ABD’NİN TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİ ELE GEÇİRMESİ (2)

27 Aralık 1949’da Türkiye ve ABD hükümetleri arasında imzalanan ‘Eğitim Komisyonu Kurulması Hakkındaki Antlaşma’ya göre; Komisyonun bir veznedarı olacaktı.
Ancak bu veznedarın atanmasını ABD Dışişleri Bakanı onaylayacaktı.
Komisyon, yabancıların verecekleri burslar için profesör, araştırmacı ve öğrenciler önerecekti.
Eğitim programları düzenleyecekti.
Amerikalılar, Türk eğitim sistemi içinde nerede nasıl görev yapılacağını kendileri kararlaştıracaklardı.
Burdan şunu anlıyoruz ki!..
Mustafa Kemal Atatürk’den sonra Atatürk’ün cenazesine katılmayarak 11 Kasım 1938’de TBMM’sini alel acele toplayarak kendisini Cumhurbaşkanı seçtiren, Atatürk’ün ölümünden çok kısa bir süre sonra da Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk olağanüstü kurultayını toplayarak kendisini ‘Milli Şef’ ve ‘Daimi Genel Başkan’ seçtiren İnönü CHP’yi vea TBMM’sini kendi anlayışına göre şekillendirmeyi hedeflemişti.
Nitekim Mart 1939’daki CHP’nin 5.olağan kongresinde de TBMM’ni erken seçime götürme kararı aldırarak Atatürk’e yakın olanları TBMM’si dışında bırakarak dikensiz bir gül bahçesinde yürüme kararı alarak ülkeyi bugün Özal’ların, Recep Tayyip Erdoğan’ların egemen olacağı yolları açtığını düşünüyorum.
Dün yapılanların bizi bugüne taşıdığını görmemek aptallık olmaz mı?
Dönelim ABD’nin Türk milli eğitimini ele geçirmesine, kaldığımız yerden devam edelim!…
Bu antlaşmanın TBMM’de bir yasa ile onanması gerektiğinden, bu yasanın gerekçesinde meclise sunuluşunda;
“Amerika hükümeti, harpden sonra ordusu elinde kalan fazla malzemenin satışı için müteaddit devletlerle anlaşmalar yapmış ve gerek bu devletleri mezkur satışlarının hasılatını dolar olarak ödemek külefetinden kurtarmak, gerekse bu vesile ile Amerikan kültürünü yaymak gayesiyle, anlaşmalarla tahassül eden alacakların bu memleketlerde kültürel gayelere sarfını temin ederek kültür anlaşmaları imzalamıştır.”
Gerekçede bu girişimi Amerikan Senato üyelerinden Fulbright başlattığından bu tür anltaşmalara Fulbright Antlaşmaları deniliyordu.
Antlaşmanın amacının Türk ve Amerikan kültürlerini birbirlerine tanıtıp yakınlaştırmak olduğu belirlenecekti.
Maalesef komisyonun çalışmaları sonucunda, aşağıdaki tespitleri yaşadık.
Amerikan Eğitim Komisyonu’nun Türkiye’de Türk parası ile Türk hükümetinin himayesinde her türlü Türk denetiminin dışında, Türk eğitimi hakkında araştırma yapması, bilgi toplaması, gerekli Amerikan memurlarını uzman ve araştırmacı olarak okul, üniversite ve bakanlıklara yerleştiremsi ve benzeri faaliyetlerieni kolaylaştırmak amacını sağlamak için getirilmiştir.
Türkiye’nin başkentinde Türk eğitimi ile ilgili bir Amerikan Eğitim Komisyonu kuruluyor ve Türk hükümetine bu komisyonun çalışmalarını kontrol ve denetleme hakkı bile verilmiyor.
Ama şunu da açıkça kabul edelim ki…
Adamlar yurtdışına gönderdiklerini öyle özene bezene seçmişler ki…
Ülkemiz yönetimine taşınan bu insanlara Türkiye mi, Amerika mı diye soracak olsak hemen hepsi de Amerika diye avaz avaz bağıracak kadar Amerikan sevdalısı olarak yetişmişlerdir.