Adalet her zaman ve herkese lazım olmuştur, olmaya da devam edecek.
FETÖ’nün hain savcıları, yargıçları bir zamanlar adliyelerde cirit atıyor, kumpaslar kurup, soruşturmalar başlatıyor, kafalarına göre cezalar kesiyorlardı.
Bir şekilde değmedikleri, canını yakmadıkları kesim yok gibiydi. Foyaları ortaya çıkınca, adalet diye bağırdılar!
Demek ki, hain de olsan ihtiyacın olduğunda güvenecek dal olarak adaleti görüyorsun…
O nedenle adalete sahip çıkılmalı, mahkemelerin bağımsızlığına yönelik en düşük şüphe bile olmamalı…
Hukukçu değiliz, lakin kamu vicdanını örseleyen kararlar alındığını herkes gibi biz de görebiliyoruz!
Yargı siyasal hale gelip, çıkar amaçlı kullanıldığında devletin temelleri sarsılır, halk güvenecek bir dal bulamaz…
Zira mafya grupları ve suç örgütlerinin ortaya çıkmasında adalet mekanizmasındaki aksaklıklar ve hantallıkların da etkisi olduğunu söyleyen uzmanlar var…
Mafya -siyaset- yargı sarmalının Susurluk’taki kazanın ardından ortadan kalktığını sanıyorduk ama görünen o ki yanılmışız!
Sedat Peker anlatıyor da anlatıyor; yer, zaman, saat veriyor, deliller sunuyor.
Bir zamanlar o da bu sarmalın içindeydi diye belki kimse işin üzerine gitmiyordu. Ta ki son iddialara kadar…
Son olarak ortaya atılan rüşvet iddialarının ardından muhalefet harekete geçti.
Üç parti Sedat Peker’in iddialarının araştırılması için suç duyurusunda bulundu…
Bakalım ne olacak; bu iddialar enine boyuna araştırılacak mı yoksa suç örgütü liderinin sözüyle mahkemeler harekete mi geçer denilerek dosyanın üstü mü kapatılacak! Lakin muhalefetin de bu işe dahil olması artık rüzgarların çok daha sert eseceğinin göstergesi gibi…
