AK PARTİ ADANA’DAN VAZ MI GEÇTİ ACABA?

1957 seçimlerinden bu yana az veya çok siyaseti takip ederim. Kesinlikle ifade edebilirim ki, siyasi partiler zayıf oldukları kentleri önemseyince oradaki oylarını artırırlar.

 

En çarpıcı örnek de 1957’de yaşandı. Adana, CHP’nin önemli kalelerinden biriydi. Adnan Menderes hükümetleri stratejik konum ve üretim kapasitesini dikkate alarak kenti yatırımlar merkezi haline getirdi. Tarım en önemli hedef seçilmişti. Nisan 1956’da Seyhan Barajı devreye girdiğinde ovada da çok yoğun biçimde tesviye ile sekonder, tersiyer sulama kanalları şebekesi hızla ilerlemekteydi. Türkiye’ye ithal edilen traktörlerin çoğu Adana’ya tahsis ediliyordu. Yağış ve atık suların yönetimi sokakların iki yanındaki hendeklerle yapılırken, beton kanallarla yer altına indirildi. Veee, her kese sürpriz gelen bir sonuçla Demokrat Parti 1957 seçimlerinde Adana’dan büyük zaferle çıktı.

 

DEMİREL DE AYNI

SİYASETİ GÜTTÜ

Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Merhum Süleyman Demirel’in kendinden dinlemiştim. Devlet tarafından gönderildiği Amerika’daki eğitim dönüşünde ilk görev yerinin Adana olduğunu söylemişti. Baraj inşaatı sırasında da zamanının pek önemli bir kısmını Adana’da geçiriyordu. Hükümetlerinde de mutlaka Adanalı yatırımcı bakanlara yer verirdi. Ahmet Topaloğlu, Selahattin Kılıç, Halit Dağlı, İbrahim Tekin aklımda kalanlardan. Ayrıca Adana’da valilik yapan Turhan Kapanlı da Demirel hükümetlerinin en azından üçünde yer aldı diye anımsıyorum. İlaveten, önemli bazı genel müdürlüklerin başında da Adanalılar vardı; örnek olatrak Sezai Dıblan’ı gösterebilirim.

 

AKP KÜSTÜ MÜ?

Adana ekonomik çöküntüden en çok pay alan illerden biri. Göç, iki yönlü vuruyor. Eğitimli, kalifiye insanlar giderken, daha çok kırsaldan, eğitimsiz ve hatta daha önce kent görmemiş insanlar geliyor. Bir bakıma nüfus artmıyor ama sosyal ve ekonomik düzey giderek gerilemekte. Tabii daha sığınmacıların ağır yükünden bahsetmiyoruz.

 

Ber vech-i peşin, Adana Hava Limanı konusu halen netlik kazanmış değil. Çukurova 29 Ekim’de hizmete girerken Adana Şakirpaşa uçuşlara kapatılacak mı, bilemiyoruz. Yetkili ağızlardan ne “evet” duyduk, ne de “hayır”. Unutulmasın ki, TÜRKİYE’NİN NATO APRONLU TEK LİMANIDIR bizimki. Üstelik 85 yıllık geçmişinde bir gün bile hava muhalefetinden dolayı kapatılmış değil. Şayet uçuş emniyeti konusu o kadar önemliyse, pisti Güneybatı yönünde kilometrelerce uzatmak hiç de sorun değil. Çukurova Limanı açılmaya açılacak, tamam, ama lütfen Şakirpaşa da daha az seferle olsun, hizmetini sürdürmeli; hiç olmazsa büyükşehir ünvanını böyle korusun.

 

YA METRO?

Çağdaş dünyada kent içi trafiğe rahatlık, hız ve konfor sağlayabilecek tek kent içi taşıma aracı metrodur. Adana, 13 kilometrelik birinci etabıyla önemli yol kat etmişti. İkinci etap, güzergahı ve topoğrafyası itibariyle ilkine göre çok daha düşük maliyetle bitirilebilir. Üstelik Sayın Cumhurbaşkanımızın da ikmal sözü var. Vagonlar, raylar elimizde. Finansman da sorun değil. Ne var ki, Sayın Cumhurbaşkanı sunulan dosyayı onaylamadı. Şu kadarını mutlulukla söylemek isterim ki, aynı sunumda bir de Adana’nın başına bela kesileceğinden asla kuşku duymadığım tramvay da vardı, onun onaylanmaması şansımız oldu.

 

Arş-ı alaya erişecek kadar artan petrol fiyatları trafikteki araç sayısını düşürmüş olmasına rağmen halen de belli başlı arterlerde ciddi sıkıntı var. Üstelik, mevcut sistemde özel araç kullanımı fazla olduğundan ulusal ekonomimiz de zarar görmekte.

 

Anavarza ile Magarsus kazıları, Yeni Müzenin kurulması ve 5 Ocak Stadının AVM’den kurtarılması gibi gerçekten büyük hizmetler sergileyen Sayın Ömer Çelik’le AKP Adana Teşkilatı bu konuyu halledebilmeliydi diye düşünüyorum. Bir de, “Acaba AKP küsüp Adana’yı tamamen gözden mi çıkardı?” diye düşünmeye başladım.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor