Demokrasi de, insan hakları de, ülke batıyor de, kuruluşundan bu yana masanın başköşesinde otur, binlerce maddeye imza at, son düzlükte direksiyonu bilinmeyen bir yöne kır…
Bilinmeyen bin yöne diyorum, çünkü İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’na katılabileceğine inanmıyorum…
Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da , “Dökülen taşları toplama derdimiz yok” diyerek kapıyı kapatmış oldu…
O halde Akşener’in bu çıkışı ne anlama geliyor?
Sorularla ilerleyelim…
İYİ Parti lideri neden bu kadar bekledi, açıklamasında kullandığı sözcükler neden bu kadar kırıcıydı, CHP’nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarını aday olmaya çağırırken amacı neydi, masada hangi taleplerde bulundu, bu hamlesinin kimlere fayda sağlayacağını hesap etti mi, daha önce öve öve bitiremediği Kılıçadaroğlu’nun sayesinde siyasi arenada rol kaptığını unuttu mu, isimler değişsin sistem devam etsin mi istiyor, kendisi aday olama cesaretini gösterebilecek mi? Ya da birilerinin ortaya attığı, “Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını gördüğü için bu yola başvurdu” iddiaları doru mu?
Aslına bakarsanız bu soruların yanıtını İYİ Partili kurmaylar da bilmiyordur. Zira alacakları oy oranı, üç aşağı beş yukarı ortada.
O halde bu bilinmeyen yola neden çıkıldı?
Belirsizlik ortamı kimlere ne sağlayacak?
Bu saatten sonra masaya dönüş olsa bile, her şey eskisi gibi olabilecek mi?
Merkez sağın liderliğine oynarken, yapılan bu hamle kendisini de söylediği gibi ,
“Tarih olmalarına mı yol açacak ?”…
Her fırsatta “Rejimi oylayacağız” diyen Akşener’in bu kopuşunun açıktan açığa Cumhur İttifakı’na destek olduğu yorumları geniş halk kitlelerinde konuşuluyor.
Kaldı ki;ikinci tura kalınması halinde kimi destekleyeceklerine yönelik soruya,
“o zaman bakarız” yanıtını verdiği iddia ediliyor…
Kanaatimce Sayın Akşener, partisini büyütmek ve olası millet ittifakı iktidarında büyük bir rol üstlenmek isteklerini sıraladı ve kabul görmedi.
Bunun üzerine elindeki en büyük kozunu masaya sürdü ve kalktı. Lakin kalkarken nereye ve nasıl gideceğini hesap etti mi şimdilik muallak!
Son zamanların moda cümlesiyle yazıyı sonlandıralım; “Patron halktır, kimi ne zaman değiştireceklerini çok iyi bilirler.”
