19-20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP ve R.T. Erdoğan; son Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte başkanlık sistemine geçerek laik, çağdaş ve demokratik cumhuriyet idaresini fiilen sonlandırmıştır.
Oysa cumhuriyetin aşağıda sıralayacağım özelliklerinden şu an yaşama geçirilen varsa hep beraber gözlemleyelim diye bu yazıyı kaleme aldım ve değerlendirmeyi siz sayın okurlarıma bırakıyorum.
-Cumhuriyetimiz, saray saltanatının yerine kayıtsız şartsız millet egemenliğini sağlamıştır. Şimdi ise milletin meclisi TBMM’si işlevsiz hale getirilmiştir. Milleti temsil eden milletvekillerine yüksek maaşlar verilerek susturulmuşlar.
-Cumhuriyetimiz, Meclis üstünlüğüne ve parlamenter sisteme dayanır. Şimdi ise tek adam rejimi ile kanun yerine kararnamelerin egemenliği öne çıkmıştır.
-Cumhuriyetimiz, kuldan birey, ümmetden millet yaratmış; halkı uluslaştırmıştır. AKP ve R.T.Erdoğan ise biat eden ve dinsel bir toplum yaratmayı amaçlamıştır.
-Cumhuriyetimiz, egemenliğin kaynağını değiştirmiş; dinsel egemenliğin yerine dünyevi egemenliği hakim kılarak özü ve ruhu laiktir. Tek adam rejimiyle laiklikten eser kalmışmıdır. Devletin tüm kaleleri liyakatsız tarikat ve cemaat elemanları ile işgal edilmiş olup, ülkeyi tarikatlar ve cemaatler yönetir hale gelmiştir.
-Cumhuriyetimiz, akıl ve bilim ekseninde çağdaşlaşmacıdır, aydınlanmacıdır. Peki 19-20 yılda çağdaşlaşmadan eser kaldı mı?
-Cumhuriyetimiz, özgürlükçüdür. Saray karşısında milletin, doğma karşısında aklın, erkek karşısında kadının özgürlüğünü sağlamıştır. Başkanlık sistemi ile birlikte TBMM’de kabul edilen ve kadın haklarını güvenceye alan İstanbul Sözleşmesi’ni tek kendi imzasıyla fes eden, böylelikle TBMM’ni de yok sayan R.T.Erdoğan değil midir. Bu sadece tarikatlar ve cemaatlarin talebini yerine getirmek değilmidir?
-Cumhuriyetimiz, bağımsızlıkçıdır, bizim cumhuriyetimiz bir bağımsızlık savaşının kızgın ateşinde oluşmuştur. Başkanlık sistemi ile cumhuriyetin tüm değerleri yok edilmedi mi?
-Cumhuriyetimiz, halkçıdır. Bir tek kişinin yönetiminde halkçılıktan bahsetmek mümkün mü?
-Cumhuriyetimiz, demokrasiyi hedefler, demokrasiyle bütünleşmeyi amaçlar. Başkanlık ve tek adam rejiminin fırtatında demokrasi karşıtlığı vardır.
-Cumhuriyetimiz, yurttaşlık bilincini esas alır. Ama tek adam rejimi ile yurttaş değil biat eden kullar gerekiyor!…
-Cumhuriyetimiz, eşitlikçidir. Fırsat eşitliği sağlamıştır. Ancak ülkede 19-20 yıldır egemen olan AKP yönetimi eşitlik kavramını tarumar etmiş olup, tüm olanaklarını yandaşlara peşkeş çekmiştir.
-Cumhuriyetimiz, barışçıdır. AKP ve R.T.Erdoğan yönetiminde barışın literatürdeki yeri bile yok oldu. Bizden ve bizden olmayanlar diye ülke karpuz gibi ikiye ayrıldı. Komşularla ilişkilerde evlere şenlik.
-Cumhuriyetimiz, gençlere emanet edilmiştir. Bu ülkedeki yönetimle beraber kendilerine emanet edilen Cumhuriyete sahip çıkmayı bırakın, kendilerine sahip çıkılmadığı için yurtdışına gitmenin yollarını arıyorlar.
-Cumhuriyetimiz, devrimcidir, gelişime ve değişime açıktır. Artık hiç de öyle değil. Tüm okulların İmam-Hatiplere dönüşmesiyle aydınlık günler yerini karanlığa bırakmıştır.
Kısacası Cumhuriyetden önce topraklarımız padişahın mülkü, halkda sarayın kuluydu. Egemenlik hanedanın hakkıydı. Şimdi de Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin olduğu gibi.
Cumhuriyetle birlikte toprak milletin vatanı halk hukuk önünde eşit yurttaş ve egemenlik kayıtsız şartsız milletin oldu. Rahmetli tarihçi yazarımız Turgğut Özakman’ın dediği gibi, “Bu bir doğu ülkesi için hayal bile edilemez, emsalsiz, olağanüstü mucize bir devrimdir” Bu nedenledir ki Atatürk “En büyük eserim Cumhuriyet demiştir.”
Bu topraklarda bağımsızlığa, ulusal birlik ve bütünlüğe, çağdaşlığa, laikliğe, akla ve bilime, özgürlüklere, fırsat eşitliğine liyakata, kadın haklarına, barışa ve demokrasiye sahip çıkmak Cumhuriyete sahip çıkmakla başlar.
Cumhuriyet olmazsa bunların hiçbiri olmayacaktır. Cumhuriyete düşmanlık, bütün bu değerlere düşmanlıktır.
Tüm değerleri bay-pas edilen Cumhuriyetimizin değerlerini yeniden inşa edeceğimiz günleri görebilelim umuduyla Abbası yolcu etmede bir ve beraber olalım.
Ayrı-gayrı durmak abbasın yerini sağlamlaştırır haaa..
