ADANA’DA ‘KONUT DOLANDIRICILIĞI’ ALARMI

Adana’da son dönemde sıkça gündeme gelen bir dolandırıcılık yöntemi, hem konut alıcılarını hem de emlak sektörünü derinden sarsıyor: aynı dairenin birden fazla kişiye satılması.
Ne yazık ki bu yöntem yeni değil, ama son aylarda öyle yaygınlaştı ki artık vatandaşlar ev sahibi olma hayalini kurarken bile korku yaşıyor. Bazı dolandırıcılar, sahte tapular, eksik belgeler ve güven veren senaryolarla aynı evi birkaç farklı kişiye satıyor.
Sonuçta ortada bir daire, ama birkaç mağdur kalıyor.
Ev sahibi olmak Türkiye’de her geçen gün zorlaşırken, insanların yıllarca biriktirdiği paraların bu şekilde heba olması vicdanları sızlatıyor. Dahası, dolandırıcılar genellikle yasal boşluklardan yararlanarak uzun süre yakalanmadan faaliyetlerini sürdürebiliyor.
Burada suç sadece dolandırıcılarda değil. Sistemdeki denetim eksikliği de bu tür olaylara davetiye çıkarıyor. Tapu dairelerinde daha güçlü dijital doğrulama sistemleri kurulmadıkça, vatandaşın kaderi kurnaz dolandırıcıların eline bırakılıyor.
Vatandaş ne yapmalı?
Her şeyden önce “güvenli satış” kavramı artık bir zorunluluk haline geldi. Tapu işlemlerinde avukat veya resmi danışman desteği almak, parayı elden vermemek, tapuda isim kontrolü yapmadan imza atmamak şart. Ayrıca e-devlet üzerinden tapu sorgulama gibi sistemleri kullanmak da büyük fark yaratıyor.
Bir ev, bir ömür emeğin karşılığıdır. Bu emeği korumak için sadece güvenmek yetmez; araştırmak, sorgulamak ve belgeleri titizlikle incelemek gerekir. Ev sahibi olabilmenin her geçen gün daha da zorlaştığı günümüzde tuzaklara düşmemek gerekiyor.
Adana’nın dürüst emlakçılarının da bu konuda sesini yükseltmesi gerekiyor. Çünkü dolandırıcılar ne kadar çoğalırsa, güvenilir emlakçılar da aynı oranda zarar görüyor.
Ev sahibi olmak umut, dolandırılmak ise yıkımdır.
Umutlarımızın suistimal edilmediği bir Adana dileğiyle…
