Adana Barosu, dünya insan hakları günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapmış, insanlığın ve adaletin yanında olduklarını belirtmiş ama, Silivri zindanına atılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar için bir tek söz söylememiş.
Uzunca bir metin yazılmış, bu metnin içinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Yok, Seyhan Belediye Başkanı yok, Ceyhan Belediye Başkanı yok, İstanbul Belediye Başkanı yok, ama insanlığın yanında olduklarını söylüyorlar..
Açıklamada şöyle deniliyor; “Bugün burada yalnızca mesleki sorunlarımızı değil; insan haklarını, adil yargılanma hakkını ve hukukun üstünlüğünü savunmak için bir araya geldik. Çünkü biliyoruz ki, yargı erki bir devletin omurgasıdır ve bu omurga eğildiğinde, etkisi yalnızca biz hukukçulara değil, tüm topluma yansır. Savunmanın güçsüzleştirilmesi, adil yargılanma hakkının ihlali ve hukuk normlarının siyasi baskılar altında erozyona uğraması, yurttaşların temel haklarına doğrudan müdahale anlamına gelir. Savunma hakkının kısıtlandığı bir ülkede adaletin gerçekleşmesi mümkün değildir. Avukatların görevi, iktidarın ya da herhangi bir otoritenin hoşuna gitmek değil; hukukun üstünlüğünü ve yurttaşın haklarını savunmaktır.”
Silivri zindanında kalan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer Belediye Başkanları neden Silivri zindanındalar? Bu sorunun cevabı var mı?
Belediye Başkanlığı yaptıkları, doğdukları, büyüdükleri kentte değil de neden Silivri zindanındalar?
Elbette Adana Barosu hukukun yanında olacaktır, ama haksız yere tutuklananların haklarını da aramalıdır.
Keşke o yazılı açıklamanın içinde bu konulara değinilmiş olsaydı.
