Adana’mızın en köklü simgelerinden olan palmiye katili kırmızı böcek 15 yıl sonra tekrar ortaya çıktı. Kısa sürede sayısız hurma ve diğer ağaçların canına okuyan sinsi böcekle mücadele bu boyutlarda kalırsa, ilimizdeki çoğu yetişkin130 bin palmiye cinsi ağaçların tamamı yok olabilir.
ÜNİVERSİTEMİZ BU KADAR MI İLGİSİZ?
Belediyesi geç de olsa sinsi katil böcekle mücadeleyi başlatmış durumda. Ne var ki, çok iyi bilirim, bu korkunç zararlıyla mücadele diğer kamu kuruluşları tarafından da yapılmazsa bütün emekler ve dünya kadar masraf boşa gider.
Üzülerek ve utanarak yazıyorum, üniversite sahası ciddi istila altında ve ne yazık ki mücadele adına bir gayret şu güne kadar görülemedi. Bundan sonra yapılsa da pek çok ağaç çoktaaan “eks” olmuştur. Halbuki, 15 yıl önceki mücadelede Ziraat Fakültesi Dekanı Profesör Dr. Ayzin Küden, Profesör Dr. Zerrin Söğüt, Profesör Dr. Ekrem Atakan üniversite adına aktif rol oynamışlardı. Çok değerli zamanlarını bu uğurda karşılıksız ve seve seve feda eden saygın hocalara, o çalışmaların koordinatörü olarak bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Gelin görün ki, o üniversite sanki gitmiş, yerine tamamen bir başkası gelip oturmuş. Böcek dal diplerinde kendi havalarında davul-zurna halay çekmeyi sürdürüyor.
İNCİRLİK ÜSSÜ AYRI BİR DERT
Baş belası böcek, sadece üniversiteyi değil, İncirlik Hava Üssünü de sarmış. Yanlış değilse, burada 400 palmiye var. Manası, 400 kere 200 ağacın daha tehdit altında olduğu. Çünkü bu mel’un böcü, bir ağacı bitirdikten sonra diğerlerine en az 200’erlik kafilelerle gidiyor. Koskoca İncirlik Üssünde mücadele için para bulunamıyor derlerse sadece gülerim. O üste, gençliğimde üç yıl çalıştım. Sonraları da yine üsteki Troy Üniversitesi öğrencilerine 2 ay boyunca uluslararası pazarlama dersi verdim. Görüp bildiklerim var ve üs mücadele için gerekli masrafı rahatça karşılar diyorsam, bundandır.
KOLORDUYU DA SAYALIM
Duyduk ki, Kolordu alanında da aynı felaket unsurları cirit atıyormuş. Askeriyemiz, belli ki belediyeden yardım bekliyor. Üniversiteden, gayretli ve içi yanan hocalardan birinin de aynı şekilde belediyeden ricada bulunduğunu biliyorum. İncirlik zaten aynı durumda…
BÖYLE OLMAZ!..
Çok iddialıyım; bu konuda gerçekten ciddi ve geniş bilgi sahibiyim. Böceğin bulaştığı ağacı ilk bakışta bilirim. Bodrum Belediye Başkanına “THY Dergisindeki otel reklamındaki fotoğrafı gösterip “Bodrum’da da var” diyecek kadar içselleştirmişim. Adana olarak, 15 yıl önce dünyada en çabuk baskılayan kent olmuş ve literatürdeki yerimizi almıştık. Naçizane ben de, o mücadelenin koordinatörü olarak üç kez “Nasıl başardığımızı” anlatmak üzere yurtdışına davet edilmiştim. Yurt içinde de, Tarım Bakanlığının isteği ile Akdeniz ve Ege kıyılarını dolaşıp uygulamalı seminerler verdim. Yine Bakanlığın isteğiyle TRT’de konuşma yaptım. Tüm bu çalışmaları yürütürken Valimiz Sayın İlhan Atış her zaman yanımızdaydı. Başkan Durak ise önüme çıkabilecek her türlü engeli aşabileceğim inisiyatifi peşin peşin kazandırmıştı.
Öğünmek için değil, yazdıklarımın boş olmadığını anlatmak içindi bu ifadeler. Diyorum ki, Belediyemizde bu işi başarıyla kotarabilecek tek kişi var, 15 yıl önce benimle çalışan arkadaşım. Fakat her tarafa yetişme şansı yok!.. Üstelik bu iş masraflı… Üniversitede mücadeleyi yürütebilecek bir hocamız var. Bütçe ayırmaları yeterli. Kolordu ve İncirlik de belki belediyedeki uygulamaları takip ederek öğrenecek görevli verebilir. Yani, topyekün mücadele şart; hem de çok kalın şart!.. Aksi takdirde sonuç alınması neredeyse olanaksızdır.
Pazartesi günü bu konuyu derinlemesine işleyen dosyayı açacağız. İnşallah yazacaklarımızın yararı olur.
