ADANA’NIN HER SEMTİNDE TUSLOG OTOBÜSÜ GEZERDİ

İlk akşamdan karanlığa geçiş sürecinde gökyüzünü yıldızların nasıl kapladığı belli olmaz. Ayni biçimde, gün doğarken de yıldızların nasıl birer birer sönüp kaybolduğunu fark edemezsiniz. Biz de, 1960’lı yıllarda Adana’mızın belli başlı semtlerinde sayısız Amerikalı ailelerin nasıl gelip kiracı olduğunu fark edemedik. Bir de baktık ki, yığınla Amerikalı komşular var Adana’da. Sokaklarımızda çocuklarımızla oynayan sarışın, alabros tıraşlı çocukları görüyorduk.

PENCERELERDE FOR RENT YAZISI

Amerikalılar ev sahiplerine çok iyi para veriyordu. Özellikle Cemalpaşa,  Yüzevler, Reşatbey, Koşu Meydanı gibi eli-yüzü düzgün mahallelerde boş dairelerin neredeyse tamamında “FOR RENT” yazısı okunurdu. “Kiralık” demek. Amrikalı da, keyfine ve zevkine en uygun olanı seçer, üçe beşe değil haa, kırka elliye bakmadan ödeyiverirdi kira bedelini. Öyle ki, evini Amerikalıya vermek için boşaltıp başka eve taşınan paraperverler bile türedi memlekette.

İNCİRLİK DEYİP DE GEÇEMEZDİNİZ

İncirlik o yıllarda Amerika ve NATO için çok önemliydi. Karataş yolundaki dev radar istasyonu İncirlik üssünün kilometrelerce uzağını görüp duyan organıydı. 1965 yılında burayı ziyaret ettim. Tesis sorumlusu Amerikalı Yüzbaşı, “Akdeniz’de uçan sineği bile buradan takip edebiliriz” demişti. Uluslararası dengeler veya dengesizlik üç temel üstündeydi; Demirperde gerisi ülkeler, Çin ve diğerleri… Demirperde, komünist bloktaki ülkelerden oluşuyordu. Rusya’nın patronajında Orta Asya’daki tüm Türkî cumhuriyetler, Moldova, Ukrayna, Ermenistan, Gürcistan, Bulgarİstan, Yugoslavya, Macaristan, Çekoslavakya, Macaristan, Polonya ve şu anda anımsayamadığım devlet ve devletçikler Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği denilen bu blokun ögeleriydi. Liberal Dünya ülkelerinin kaptanlığını da Amerika Birleşik Devletleri yapmaktaydı.

Dünya, nükleer silâh tedirginliği içindeydi. Amerika da, Sovyetler de, kıtalar arası balistik füzelerle birbirlerini tehdit edecek konumdaydılar. Hava savunma sistemlerinin gelişmediği dönemlerdi ve tehdit asla küçümsenemezdi. Bu koşullar altında, İsmet Paşa döneminde ele alınarak Menderes’in yeni başbakan olduğu 1951 yılında inşaatına başlanan İncirlik, her yıl giderek yeni tesislerle büyüdükçe büyüdü. Dolayısıyla Amerikalı aile sayısı da birkaç yüzü aşabilmişti. Üs, resmen bir Amerikan Kasabası görünümündeydi. Askeri tesisler bir yana, Pi-Ex adı verilen büyük mağazalarla birlikte, Muhteşem bir Manav Mağazası, Süt ve Ekmek Fabrikaları, Okullar, Üniversite, Spor sahaları, Bowling Tesisi, Yüzme Havuzu benim görebildiklerim arasındaydı. Üste bir de “Incirlik Insider” isimli aylık ve YEREL GAZETE yayımlanmaktaydı. İngilizce olan gazetenin birkaç sayısını görebildiğim için biliyorum; yöremizin doğal ve kültürel mirasları hakkında da ayrıntılı bilgiler verilmekteydi. Kısacası, askeri ve sivil hizmetler için binlerce Amerikalı burada görevliydi.

TUSLOG OTOBÜSÜ VE SCHOOL BUS’LAR

Lâcivert renkli Amerikan Otobüslerinde TUSLOG yazısı olurdu. Bunlar, ring seferleriyle Amerikalıları üsten eve, evden üse taşımaktaydı. Bir de School Bus yazılı olanlarıyla karşılaşırdık. Bu araçlar da öğrencilere hizmet etmekteydi. Az da rastlamazdık bunlara. Dedik ya, kentimizde çok sayıda Amerikalı vardı. Bizim kuşak, bunlar sayesinde İngilizceyi daha çabuk ve daha rahat öğrendi.

Derkeeen, “Yankee Go Home!..” dönemine girildi. Bir de baktık,  tıpkı gökyüzündeki yıldızların kayboluşu gibi yok olmuş kentteki Amerikalılar. Lâcivert TUSLOG otobüsler de dünyanın kim bilir hangi noktasındaki garaja çekildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor