdık. Amacımız, öğrencilerimize bir yıl değil; hayat boyu etki edebilmek olduğu için sadece öğretim değil, eğitim yanımızı da sürekli geliştirdik. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ ün ‘Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır” sözünü benimsemiş özel bir kurum olarak; işini severek yapan, disiplinli, tecrübeli, özverili eğitmen kadromuzla tüm öğrencilerin yanında ve destekçileri olarak gururla ve daima bu büyük sorumluluğun farkındalığıyla görev yapmaktayız.
Hangi şartlarda ve imkanlarda eğitim veriyorsunuz?
Rehberlik uzmanımız tarafından sınıfça ve bireysel olarak yapılacak oryantasyonlarla birlikte başlayacak olan süreçte;
*Uzman öğretmenlerimizce YKS içeriğine ait müfredat konularının anlatımıyla
*Konu anlatımları devam ederken ödevlendirmelerin yapılması ve konu bitiminde yapılan tarama sınavlarının uygulanmasıyla
* Sınıfça ve gerektiğinde kişiye özel çalışma programlarının hazırlanmasıyla ve ayrıntılı sınav analizleriyle
*Ödev takibinin günlük olarak yapılmasıyla ve gelişimin gözlenmesiyle,
*Uzman öğretmen kadrosunun desteğiyle öğrencinin konu eksiklerinin tamamlanmasıyla ve hazır bulunuşluk seviyesinin arttırılmasıyla,
*Sınava hazırlık oryantasyonlarıyla zamanı verimli kullanarak, etkili bir çalışmanın yürütülmesinin sağlanmasıyla
*Sınav tarihine yaklaşan zaman öncesinde çalışma kamplarımızdaki çalışma tempomuzla
*Geniş-ferah, temiz-hijyenik, projeksiyonlu-teknoloji destekli dersliklerimizde YKS hazırlığımızı tamamlıyoruz.
Öncü ve nitelikli bir eğitim hizmeti verme başarısına nasıl ulaştınız?
Bilinçli yaklaşımlarla; tecrübe ve temeli bilgiye ve uygulamaya dayalı donanımlı ve özverili bir eğitmen kadrosuyla çalışarak; güven ve samimiyetle doğru ve bireysel çalışmayla, kararlı adımlarla ilerleyerek bu başarıya ulaşıyoruz. Biz, özenle bir araya getirdiğimiz insan gücü kaynağımızın etkin bir biçimde çalıştırılması için bütün ekibi açık iletişim, öz değerlendirme, paydaşlardan geri bildirim alma ve sürekli iyileştirme gibi bazı temel değerlerin etrafında birleştirmeyi önemsedik. Biz iyi bir ekip kurduk, birbirimize güvendik, birlikte önemli çalışmalara, başarılara imza attık. Anne babaların bizlere emanet ettikleri en kıymetli varlıklarına ilişkin olarak aldığımız sorumluluğun bilincinde olarak bugünlere geldik.
Her yıl eğitim verdiğiniz öğrencileriniz içerisinde başarılı olanların sayısı nedir?
Her insanın olduğu gibi, her öğrencinin de bilgiye dayalı donanım anlamında hazır bulunuşluk seviyesi farklılıklar gösterir. Var olan potansiyeli ortaya çıkartıp kullanmak için YKS hazırlık süresince performanslı bir çalışma sürdürüyoruz. Her eğitim-öğretim yılında derece yapan öğrencilerimiz de oluyor. Başarı; başlangıç ve bitiş arasında kat edilmiş mesafeyle orantılıdır. Bu oranı tüm öğrencilerimiz için fark edilir ölçüde ortaya koyacak ciddiyette net çalışmalar yürütüyoruz.
Size göre iyi bir eğitimci nasıl olmalı, hangi özellikleri taşımalıdır?
Her meslek severek yapılmalı; ama öğretmenlik gerçekten gönülden yapılmalıdır. İdeal bir eğitimci, alanında yeterli bilgi birikimine sahip olmalı, mesleği ile ilgili bütün gelişmelerden haberdar olmalıdır. En zor şartlarda bile “güler yüzlü” ve “alçak gönüllü” olmayı becerebilmek de çok önemlidir. Etkileyici davranış ve konuşmaların neler olduğunu bilmesi gerekir. Zamanı en verimli şekilde kullanabilmeli, her zaman prensipli ve bilinçli hareket etmeli, hitap ettiği kitleyi “motive ederek” canlı tutmayı bilmeli, bilgisinin “etkileyici olabilmesi” için güzel bir hitabete sahip olmalıdır. Hiçbir ayırım yapmadan bütün öğrencilerine “eşit” davranmalı, başarıları ölçmede adil ve hassas olmalıdır. İyi bir eğitimci sürekli kendisini yenilemeli, bilgisayar, İnternet, yabancı dil gibi dünyaya açılan araçlardan ve teknolojik yeniliklerinden yararlanmayı bilmeli; öğrencilerle birebir diyalog içinde olmayı prensip haline getirmeli, onlarla devamlı konuşmalı ve dertlerini dinlemelidir. Öğrenciler arasında dengeli, olumlu ve tutarlı davranışlar sergilemeli, düşüncelerini davranışları ile bütünleştirebilmeli, davranış ve konuşmaları ile örnek teşkil etmelidir. Bizler, Varyans VİP Eğitim Kurumları’nda, eğitimcilerimizin bu özellikleri taşıyor olmalarına önem veriyor ve hassasiyet gösteriyoruz.
Branşınızla alakalı bir soru yöneltmek istiyorum. Matematik, bir öğrenci için gerçekten korktuğu kadar zor bir ders mi?
Öğrenciler arasında matematik dersini zor olduğuna ilişkin efsaneler dolaşmaktadır. Aslında matematikle ilgili düşüncelerimiz çok küçük yaşlardan itibaren başlıyor. Çocukların derse olan önyargıları kadar ailenin tutumu da matematiğe olan bakış açısını belirleyen bir unsur olarak dikkat çekiyor. Matematiğin öğretilmesinde soyut kavramlardan ziyade somut kavramlara ağırlık verilmesi gerekmektedir. Bu sayede çocukların dersi sevmeleri ve daha kolay anlamaları mümkün hale gelmektedir. Bir de dersin öğretilmesinde kullanılan yöntemlerin de önemi göz ardı edilmemelidir. Ailelerin, çocuklardaki matematik bilgisini; parmak sayma, sayıyı parmakla gösterme ya da basit toplama-çıkarma işlemleri yapabilme becerilerine indirmeleri doğru davranış kalıpları değildir. Matematik eğitiminde soyut kavramlardan ziyade somut olanlara yönelik örnekler verilmelidir. Çocuklar 10 yaşından önce somut kavramları algılayabildikleri için matematik dersi eğitiminde bu kurala dikkat edilmesi gerekmektedir. Matematik ve özellikle geometri derslerinde görsel unsurların kullanılması, dersin kolay bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır. 6 yaşından önce somut kavramlarla verilen eğitimler, 6 yaşından itibaren matematiksel rakamlarla devam edebilir. Herhangi bir çocuğun sayıları 1’den 100’e kadar sayabilmesi, o çocuğun sayıları kavradığını göstermemektedir. Bu nedenle, eğitim sırasında ezberden ziyade matematiğin algılanıp algılanmadığına da dikkat edilmelidir. Çok küçük yaşlarda matematikle ilgili oluşan olumsuz düşünceler, ilerleyen yaşlarda matematik eğitiminin başarısını azaltmaktadır. Çocukların küçük yaşta bir şekilde edindikleri olumsuz düşünceler, ilerleyen yaşlarda ortadan kaldırılabilir. Aslında bu konuda öğretmenlere önemli işler düşmektedir. Matematiği çocuklara sevdirmek ve matematiğin aslında zor olmadığını onlara anlatmak öğretmenlerin görevi olmaktadır. Matematiğin soyut yüzünden ziyade, günlük hangi işlerde kullanıldığı ya da diğer disiplinlerle olan ilişkileri detaylı bir şekilde anlatılabilir. Bu sayede çocuklarda, matematiği öğrenme konusunda bir merak oluşacaktır. Matematik, bir kitapta yer alan teorilerin anlatılması ve akabinde soru çözümleri yapılmasından daha önemli bir derstir.
Matematikte başarılı olan bir öğrenci, mesleki ve sosyal yaşamında da başarılı olur mu?
Ortaokul ve lise çağında matematik, coğrafya, fizik gibi derslere girip çıkıp ‘’Bu öğrendiklerimi nerede kullanacağım?’’ diye kendi kendinize düşündüğünüz olmuştur. Oysa matematik, ne hep farklı formlarda karşınıza çıkar. ‘’Kümelerden bana ne?’’ dersiniz, türevleri sınavınızı verip biran önce aklınızdan çıkarmak için can atarsınız; ancak ilerleyen yıllarda okullar bitse de, matematiğin hep farklı alanlarda size göz kırpacağını görürsünüz. Matematik sayılardır, oranlardır, olasılıklardır. Bilginin işlenmesi, anlamlandırılması matematik ile mümkündür. Hayatın büyük bir kısmı matematiktir çünkü hayat da tıpkı matematik gibi kendini tekrar eden paternlerle doludur. Hava tahminlerinden borsadaki dalgalanmalara, gezegenlerin hareketlerine, şehirlerin planlamasına ve büyümesine kadar matematik günlük hayatımızda ve mesleğimizi icra ederken kullandığımız vazgeçilmez bir araçtır
Okul hayatında ve yaşamda başarılı olmaları için öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Hedef belirleyerek düzenli, istikrarlı biçimde çalışmak, hatta çok çalışmak… Yaşamı ve günü planlayarak hareket etmek, kendini iyi tanımak, güçlü ve zayıf yönlerini bilmek, gelişime açık olmak, ilkeli olmak, sorumluluk almak, alınan sorumluluğu yerine getirmek, öğrenmenin ve başarmanın tadına varmak, yaptığı işi severek ve inanarak yapmak, insanları sevmek, onlara değer vermek ve en önemlisi ailelerini önemsemek diyebilirim. Tabii bunların yanı sıra, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendini ifade edebileceği, deşarj olacağı etkinlikler yapmak da mutluluğu ve başarıyı besleyip, destekleyecektir.
Üniversiteyi kazanmak için özel eğitim kurumuna kayıt olmadan da başarılı olabilmenin mümkün
olduğunu düşünüyor musunuz?
‘’İmkansız, diye bir şey yoktur; zor olan sadece zaman alıyor’’ mantığıyla yaklaşacak olursak ve sadece geleceğimizi belirleyecek olan sınava kadar zamanımız olduğunu da düşünürsek, profesyonel destek ve yardımlara ihtiyacımız büyük ölçüde önemli olacaktır. Böylelikle daha belirgin bir çizgide ilerlemek ve belirlenmiş hedeflere ulaşmak kolaylaşacaktır.
Bu röportajı okuyup da kayıt için başvuruda bulunan okurlarımıza, özel bir indirim yapmanız mümkün olabilir mi?
Elbette… Gazete okurları için yüzde 10 gibi ciddi bir indirim uygulayabiliriz.
Bu keyifli sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.