ADANA’NIN ÇÖP SORUNU ARTIYOR

Adana son yıllarda sadece sıcağıyla değil, çevre kirliliğiyle de gündeme geliyor. Şehrin dört bir yanında biriken çöpler, kötü kokular, sinek istilaları ve bakımsız sokaklar artık günlük yaşamın olağan bir parçası haline geldi.

Ancak bu durum ne alışılacak bir manzara ne de kabullenilecek bir gerçekliktir. Adana’nın birçok mahallesinde çöp konteynerleri taşmış, boş arsalar adeta vahşi depolama alanına dönüşmüş durumda.

Bir zamanlar turunç kokusuyla anılan bu güzel şehir, bugün çöp kokusuna teslim olma tehlikesiyle karşı karşıya. Özellikle kenar mahallelerde durum daha da vahim…

Hadırlı ve Atakent gibi mahallerdeki çöp sorunları medyada yer buldu ancak sorunun üzerine gidilmek yerine görmez ve duymazdan gelinmeye devam ediliyor.

Belediyelerin temizlik hizmetleri yetersiz kalıyor, bazı bölgelerde çöpler günlerce toplanmıyor. Güneşin altında bekleyen atıklar hem çevreyi kirletiyor hem de ciddi bir sağlık tehdidi oluşturuyor. Çocukların oyun oynadığı sokaklarda biriken çöp yığınlarının içinden sinek, böcek ve hatta fareler çıkıyor.

Peki neden bu hale geldik?

Sorun sadece belediyelerin eksikliğinde değil.

Vatandaş duyarsızlığı da bu tablonun önemli bir parçası…

Çöplerin konteyner dışına atılması, geri dönüşüm kutularının dikkate alınmaması, evsel atıkların gelişi güzel sokağa bırakılması şehirdeki kirliliği katlıyor. Temizlik görevlileri ne kadar çalışırsa çalışsın, vatandaş bilinçsiz davrandığı sürece bu manzara değişmeyecek.

Çevre kirliliği, sadece görüntü kirliliği değildir; aynı zamanda halk sağlığını doğrudan etkileyen bir krizdir. Adana gibi sıcak iklimli bir şehirde çöplerin uzun süre beklemesi mikroorganizmaların hızla çoğalmasına, kötü kokuların yayılmasına ve hastalık risklerinin artmasına neden oluyor. Özellikle yaz aylarında yaşanan sinek sorunu, bu ihmalin en açık göstergesi.

Belediyelere de büyük sorumluluk düşüyor. Temizlik ekiplerinin sayısı artırılmalı, atık toplama planları yeniden düzenlenmeli, konteyner sayısı çoğaltılmalı. Ayrıca mahalle aralarına “çöp atma saati” uygulaması getirilebilir. Avrupa’nın birçok kentinde başarıyla uygulanan bu sistem, hem çöp yığınlarını hem de koku problemlerini azaltıyor.

Ama her şeyden önemlisi, bu şehirde yaşayan herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Adana’yı temiz tutmak, sadece belediyenin değil her vatandaşın görevidir. Çünkü bu şehir hepimizin evi, sokakları ise ortak yaşam alanımız.

Evin içinde yere çöp atmıyorsak, sokakta da atmamalıyız. Temiz bir çevre yalnızca estetik bir lüks değil; insan onuruna yakışan bir yaşam hakkıdır. Adana’nın geleceği, doğasına ve çevresine sahip çıkan insanlarla güzelleşecek. Eğer bugünden önlem alınmazsa, yarın çok geç olabilir.

Bu şehir daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanabilir olmayı hak ediyor. Artık Adana’da çöpler değil, temizlik bilinci birikmeli.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor