AK PARTİ’NİN SAĞLIK POLİTİKASI

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; Türkiye’nin bir inaktif virüs aşısını temin etmek için sözleşme imzaladığını, bir MRNA aşısı için de görüşmelerin sürdüğünü duyurduğunu öğreniyoruz…

Bu Çin’den ölü virüs aşısı, Almanya-ABD ortaklığından BioNTech firmnasından MRNA aşısı alınacak demektir.

Ancak, Osmanlı döneminden bu yana aşı üretilen bu topraklarda, dışarıdan aşı ithal etmek zorunda kalmayı nasıl izah edeceğiz bir türlü anlamıyorum.

1927 yılında kurulan Hıfzıssıhha Müessesi kurulduğu yıl, yani 1927’de VEREM aşısı, 1931’de de ağız yoluyal alınan BCG, yine 1931’den itibaren de Tetanoz-Difteri-Tifus-Kuduz-İnflüenza-Kuru BCG aşılarını üretti.

Bu müessese dünyanın sayılı aşı laboratuvarları arasında yerini aldı.

Cumhuriyeti kuranların bıraktığı paha biçilmez eserleri, satarken, kapatırken Atatürk’ün 19 Mayıs Bandırma Vapuru’na, Erzurum’da, Sivas’ta ve Ankara’da yanında olan, ona eşlik eden Refik Saydam’ın ismini o görkemli binalardan silerken anımsasalardı!..

O kıtlığa, yoksulluğa rağmen o kuruluşları inşa eden insanları hatırlama erdemliliğini bile göstermekten yoksun davranarak 2011 yılında Türkiye’nin bu en görkemli sağlık kuruluşunu vicdanlarını yıkarak  kapatmışlardır.

Sadece Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü değil,

-Şehir Hastaneleri uğruna sıhhıye bölgesini…

-1981’den beri hizmet veren Ankara Numune Hastanesi’ni…

-1925’den beri faaliyette olan ve Türkiye’nin ilk tüp bebek merkezlerinden Zekai Tahir Burak Kadın ve Çocuk Doğum Hastanesi’ni,

-1963’de kurulan Türkiye’nin ilk Pediatrik Rehabilitasyon Merkezi olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ni…

-Organ nakillerinde uzmanlaşmış, uzmanlık gerektiren hastalıkların tedavisinde çığır açmış, 54 yıllık Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni…

-1938’de Çin’e kolera aşısı gönderen bir ülke bugün Çin’den ölü virüs aşısı satın almak zorunad kalması abdestli kapitalizmin iktidarı AK Parti’nin sağlık politikalarında ülkeyi nerelere savurduğunu görmemize yetmiyor mu?

AK Parti bu ülkeyi rant uğruna Şehir Hastaneleri’ne peşkeş çekti.

Belil rakamlarda günlük-aylık hasta sayısı garantisi vererek yıllardır şehrin çeşitli yerlerinde bulunan hastanelerin kapasitelerini düşürerek, kapatarak, bir anlamda hastayı Şehir Hastaneleri’ne yönlendirmede oyun üstüne oyunlar oynayarak o hastanelerin değer yitirmelerine ve atıl duruma düşmesine neden olarak ayrı bir olumsuzluğa da neden oldular.

Her şeye ama her şeye rantıbal yaklaşarak bu ülkede değerlerimizin değerini maalesef katlettiler.

Tıpki Covid-19’la mücadelede olduğu gibi…

İzlenen politika Saldım Çayıra-Mevlam Kayıra politikası…

Ben inanıyorum, bu ülkeye geldi denilen 25000 aşıyı AK Partililer, başta liderleri olmak üzere kendilerine yaptırdılar…

Bizler için de Ölen Ölür, Kalan Sağlar Bize Yeter anlayışındaki bir sağlık politikasını devam ettiriyorlar.

Sizlerde Recep Tayyip Erdoğan, Allah’ın tüm uzuvlarını üzerinde taşıyor demeye devam eden…

Sağ kalırsanız tabiii…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor