AKRAN ZORBALIĞI ARTIYOR, AİLELER TEDİRGİN

Günümüzde, gençler arasında iletişimin en yaygın yollarından biri olan sosyal medya ve dijital platformlar, birçok fayda sağlasa da, beraberinde ciddi sorunları da getiriyor. Akran zorbalığı, bu sorunların başında geliyor Özellikle son yıllarda artan olaylar, zorbalığın sadece okul bahçeleriyle sınırlı olmadığını, sanal dünyanın karanlık köşelerine de taşındığını gösteriyor.
Akran zorbalığının tanımına baktığımızda, genellikle güç dengesizliklerinden kaynaklanan bir davranış biçimi olarak tanımlanır. Bir bireyin, diğerine karşı düşmanca davranışlar sergileyerek onu dışlama, aşağılamaya veya korkutmaya yönelik eylemlerini içerir. Bu durum, mağdur olan bireyin psikolojik ve duygusal sağlığını olumsuz yönde etkileyerek, uzun vadede travmalara yol açabilir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, akran zorbalığının giderek arttığını ve mağdurların sayısının her geçen gün çoğaldığını gösteriyor. Eğitim kurumları, öğretmenler ve veliler, bu sorunun ciddiyetinin farkında olmalı ve gerekli önlemleri almak için harekete geçmelidir. Okul ortamlarında sağlıklı bir iletişim kültürü oluşturmak, zorbalıkla mücadelede kritik bir adımdır. Öğrencilerin birbirlerine saygı göstermeleri, farklılıkları kabul etmeleri ve yardımlaşma alışkanlıklarını geliştirmeleri teşvik edilmelidir.
Dijital zorbalık, akran zorbalığının en güncel ve yıkıcı biçimlerinden biridir. Sosyal medya, gençlerin etkileşim kurma biçimlerini değiştirirken, zorbalık olaylarının da yayılmasına zemin hazırlıyor. Birçok genç, anonimlik maskesi altında başkalarına zarar verme cesareti bulabiliyor. Bu durum, mağdurlar üzerinde kalıcı izler bırakmakta ve onların sosyal yaşamlarını derinden etkiliyor.
2 gün üst üste ana haberlerde gördüğümüz akran zorbalığı haberleri aileler olarak hepimizi tedirgin etti. İlk haberde 4-5 tane kız çocuğu aralarına aldıkları bir kız çocuğunu sosyal medyadan ailelerine küfrettiği gerekçesiyle öldüresiye darp ettiler. Gülerek ve kahkahaların eşliğinde yapılan bu kötü muameleyi kayıt altına almayı da ihmal etmediler.
2.olayda ise yine aynı şekilde sosyal medya üzerinden birbirlerine bilenen çocuklar, tek yakaladıkları rakiplerini öldüresiye dövüyorlar. Tekmelerin, tokatların havada uçuştuğu görüntülerde dövdükleri kızın saçlarını koparıp, yine kahkahalar eşliğinde kameralara gösteriyorlar. Yaptıklarından büyük bir gurur duydukları belli olan bu gençler bu görüntülerin ardından yakalanıyor ve sonrasını bilen yok.
İşin en kötü tarafı ise bu zorbalık hemen hemen her okulda ve sınıfta var maalesef. Bu bahsettiklerim haberlere yansıyanlar. Çocuklarımız tehdit altında. Bu noktada biz velilere ve eğitimcilere büyük görevler düşüyor. Çocukların dijital dünyada ne yaptığını düzenli olarak takip etmek, onlarla açık iletişim kurmak ve zorbalık konusunda farkındalık yaratmak son derece önemli. Ayrıca, çocuklara empati ve duygusal zeka kazandıracak eğitimler verilmesi, zorbalığın önlenmesinde etkili bir yöntem olabilir.
Ayrıca, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları da bu sorunun üstesinden gelmek için bir araya gelmeli ve kampanyalar düzenlemelidir. Okulda ve çevrimiçi ortamlarda zorbalığa karşı sıfır tolerans politikaları geliştirilmesi, bu sorunun çözümünde etkili bir adım olabilir.
Geldiğimiz noktada akran zorbalığı yalnızca bireylerin değil, toplumun tamamını etkileyen bir sorundur. Farkındalık ve eğitimin yaygınlaştırılması, bu sorunu bertaraf etmedeki en etkili yöntemlerden biridir. Her bir bireyin, bu konuda sorumluluk alması ve destek vermesi gerekiyor. Zorbalıkla mücadele, sadece mağdurların değil, toplumun geleceği için de hayati önem taşıdığını da unutmamak gerekiyor.