ALMAN ANTRENÖR HÖRSGEN KEŞFETTİ : FARUK AKSOĞAN

Faruk Aksoğan 1944 yılında Adana’da doğdu. Okul dönemlerinde tüm sporlarla ilgilendi ve yarışmalara katıldı. Yüzmeyi ağabeyi Zeki Aksoğan’dan Seyhan Nehri ve sulama kanallarında öğrendi.

Akrabaları olan Devlet Demiryolları 6. İşletme Müdürlüğü Personel Müdürü Ahmet Aydın ile yenilmez armada sutopu takımında oynayan Sefa Aydın’ın yardımıyla Atatürk Yüzme Havuzu’na gelerek kendini yüzme ve sutopunda geliştirdi. Hafta sonu yapılan teşvik yarışmalara katılarak dereceler yapmaya başladı.

Yüzme ve sutopunda kısa zamanda önemli dereceler elde eden Faruk Aksoğan, 100-200 serbest branşta önemli başarılar sağlayarak yüzme otoritelerinin dikkatini çekti. Karışık bayrak yarışlarında Serbeste Ünsal Fikirci, Kelebekte Mustafa Acet, Sırtta Behçet Kurtiç ve kurbağalamada Faruk Aksoğan Türkiye rekorunun sahipleri olmuşlardı.

Yüzmenin yanı sıra Karataş Spor Kulübü’nde sutopu da oynayan Faruk Aksoğan, ayrıca atletizmde de önemli başarılar elde etti. Federasyon Başkanı Fahiman Akdağ tarafından Adana’ya gönderilen Alman antrenör Herman Hörsgen, Faruk Aksogan’ın yetenekli sporcu olduğunu görünce üzerinde çok durdu ve derecesinin düşmesini, ayrıca defalarca yarış kazanmasını sağladı.

Vatani görevini Muhafızgücü’nde yapan Faruk Aksoğan, yüzme ve sutopunun yanı sıra pentatlonda Silahlı Kuvvetler Takımı’nın şampiyon olmasında önemli katkı sağladı.

AĞABEY ZEKİ AKSOĞAN KARDEŞİNİ ANLATTI

Faruk Aksoğan’ın kendisi gibi sporcu olan ağabeyi Zeki Aksoğan kardeşini şöyle anlattı:

Önce kendimden söz etmek istiyorum. 1939 Adana doğumluyum. Yüzmeyi 7 yaşlarında sulama kanallarında öğrendim. Daha sonra Devlet Demiryolları 6. Bölge Müdürlüğünde personel müdürlüğü yapan teyzemin oğlu Adana Demirspor’da uzun yıllar yöneticilik yapan Ahmet Aydın ile küçük kardeşi yenilmez armada takımında sutopu oynayan Sefa Aydın’ın desteğiyle havuza geldim.

Futbolda da ilk lisanslı kulübüm Tahsin Harazer’in (Gavur Tahsin) antrenörlüğünü yaptığı Adana İdmanyurdu kulübü oldu.

Yüzmede ilk hocam İstanbul’dan gelen milli ve rekortmen efsane yüzücü rahmetli Halil Dalhan oldu. Muharrem Gülergin’in bizlere emeklerini asla inkâr edemeyiz. Özellikle Halil Dalhan modern yüzmenin öncülüğünü yaptı. Dalhan’ın gelmesiyle Adana’nın sesi yüzme sutopunda Türkiye genelinde duyulmaya başlandı. Dalhan, benim de aralarında bulunduğum 40 kadar 12-15 yaş grubu yüzücüyü toplayarak onlarla özel ilgilendi.

Yüzme yarışlarına katıldım. Özellikle 100-200 metre kurbağalamada hayli başarılı oldum. Benim asıl branşım atletizmdi. Disk ve gülle atmada bölge genelinde önemli derecelerim vardı.  O dönemlerde antrenör olarak Balkan şampiyonu Ökkeş Koşkun ile Fehmi Ongun’dan çok destek gördüm. rakiplerim Sedat Akkar, Atilla Şarlıoğlu, Yalçın Köseoğlu, Kazım Gürbüz (Yogi Kazım) ayrıca atletizmde Necdet İstanbulluoğlu, Turgay Renklikurt, Yıldıray Pağda, Atilla Binöz’ü unutmamak gerekir.

Spor yaptığımız dönemlerde atletizmde Disk ve gülle bulmakta zorlanırdık ve malzeme sıkıntısı yaşadık. Şimdi ki gençler bu yönden çok şanslı.

Faruk ile diğer kardeşim Adnan’a yüzmeyi ben öğrettim. O dönemlerde çok boğulmalar yaşanıyordu. Yüzme havuzuna gitmek kolay değildi. Kardeşlerime sulama kanalları ve Seyhan Baraj gölüne kontrollü atarak akıntıya karşı kontrollü yüzmelerini sağladım. Kardeşlerim Faruk 100-200 metre serbest ve kurbağalamada hayli başarılı oldu. Hatta 100 X 4 karışık yarışında Ünsal Fikirci serbest, Mustafa Acet kelebek, Behçet Kurtiç sırt, Faruk da kurbağa yüzerek Türkiye rekoru kırmışlardı. Faruk, ayrıca atletizmde çok başarılıydı.

Diğer kardeşim Adnan Aksoğan’da yüzmede çok başarılı oldu.  400 metre serbestte Ünsal Fikirci ile yarışları çok çekişmeli geçerdi. Çok deneyimli ve güçlü olan rekortmen yüzücü Ünsal Fikirci birinci, Adnan ikinci veya üçüncü olurdu. 2 kardeşimi de erken kaybettik. Mekânları cennet olsun.

GÜRHAN BENCAN: AKSOĞAN KARDEŞLER AİLECE KOMPLE SPORCULARDI

Milli yüzücü, Yüzme Federasyonu Merkez Hakem Kurulu (MHK)eski başkanı, uluslararası yüzme hakemi Gürhan Bencan, Aksoğan ailesiyle teyze oğlu olduklarını, hepsinin sporu çok sevdiğini, en büyük ağabeyleri Zeki Aksoğan’ın tüm kardeşlerine öncülük ettiğini ve model olduğunu söyledi.

Zeki ağabey yüzdü ve sutopu oynadı, ancak çok önemli dereceleri yoktu. Yüzme branşında en iyileri Faruk Aksoğan’dı.  Faruk komple sporcuydu. Yüzmede çok önemli dereceleri vardı. Özellikle 100X4 bayrak yarışında Ünsal Fikirci, Mustafa Acet ve Behçet Kurtiç ile Türkiye rekoru kırmışlardı. Bu yarışta Faruk kurbağalama yüzmüştü. Ayrıca ağabeyi Zeki gibi atletizmde çok başarılı sonuçlar aldı.

Yüzme federasyonu başkanı Fehiman Akdağ Adana’dan önemli sporcular ve rekorlar çıkınca Adana’ya daha çok önem vermeye başladı. O dönemlerde genç, bilgili, spor akademisi mezunu Alman Herman Hörsgen’i Adana’ya önceleri bir aylığına gönderdi. Herman, hem sporcuları hem de Adana’yı çok sevdi aylarca kaldı ve Adana’yı unutmadı. Uzun süre mektuplaştık. Sonra da izini kaybettik. Herman’ın Bora Özkök, Faruk Aksogan, Ayhan Karataş, Ahmet Özuzun, Fahri Gez, başka anlamda tüm yüzücülere önemli katkısı oldu.

Faruk, vatani görevini Muhafızgücü’nde yaptı. Orada da yüzme ve sutopunda önemli dereceler elde etti. Ayrıca Muhafızgücü pentatlon takımında da yer aldı.

Faruk Aksoğan, çok hırslı, azimli, inatçı sporcu olduğu gibi aile ve iş yaşamında da çok başarılıydı. Mükemmel çağdaş, yenilikçi ve aydın birisiydi. Adana’da spor yaşantısın ardından ilk yemekçilik şirketini açtı. Adana’da birçok kuruluşun yemek ihtiyacını giderdi. Edebiyat ve şiire çok meraklıydı.

En küçük kardeşleri Adnan Aksoğan da yüzmede önemli dereceler elde etti. Serbest stilde önemli dereceleri var. Ne yazık ki Faruk ve Adnan’ı genç yaşlarında kaybettik. Mekânları cennet olsun. Nezaketli, saygılı, samimi ve dürüst insanlardı. Ayrıca tüm aile Adana sevdalısıydı.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor