Kimseye el açmadan alın teri ile kazanıp mutlu bir yaşam sürme herkesin hakkı. Peki böyle bir şey mümkün mü, herkes mutlu olabilir mi ?..
Günümüz ekonomik sistemlerinde, özellikle kapitalizmde biraz zor…
Mutlu olan insanlar var ama genele yayılmıyor…
İnsanların gıda ve sağlık ihtiyaçları ön önemlisi, lakin başlarını sokacak dört duvara da ihtiyaç var.
Kuş gibi maaşlarla yıllardır yaşam mücadelesi veren insanlar zaten ev sahibi olamadılar, olamıyorlar ve olamayacaklar da!
Özellikle büyükşehirlerde arşa çıkan ev fiyatlarından sonra asgari ücretin üzerinde çalışan evli çiftlerin bile ev alması hayal oldu…
Örneğin İstanbul’dan tersine göçler başlamış, başta öğretmenler olmak üzere memurlar bu büyülü ama pahalı şehirden kaçmak istiyor. Çünkü ortalama büyüklükteki evlerin aylık kiraları nerdeyse bir memur maaşına yaklaşmış durumda…
Ülkede son yıllarda betona yapılan yatırımlar nedeniyle aslında yine birçok ilde yüzbinlerce boş daire olmasına karşın, fiyatlar uçuyor.
İnsanlar ev sahiplerinin insafına bırakılıyor. Kiralar okkalı bir şekilde yükseltiliyor, itiraz edene “beğenmiyorsan çık kardeşim” deniliyor.
Enflasyon almış başını gitmiş
Döviz durdurulamıyor
Her şey hemen hemen gün aşırı zamlanıyor
Maaşlarla ayın yarısı bile getirilemiyor
…
İşte böyle bir manzaraya karşın, iktidar seçime 5 kala toplu konut hamlesini hayata geçirmeye çalışıyor.
Fikir güzel, zamanlama manidar…
Evsizler bu kadar düşünülüyordu neden bu kadar beklendi?
Neyse seçim yatırımı veya başka bir niyet hiç önemli değil bence; önemli olan insanların başlarını sokabilecekleri evlerinin olması. Bir umutla başvuruda bulunan binlerce insan var…
Tabi şunu da belirtmeden geçmek olmaz, insanların gelirleri, yaşam düzeyleri yükseltilirse zaten paralarıyla ev alırlar.
Gelinen nokta budur; bir evinin olması için 25 yıl borç ödeyeceksin. Üstelik de devlet desteğiyle indirimli yapılan evler için…
Şanslıysan, kurada adın çıkarsa seçimlerde mevcut iktidarın gitmesi halinde evinin bitmeyeceği endişesine de kapılırsın. Sanırım tüm hesap da bunun üzerine kurulu…
Neyse fazla niyet okumaya da gerek yok; insanlar ev sahibi olsunlar da, nasıl olurlarsa olsunlar.
Ben işe biraz bu yönünden bakıyorum.
