(HABER MERKEZİ)- Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, Hakkâri Belediyesi eş başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın görevden alınarak yerine kayyum atanmasına sert tepki gösterdi. İçişleri Bakanlığı tarafından 3 Haziran 2024 tarihinde yapılan bu atama, demokratik değerlere ve seçmen iradesine aykırı olarak değerlendirildi.
Adana İHD Şube Başkanı Av. Yakup Ataş tarafından okunan açıklamada, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde yüksek oy oranıyla seçilen Mehmet Sıddık Akış’ın görevden alınmasının kabul edilemez olduğu belirtildi. Ataş, bu kararın seçmen iradesini hiçe saydığını ve demokratik hakların gasp edildiğini vurguladı.
15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ile birlikte çıkarılan KHK’ler ve yapılan düzenlemelerin, otoriter uygulamaların inşasında önemli bir dönüm noktası olduğu ifade edildi. Bu süreçte, 674 sayılı KHK ile belediyelere kayyum atama yetkisi getirilmiş ve demokratik haklar ihlal edilmiştir.
“Kayyım Atamaları Hukuksuzdur”
Avrupa Konseyi’ne bağlı Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin, 23 Mart 2022 tarihli kararında Türkiye’deki kayyum atamalarının uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, seçilmiş belediye başkanlarının terörle mücadele kanunu (TMK) kullanılarak baskı altına alınması ve hapsedilmelerinin kabul edilemez olduğu belirtildi.
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, siyasal iktidarı demokratik ve barışçıl bir gelecek için sorumlu davranmaya davet etti. Hakkâri Belediyesi’ne atanan kayyumun geri çekilmesi ve seçilmiş belediye eş başkanının serbest bırakılarak görevine iade edilmesi talep edildi.
Emek ve Demokrasi Güçleri, kayyum atamalarının halk iradesine darbe olduğunu belirterek bu politikalara son verilmesini istedi. Açıklamada, “Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir. Sandık konulmuşsa sandık sonuçlarına herkes saygı duyacak” denildi. Ayrıca, muhalefetin bu duruma karşı açık tavır alması gerektiği vurgulandı.
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, Hakkâri halkının iradesine yapılan darbeye karşı durarak, demokratik değerlere sahip çıkılması çağrısında bulundu. “Kürt halkının iradesi güvence altında değilse Türkiye’de herkesin iradesi tehlike altındadır” ifadesiyle, tüm demokrasi yanlılarını bu hukuksuzluğa karşı çıkmaya davet ettiler.
