ALTIN KOZA’DAN BAĞRIYANIKLAR

Sayın Karalar’ın onur kurtaran ilk edimi komadaki Altın Koza ismini yeniden canlandırması oldu. 1969 Model Festivalimiz uluslar arası platformlara bile adını altın harflerle yazdırmışken, izansız ve mizansız bir kararla adını yok etmişlerdi. Umarız Zeydan Bey’in bu “memleketçi” tutumu her sahada kendini gösterecektir. Seçimden bu yana kısa süre geçmiş de olsa, bugüne kadar sergilediği davranışlar, aksi düşünceye yer vermiyor.

Altın Koza bu yıl 50’inci yaşında.

Hüseyin Sözlü Yönetimi festivalin adını komaya sokmakla kalmadı, sadece belediyemizin değil, kentimizin de en güzide kurumlarından olan ve festivali yöneten KOZA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM HİZMETLERİ A.Ş.’nin de yaşamına son verdi.

KOZA A.Ş., Selahattin Çolak ve Aytaç Durak dönemlerinde son derece mütevazı bütçelerle çalışırken, aynı zamanda ve yıllar yılı Vergi Sıralamasında da ortaklarına gurur kazandırıyordu. Ortaklar arasında vilayet, Sanayi Odası, Ticaret Odası, Sabancılar gibi prestij kurumlar da yer alıyordu.

Şirket son dönemlerinde sayısız icra dosyalarına maruz bırakılırken, çalışanlarının da ne aylıklarını, ne de tazminatlarını vermedi, ya da veremedi. Mağdur personel Büyükşehir Belediyesinde uzun süre muhatap aradı. Ne yazık ki, o yönetim sürecinde bütün kapılar yüzlerine kapandı. Arada sırada “Merak etmeyin” sesi duyulduysa da sonuç çıkmadı. Çaresiz mahkemeye başvurdular.

Mahkeme kararları ellerinde…

Bütün kararlar çalışanlar lehine ve Yargıtayca da onaylanmış.

İşe iade var, fazla mesai ödemeleri var, ikramiyeler var, var oğlu var…

Haciz kararları da alınmış.

Mağdurlar, seçim arifesinde Zeydan Bey’in adıyla umutlandılar. Haklıydılar. Çünkü Zeydan Karalar zamanında Seyhan Belediyesi’nin kültür ve sanat alanında gerçekten sadece dişe değil, dile damağa da dokunan etkin çalışmaları olmuştu. Yani, umut beslemekte haklıydılar.

Seçimler oldu, mazbatalar alındı, Altın Koza mağdurları her an yeni yönetimden gelecek bir olumlu işaret beklentisi içine girdiler. Hele bir de Sözlü zamanında insafsızca kara perde gerisine alınan Altın Koza ismini yeniden canlandırınca, “Tamam…” dediler, “Zeydan Başkan bizim sorunumuzu da çözecektir.” Tabii belediyenin mali yapısını onlar da biliyordu. Parasızlıktan kaynaklanan çaresizliğin de bilincindeydiler. Çünkü onlar da yıllarca alamadıkları alınteri karşılığı yüxünden perişan olmuşlardı. Elektrikleri kesilmiş, kart borcunu ödemek için ev eşyaları satılmıştı.

Şimdi Altın Koza Festivali, binlerce şükür, tekrar sahnede… Hem de ELLİNCİ YILINDA…

Bağrıyanık eski Koza çalışanları, mahkemelerce tescil edilmiş, yargıtayca onanmış kararlar bir yana, insani duygularla yaklaşım bekliyorlar. 16 yıl Koza A.Ş.’de Yönetim Kurulu üyeliği ve kısa bir süre Genel Müdürlük yaptığım için bu personelin gece demeden, gündüz demeden büyük bir özveriyle nasıl çalıştığını yakinen biliyorum ve bu nedenle de onların çilesini kendi ıstırabım gibi algılıyorum.

Dilerim, Sayın Karalar, Koza’nın Ellinci Yıldönümü şerefine, bu bağrıyanıkların takatsizlikten artık iyice zayıflamış sesini duyar ve orta yol bulup kronik sorunu çözer.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor