ADANA’DA ASLA VE DE KAT’A DEPREM OLMAZ

1998 Haziran’ındaki yer sarsıntısıydı. Deprem sandılar. Dünya Bankası bile deprem olduğuna inandı, daha üçüncü gün sabahı gelip inceleme yaptı. Heyeti gezdiren ve tercümanlığını yapan da bendim. Baktım para vermeye hazırlar, yıkıp-döken doğa olayının aslında deprem değil de yer sarsıntısı olduğunu onlardan gizledim.  İyi ki de öyle yapmışım, dünyanın parası geldi.

1999 Marmara Depremi olduğunda bazı Adanalılar bizdeki yer sarsıntısının hala deprem olduğunu sandıkları için iki-üç gün konuştularsa da çabuk unuttular. Ardından Van Depremi patladı. İki ya da üç Adanalı 1998 yer sarsıntısını hatırlattı. Pek çok Adanalı ve özellikle de sorumlu olanlar onun deprem değil de yer sarsınıtı olduğunu anlamış oldukları için yazılıp-çizileni görmezden geldiler.

İrşad olmuş, yarı ermiş dini bütün bir iş adamı da çıkıp, “Dünya Rakı-Kebap Günü etkinliğine izin verilmezse zinhar deprem olmaz” diye fetva verince, elhamdülillah, deprem bize yaklaşamadı bile. Yönünü değiştirip o kadar yolu tepeleyerek gitti İstanbul’u beş küsür derece ile salladı. Bu kez sadece ben, BÖLGE’de birkaç gün süren dizi halinde belgeli, fotoğraflı yayın yaptım. Geçmiş yer sarsıntılarının listesini de verdim ama Allah’tan yetkili ve sorumlular artık bilinçlendiği için “deprem” dediğimin aslında yer sarsıntısı olduğunu biliyorlardı. Zerrece umursamadılar ve işlerine, güçlerine baktılar.

Nihayet, Allah beterinden saklasın, Elazığ ile Malatya’yı çalkalayan deprem yaşandı. Baktım, iki buçuk milyonluk Adana’da kimsenin kılı kıpırdamıyor. Çünkü artık herkes biliyor ki, Adana’da asla ve kat’a deprem olmaz ve olmayacaktır. Olsa olsa, yer sarsıntıları yoklayabilir.

ÖZÜR DİLİYORUM

İstanbul Depreminden sonra yayınladığım dizide tarihlerini de vererek deprem diye nitelendirdiğim olayları abartmış, okurlarımı yanıltmıştım. Yayından bu yana çektiğim vicdan azabını tarif edemem. Şu listedekiler deprem değil yer sarsıntılarıydı: YIL 334 Aldığı can sayısı 40.000, Şiddeti 9, Merkezi Misis, YIL341 Merkezi Antakya, şiddeti 9/10,  YIL 396, Merkezi Antakya, TARİH14.09.458,  Şiddeti 9, Merkezi  Antakya, YIL 500, Merkezi Samandağ,  TARİH:10.09.506, Şiddeti 9, Merkezi Samandağ, Antakya, YIL 524, Şiddeti 8/9, Merkezi Anavarza, YIL 525, Şiddeti 8, merkezi Antakya, TARİH 29.05.526, Şiddeti 9, Merkezi Samandağ, Antakya,  TARİH 29.11.529, Şiddeti 9, Merkezi Antakya.

Yine yakın döneme ait (1906 -1998 arası) Richter 5’ten yukarı 23 sarsıntı da, aslında deprem değildi. Bunlardan 1907 Aralık, 1908 Şubat, 1945 Mart ve 1998 Haziran sarsıntıları 6’dan büyüktü ama deprem değildi. DEPREM olsaydı, yetkililer ve sorumlular en azından okullarda tatbikat yaptırırlar, toplanma yerlerini unutulmayacak biçimde işaretlerler, yüksek yüksek binalara ruhsat verirken üç kez inceleme yaparlar, deprem vergisinden yararlanırlar ve senede en az iki üç kez “Deprem değil, usulsüz binalar öldürür” tadında sloganlar yayınlarlardı.

Ben, şahsen kendim, yani şahsım, bu sarsıntıları deprem diye nitelendirdiğim için çok pişmanım ve Kanal İstanbul uzunluğunda özür diliyorum; boğazdan çok daha uzun olduğu için özrümün kabul edileceğini umuyorum.

Allah’ın inayetiyle hidayete erdim; inandım, iman ettim ki, Adana’da asla ve kat’a deprem olmaz. Uzak ve yakın tarihteki olaylar yüz binlerce can almış olmasına rağmen deprem değil, sıradan yer sarsıntılarıydı.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor