Seçimin 8 ay sonra yapılacağı kesinleşti gibi.
Hatta 14 Mayıs tarihini dillendirenler de var.
Cumhur İttifakı her geçen gün eriyen oylarını artırmak için sümen altı edilen ne kadar dosya varsa hepsini gün yüzüne çıkartıyor.
Örneğin EYT’ye yönelik çalışmanı bile tamamlandığı belirtildi.
Peki daha önceden yapılamaz mıydı, projeler illa seçim öncesine saklanmak zorunda mı?
Saklamak denilince muhalefete de bakmak lazım.
Çünkü onlar da adaylarını saklıyorlar!
Alanlarda 6’lı masanın çalışmalarını görüyoruz.
Köyde , kentte her yerde halkın arasına karışıyorlar.
Çünkü ekonomik kriz var, toplumun tüm katmanları fakirleşmiş durumda.
O nedenle Millet İttifakı, halktan oy istemeye giderken daha avantajlı. İktidar vekilleri halkın arasına karışmakta doğal olarak sorun yaşıyorlar…
Bu arada 6’lı masanın adayını açıklamasının uzaması biraz homurdanmalara neden oluyor.
Ülkemizdeki medya yapılanmalarına bakıldığında Millet İttifakı’nın aday konusunda beklemede kalması oldukça mantıklı.
Zira aday açıklanır açıklanmaz, bir çok isim köşelerinden gereğini yapacaklar!!!
Bu nedenle “Seçim kararını alın, adayımız hazırız” gibisinden yanıtlar veriliyor.
Tabi malum çevrelerde en büyük merak, kimin aday olacağı. Yerel seçimlerdeki başarıların ardından İmamoğlu’nun adı öne çıktı, ardından Yavaş geldi geçti, devamında CHP Lideri de doğal olarak sürece dahil oldu…
Aday kim olacak, doğrusu ben de çok merak ediyorum.
Politika konusunda büyük söz söylemek doğru değil. Zeminin çok kaygan olduğu su götürmez bir gerçek. Her an her şey değişebiliyor.
Lakin yine de öngörüde bulunmak istiyorum. Çoğu kişi zaten öyle olacak diyebilir ama ben yine de yazacağım.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş isminden birisi aday gösterilecek. CHP lideri bırakmaz, belediye başkanlarını aday yapmaz diyenler yanılıyor.
Zira 6’lı masanın mimarı, yerel yönetimleri kazandıran birlikteliğin en büyük aklı olan Kılıçdaroğlu, bilimsel metotları göz ardı etmez.
Kendisi de dahil anketlerde kim öne çıkıyorsa destekler…
