ADANA’NIN “EKİM” AYI KURUTUR TARHANAYI
Doğrusu ay başında yazmaktı ama yapamadım. İstanbul Depremi, deprem derdimizi depreştirince Tarih derinliğindeki depremler ve bağlı sosyal olaylar öncelik kazandı.
Yılın onuncu, sonbaharın ikinci ayı. 31 günlüktür ve “teşrin” aylarının ilkidir. “Teşrin”, Arami ve Süryanice’den gelir. Rumi Takvimin sekizinci-dokuzuncu aylarını, Arami ve Süryani takvimlerinin yedinci ayını ifade eder. Bizde de, Ekim ve Kasım teşrin aylarıdır. Ekim’e birinci teşrin ya da “Teşrin-i evvel”, Kasıma da ikinci teşrin yahut “Teşrin-i sani” denilirdi. Annem Cumhuriyet Bayramı’nı “29 Teşrin-i evvel Bayramı” şeklinde söylerdi. İlkokulu da sonradan 29 Ekim olarak isimlendirilen “29 Teşrin-i evvel” Mektebinde okumuştu rahmetli.
10 Ocak 1945 günlü yasa ile adını Ekim yaptılar. Ekim-dikim zamanı olduğu için böyle denilmiş. Ben de maydanoz, pazı tohumlarını hazırladım. Önümüzdeki günlerde üç beş baş da sarımsakla ekmeyi düşünüyorum. Yeri olanlar, severlerse, bakla, tere, yeşil soğan da ekeilir bu günlerde. Ayın yirmisi gibi de sonbahar fotoğrafları çekmek üzere toroslara vurmayı düşünüyorum. Belemedik bence bu amaçla gidilebilecek en güzel yerlerden biri ama, şimdi değil, ay sonuna doğru güzel olur. Meraklısı, bir de Kasım ortalarında gitmeli diye düşünürüm.
Yılın tatlı dönemlerinden sayılır. Gurbet ellerini bilmem; Adana’mızda ne sıcak, ne soğuktur.
1929-2018 kayıtlarına göre yazalım; ortalama sıcaklık 21,6, ortalama en yüksek sıcaklık ise 29,0 derece. 89 yıllık kayıtlara göre en yüksek sıcaklığı 3 Ekim 1943’te 41,5 olarak ölçmüşler.
Ortalama en düşük sıcaklık 15,7 iken, kayıtlardaki en soğuk günle 14 Ekim 1948’de karşılaşmışlar: 3,5 derece. Böylesine zemheride bile zor rastlanır.
Ortalama güneşlenme süresi 7 saat 30 dakika. Ay içinde ortalama 5 gün 12 saatte metrekareye toplam 42 kilo 400 gram yağış döker.
Uzun yıllar içinde yapılan gözlemlere dayanarak fırtına günlerine de tarih belirlemiş geçmişlerimiz. Buyurunuz şimdi de Ekim’deki fırtınalarımıza:
– 3 Ekim: Kuş Geçimi Fırtınası. Güya ki, son kuşların göç etme dönemi bugün başlıyormuş.
– 4 Ekim: Koç Katımı Fırtınası (Sürüye koçların katılmasını anımsatır).
– 9 Ekim: Yaprak Dökümü Fırtınası. Bu da, toprağın bir sonraki mevsim için gıdalandırılması demek.
– 14 Ekim: Meryem Ana Fırtınası. Yıldırımlı, şimşekli, yağışlı dönemlere girildiğine işaret eder. “Mukayyet olun” uyarısı sayılır. Anadolu hristiyanları vermiş bu ismi.
– 17 Ekim: Kırlangıç Fırtınası, kalan kırlangıçlara “Hadi artık, soğuklar geliyor. Göçecekseniz göçün galan” diyen fırtınaymış.
– 21 Ekim: Bağ Bozumu Fırtınası. Teveklerde kalan üzümlerin toplanması ve sirkeden pekmeze, bandırmadan kesmeye, turşudan tarhanaya, kışlık nevalenin hazırlanması için son düdük yerine geçer.