AFRİKA’YA İHRACATIN TAM ZAMANI

Adana Hacı Sabancı OSB’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Afrika’ya İhracat Fırsatları’ etkinliğine iş dünyası yoğun ilgi gösterdi. Etkinlikte yıllık 700 milyar dolarlık ithalat gerçekleştiren kıtaya daha fazla ihracatın yolları anlatıldı.

 

(HABER MERKEZİ)-Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, AOSB Seyhan Salonu’nda, 2blackdot Danışmanlık tarafından gerçekleştirilen ‘Afrika’ya Fırsatları’ konulu etkinliğin açılışındaki konuşmasında, daha fazla üretim ve ihracat için alternatif pazarların önemine vurgu yaptı.

Sütcü, uluslararası rekabette zorlanılan bir dönemde yeni pazarların yeni fırsatlar sunduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin organizasyonunu önemsediklerini bildirdi. Sütcü, “Salonu dolduran hepinize teşekkür ediyorum. OSB Yönetimi olarak sadece altyapıyla değil, akla gelecek her alanda sanayicinin yanında oluyoruz. Adana ihracatının yarısından fazlası bölgemizden gerçekleştiriliyor. Ama yetmez diyor daha da artması için çaba sarf ediyoruz. Afrika’yı da ilişkilerimizi daha da geliştirmemiz gereken bir pazar olarak önemsiyoruz” dedi.

Moderatörlüğünü gazeteci Mehmet Uluğtürkan’ın yaptığı Dünya Sektörlerarası İş birliği Forumu Başkanı ve Afrika Uzmanı Utku Bengisu, Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Koç ve Dış Ticaret Uzmanı Turan Akın’ın konuşmacı olarak katıldığı etkinlik, interaktif ortamda geçti.

HER ÜRÜNÜN HER SEKTÖRÜN İHRACAT İMKANI VAR

Dünya Sektörlerarası İş Birliği Forumu Başkanı Utku Bengisu, Afrika’nın atlaslarda diğer kıtalardan daha küçük çizildiğine dikkat çekerek başladığı sunumunda 54 ülkesi bulunan kıtanın Türkiye’nin dış ticaretine hamle yaptıracak kadar değerli olduğunu söyledi.

Coğrafi ve tarihi yakınlığıyla bilinen Afrika’nın her yıl 700 milyar doları geçen ithalat gerçekleştirdiğine vurgu yapan Bengisu, “Odaklanma ve atılacak küçük adımlarla 35.5 milyar dolarlık ihracatımızı üç haneli rakamlara ulaştırabiliriz” dedi.

Çin’in Afrika’nın en önemli ihracatçılarından biri olduğunu ve bugün 288 milyar dolarlık ihracat yapar hale geldiğini anlatan Bengisu, sözlerine şöyle devam etti:

“Çin’in bu rakamını anlayabilmek mümkün. Zira parası var. Afrika’ya finansal gücüyle gitti ve şimdi meyvesini alıyor. Peki Hindistan? 2005 yılında Hindistan, Afrika’ya 6.1 milyar dolar ihracat yaparken biz de 5.5 milyar dolarlık ürün ve hizmet gönderiyorduk. Hindistan rakamını 188 milyar dolara yükseltti biz 35.5 milyar dolarda kaldık. Bunun sebepleri üzerinde çalışmalıyız. Hindistan, Afrika’yı önemsedi, yakın markajla orada oldu. Bizim de bu kıtada ticaret hamlesine ihtiyacımız var. Hangi sektörde olursa olsun iş insanlarımızın konfor alanından çıkıp Afrika’ya gitmesi gerekiyor. Biz de başarabiliriz. WCI olarak 12 yıldır kıtaya odaklandık. Fuarlar, sektörel ikili iş görüşme organizasyonları düzenliyoruz. Deneyimlerimizi, öngörülerimizi, networkümüzü paylaşmaya hazırız.”

AFRİKA DİASPORASI YENİ KAPILAR AÇTIRABİLİR

Başta Avrupa olmak üzere birçok bölgede nüfusun Afrika kadar artmayacağını belirten Bengisu, “2050 yılında 2.5 milyarlık nüfusa sahip bir Afrika olacak. İğneden ipliğe üretilen her ürünün bu pazarda şansı var. Benim iş insanlarımıza önerim ne üretiyorsanız o ürünle Afrika pazarını hedefleyin. Kıtanın Fransızca konuşulan ülkelerine Fransızca, İngilizce konuşulan bölgesine İngilizce, Arapça konuşulan kısmına Arapça broşür ve etiketlerinizle gidin. Sosyal medyayı bu dillerde ve bölgelere göre değerlendirin. Ayrıca dünya genelinde bir Afrika diasporası oluştuğunu unutmayın. Afrika’daki müşteriniz size dünyanın bir başka ülkesine ihracatın kapısını açtırabilir” diye konuştu.

Türkiye’de 370 bin Afrikalı öğrencinin eğitim aldığını ve öğrenci olduğunu anlatan Bengisu, “Adana’daki üniversitelerde de bin 200 Afrikalı öğrenci olduğunu öğrendim. Bu Adana ve bölge şirketleri için önemli bir değer. Bu öğrencilerle irtibata geçip, ticaret elçisi olarak görev verebilirsiniz. Afrika pazarında başarılı olmak için sadece odaklanmak yeter” dedi.

TEYİTLİ AKREDİTİF ÇÖZÜM OLABİLİR

Dış Ticaret Uzmanı Turan Akın da ihracatta rekabetçiliği yakalamanın uygun fiyatlı hammaddeye de bağlı olduğuna dikkat çekti. Bu çerçevede Afrika’nın daha etkin değerlendirilebileceğine işaret eden Akın, şöyle devam etti:

“Bilindiği gibi hammadde uygun fiyat ve uygun vade ile alınabilirse rekabette öne geçilebiliyor. Çoğu KOBİ hammadde finansmanını peşin veya peşin ödemeli akreditifle sağlıyor oysaki belge kapsamında vergi ve gümrük avantajı elde edebilirler. Çeşitli eğitimlerle, seminerlerle dış ticaretin finansmanında daha bilgili olup bu güçle tedarikçilerle pazarlık yapılıp vadeli alıma yönelebilir.

İthalat ödemeleri mümkün olduğunca ihracat geliri ile karşılanmalı. Örneğin Saudi Exim Bank Türkiye’nin birçok girdi ürününde 3 banka ile özel anlaşma yaparak alıcılara 25 ay kredi imkânı tanıyor ancak bölgemizde bunu bilen ve kullanan firma bir elin parmaklarını geçmiyor. Uluslararası ödeme yöntemlerine hâkim değilsek ihracatta peşin satarım diye beklerken sipariş başka şehre hatta başka ülkeye kaçabilir, yüzde 15 peşinat alıp kalan sağlam yöntemlerle garantiye alınabilirse pek tabi ihracata sıcak bakılmalı. Hatta peşinat alabilmek için gerekirse peşin ödeme garantileri ile özellikle ilk işlerde karşıya güven sağlanabilir.

Afrika’daki ülke riskleri ve şirket yapıları nedeniyle faktoring limiti almak, Eximbank’tan yeterli kredi limiti almak oldukça zor olsa da ihracatçı bankanın onayı alınan teyitli akreditifler en çözümcü tahsilat modelidir. Afrika’da çok sayıda Türk bankasının çok sayıda muhabiri hatta grup bankası var, yeter ki araştıralım, danışalım.”

RİSKLERİ BİLEREK PAZARDA OLMAK ÖNE GEÇİRİR

Uluslararası güvenlik ve strateji alanlarının etkin ismi Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Koç da iş insanlarının Afrika pazarında riskleri bilerek ve gelişmeleri takip ederek daha başarılı olabileceklerine dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:

“Küresel rekabet, bölgesel ve yerel aktörler, siyasi istikrarsızlık, darbeler, iç savaş, ayaklanma, terör, kronik yoksulluk ve yolsuzluk alt başlıklarından oluşan güvenlik parametrelerine sahip bir Afrika var. Bunları bilerek o pazarda olmak daha etkin ve kalıcı olmayı beraberinde getirir.

Kuzey Afrika; Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas gibi ülkeleri içeriyor. Güvenlik durumları genellikle terörizm, iç çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık gibi faktörlerden etkileniyor. Batı Afrika, Nijerya, Gana, Fildişi Sahili, Senegal ve Mali gibi ülkeleri kapıyor. Bu bölgede Boko Haram ve diğer silahlı grupların faaliyetleri, sınır ötesi suçlar ve politik istikrarsızlık gibi sorunlar öne çıkar.

Doğu Afrika; Etiyopya, Kenya, Somali, Uganda ve Tanzanya gibi ülkeler. Bu bölgedeki güvenlik sorunları arasında terörizm, özellikle El Şebab gibi gruplar, etnik çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık yer alıyor. Güney Afrika ise Güney Afrika Cumhuriyeti, Zimbabve, Zambiya, Mozambik ve Namibya gibi ülkeleri içeriyor. Güvenlik açısından, bu bölge genellikle daha istikrarlı kabul edilse de suç oranları, ekonomik eşitsizlikler ve siyasi gerilimler önemli sorunlar arasında sayılabilir. Bu bölgelerin her biri kendi içinde de daha detaylı alt bölgelere ayrılabiliyor ve güvenlik durumu zaman içinde değişebiliyor.”

 

 

 

 

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor