Abike iddialı geliyor
Adana Elektrik Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan Adayı İsmail Abike, seçilmesi halinde yapacaklarını gazetemize anlattı. Abike, ‘’Üyelerimizin gelişip güçlenerek hizmet, eğitim ve yeterliliklerinin geliştirilmesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Mevcut mesleki niteliklerini daha da arttırarak onları geleceğe hazırlamak için ekibimle birlikte taviz vermeden özveri ile çalışarak bütün enerjimizi bu yolda kullanacağız’’ dedi.
Röportaj: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Adana Elektrik Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın başkanlık seçimleri, 6 Şubat günü gerçekleşecek. Yarışın en iddialı adayı, hiç kuşkusuz İsmail Abike olarak görünüyor. Odanın iki dönem başkanlık görevini yürütmüş tecrübeli bir isim olan Abike ile seçilmesi halinde hayata geçirmeyi planladığı projeleri üzerinden bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. İsmail Abike, ‘’Tecrübeli, özverili, hizmetten başka hiçbir beklentisi olmayan dürüst ve şeffaf bir yönetim anlayışı ile üyelerimizin değerli oylarına talibiz’’ diye konuştu.
Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
Adana’nın Yumurtalık ilçesinde, 1960 yılında dünyaya geldim. Çiftçilik yapan babamın İncirlik Hava Üssü’nde işe girmesi nedeniyle, 1964 yılında ailece Adana’ya yerleştik. Sırasıyla; Toros İlkokulu, Çukurova Ortaokulu ve Merkez Endüstri Meslek Lisesi’nde eğitimimi tamamladım. Maddi imkansızlıklar nedeniyle üniversiteye gidemedim. Zaten eğitim hayatım boyunca yarı zamanlı olarak çalışırdım. Ayakkabı boyacılığı da yaptım, simit de sattım… Bunlarla iftihar ediyorum. İlkokula giderken elektrikçinin yanında çıraklık yapardım. Mesleğe öyle başladım. Usta-çırak ilişkisiyle, ahilik ilkeleriyle yetiştim. Vatani görevimin ardından evlenerek dünyaevine girdim. 4 çocuğum oldu. Kendime ait firmam bulunuyor. 1985 yılından bu yana odamızın üyesiyim.
Daha önce, 8 yıl olmak üzere iki dönem oda başkanlığı görevinde bulunmuştunuz. 4 yıllık bir aranın ardından yeniden yetki almak için sahalardasınız. Görev sürenizde neler yapmıştınız ve yeniden seçilmeniz halinde neler yapacaksınız?
Odamızın kuruluş amacı, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumaktır. Sorumlu kişilerin vizyonu ve temsil kabiliyeti olması lazım; ancak ne yazık ki mevcut yönetimin varlığı dahi belli değil. İşte bu nedenle, üyelerden gelen talep üzerine yeninden göreve talip oldum. Bizler her zaman sorumluluk bilinciyle çalıştık ve başarılı olduk. Bütün sorunlara, üretken oda anlayışı ve aşkıyla çözüm getirmeye çalıştık. Önemli olan işini severek yapmaktır. Ve bizler de işimizi severek yaptığımız için hiç yorulmadık. Örneklendirecek olursak, her yıl, İstanbul’da gerçekleşen fuarlara esnaflarımızın katılımlarını sağladık, bütün masraflar odamız tarafından karşılandı. İkili protokol sağladığımız kurum ve işyerlerinden, üyelerimize özel yüzde20 ila 50 arası özel indirimler aldık. Meslektaşlarımızı teknolojik yeniliklerden haberdar etmek maksadıyla, firmalarla beraber düzenli olarak eğitim seminerleri gerçekleştirdik. Bu zamana kadar başkanlığa talip olan adayların, ‘Şunu yapacağız’ şeklinde ki vaatlerini, daha önceden yapmış olmanın verdiği rahatlıkla seçimleri kazandım hep. 2014 yılı, Şubat ayında yapılan seçimlerde, Türkiye Elektrik ve Elektronik Teknisyenleri Federasyonu’na Genel Başkan Vekili olarak seçildim. Adana esnafının Ankara’da gözü, kulağı ve sesi olma şansını yakaladım. Şimdi kaldığım yerden devam edeceğim. Yaptıklarım, yapacaklarımın en büyük teminatıdır.
Sektörünüzün başlıca temel sorunlarını neler oluşturuyor?
Odamızın; elektrik teknisyenleri, klimacı- bobinajcı ve beyaz eşya tamircilerini kapsayacak şekilde, toplam 690 üyesi bulunuyor. Her ilde olduğu gibi, Adana’da da korsan sayısı, üye sayısından daha fazla ne yazık ki… Bunların üzerine Suriyelileri de ekleyecek olursak, ortaya ciddi bir rakam çıkıyor. O nedenle, korsanla mücadele ihmale gelmeyecek bir husustur. Ehil olmayan korsan elektrikçiler, yangınlara ve ölümlere sebebiyet vermektedir. Ne yazık ki yasalarda bazı boşluklar var. Görevdeyken ilgili makamlarla da bunu paylaştım. Binaların tesisatları, bir defa dahi denetim ve kontrolden geçmiyor; ama bugün asansörlere, her yıl uygunluk anlamına gelen, yeşil etiket vurulması zorunluluğu var. Oysa, sağlık ve hijyen gerektiren alanlarda, en az yılda bir defa tesisatların kontrol edilmesi ve uygunluk belgesi gerekiyor. 3 yılda bir, kurum ve kuruluşların tesisatları mutlaka kontrol edilmeli. Bugün aracınızın 10 bin kilometrede yağını, 50 bin kilometrede lastiğini değiştiriyorsanız, elektrik tesisatınızı da, her yıl kontrol ettirmek zorundasınız. Normalde elektrik kontağından yangın çıkmaz. Onu ehliyetsiz kişiler yaparsa yangın çıkar. Birçok yangın vakasına bilirkişi sıfatıyla katılıyoruz ve gördüklerimiz bizi dehşete düşürüyor. Kayıt dışı çalışanların kayıt altına alınıp, Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanmalarını sağlamaya çalışmamız lazım.
Sizde çıraklıktan gelen bir ustasınız. Bir anne veya babanın, ‘eti senin kemiği benim’ diyerek meslek öğrenmesi için oğlunu esnafa emanet etmesi artık sonlandırıldı. Bunun etkileri, sektörünüze olumsuz yansıyan bir sorun olarak kendini gösteriyor mu?
Çekirdekten yetişme çıraklık müessesesinin ortadan kaldırılması iyi olmadı elbette. Onun yerini alan Çırak Eğitim Merkezleri şu an öğrenci bulamıyor. Sınıflar, sıralar bomboş. Kimse çocuğunu göndermek istemiyor. Çıraklığa teşvik etmek amacıyla, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile ortaklaşa bir çalıştay düzenlemiştik. Bir endüstri meslek lisesi öğrencisinin stajyerlik süresi sigortadan sayılıyor. Devletimiz, stajyer ve çırak maaşının 4’de 3’nü ödüyor. Bunlar güzel şeyler; fakat çok eksik. Bütün işyerlerinde, ‘Tecrübeli eleman alınacaktır’ ilanları dikkat çekiyor. Çırakları veya stajyerleri çalıştırmadan nasıl tecrübe sahibi yapabilirsiniz ki? Bu nedenle üniversite 1’nci sınıftan başlamak üzere sahada çalışmak lazım. Tabi bu süreç Endüstri Meslek Lisesi’nden başlamalı. Kalifiye elemanlar yetişmesi için odamız tarafından kurslar düzenledik. Katkı sundu; ancak köklü bir çözüm sağlamadı tabi. Göreve gelmemiz halinde kalıcı çözümler bulacağız.
Adana’nın her yerine AVM’ler inşa edildi ve buralarda elektrik malzemeleri de satılıyor. Büyük sermaye karşısında esnafınız direnebiliyor mu?
Çetin bir mücadele verdiğimizi söyleyebiliriz. Özellikle 1997 yılından sonra, küçük esnaf zor bir sürece girdi. AVM’lerle rekabet etme şansımız ne yazık ki yok. Tır dolusu ürün satın alıp, fiyatı ise kendileri belirliyor. Benim esnafım ise taneyle satın alıyor. Bu duruma karşı yapabilecek pek fazla bir şey kalmıyor ne yazık ki.
Kurul yoğunluğuna rağmen zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.