ANIZ ŞENLİKLERi BELEDİYE İŞİ Mİ?

Biz Adanalılar Anız Şenliklerini her yıl iki kez kutlarız.

Birinci Anız Şenliği yaklaşık üç hafta kadar sürer. Buğday esaslıdır. Orta şiddette kurum saldığı için pencere camlarını kısa aralıklarla üç-beş kez temizlemek yeterli olur. Kurum kapmış çamaşırlar da tekrar yıkanıp evin içinde kurutulduğunda sorun kalmaz. Astımlılar ihmal ettikleri doktor ziyaretlerini yerine getirerek sağlıklarını korumuş olurlar.

Gelelim İkinci Anız Şenliklerine…

Allah nazarlardan saklasın, süresi hayli bereketlidir. Mısır kökenli olduğundan Ağustos’un ilk yarısında başlar, neredeyse Kasım sonuna kadar sürer. Kurumu iridir, çabuk fark edilir. Bu nedenle de beyaz gömlek meraklıları daha evde iken bir başka gömlek giyerek resmi görüşmelerde mahcubiyetten kurtulmuş olur.

Her şenlik gibi, İkinci Anız Şenliği de hafta sonuna girerken çok daha heyecanlı olur. Cuma ikindi vakti çakılan çakmakların coşturduğu duman gece boyunca arş-ı alayı dolaşır ve sabaha karşı hava soğumaya başladığında kelebek zarafeti, tüy şirinliği ile uçuşarak iner. Balkonlarda, pencerelerde, teraslarda siyah renkli çiçekler gibi kurum kurum yer alır. Aynı işlem Cumartesi akşamı da yapılır. Amaç, hafta sonu tatiline girmiş olan şenlik sorumlularını rahatsız etmemektir. Zira tatildeki memurun gidip, acaba iyi yanıyor mu, duman yeterince yükseliyor mu kaygısıyla  anız kontrolü yapacak durumu yoktur.

Kanıksanmış olduğumuzdan, Anız Şenliklerindeki başarı notumuzu hep Vilayete, özellikle Çevre İl Müdürlüğü’ne veririz. Bence haksızlık ediyoruz. Yerel Yönetimler, yani belediyeleri kapsayan Pergel Yasası’na göre, köylerimizin büyük çoğunluğu belediyelere bağlandı ve mahalle oldu. Yani ki, köylerdeki bil-umum ahval ve şeraitin (Durumlar ve koşulların tamamı diyelim), bu yeni yasa gereği belediyelerin emri altına girmiş olmalı. Bir bakıma, eski köylerimize yeni adet getirilince, Anız Şenliklerine müdahale hakkı belediyelere de tanınmalı. O zaman bize düşen, bu güzide kamu kuruluşlarımızın hakkına saygı duymak ve anız şenlikleri ile ilgili teşekkürlerimizi, hamd-ü-sena eşliğinde dualarla sayın belediyelerimize de iletmektir.

Adı geçen yasayı okumadım. Kulaktan olma bilgilere göre, tasavvur edilemeyecek kadar büyük bir pergelin sivri ayağı vilayet binasının ortasına konuluyor ve öteki bacak tam 30 kilometre açılıyormuş. Sonra da, Allah afiyetten düşürmesin, çevrile çevrile 60 kilometre çaplı bir daire çiziliyormuş. Bu dairenin içinde kalan her yer üzerinde halkın güncel yaşamı ile ilgili tasarruf ve sorumluluk ta, belediyeye ait oluyormuş.

SEVABIMA ÇÖZÜM ÖNERİMİ YAPAYIM

Vilayet ya da belediyeler, ya da kurumların tamamına çözüm önerim var. Yakılmasını engellemeye değil, sıkı denetime yönelik önerimi tamamen sevap olsun diye yapıyorum.

Şöyle:

Şu sıralarda mısır tarlaları halen yeşil. Kaldırılacak uçak veya helikopter birkaç sorti sonunda Adana’nı neresinde hangi mısır tarlaları var rahatlıkla saptayabilir. Fotoğraflama neredeyse beleş. Eskisi gibi film masrafı yok, banyo girdi yok, karta baskı bedeli yok; fotoğrafın her etabı dijital.

Saptanmış bölgelerde, Anız Şenliği mevsiminde, hafta sonu dahil, havadan yapılacak denetim ve buna bağlı uygulamalar kuşkusuz etkili olacaktır. Saygıdeğer Vilayet ve Belediye üst düzeyi bu fikre sıcak bakarsa, bilinmeli ki saptama zamanı gelmiştir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor