Duruma göre gece gündüz gözünü kırpmadığını sandığımız odalar, Adana Hava Limanı konusunda dişe dokunan, gazetede okunan, teve’lerde duyulan açıklamada bulunmadılar. Dev gibi Ticaret Odası, Sanayi Odası başta olmak üzere, sayısını bilemediğim anlı ve de şanlı, levhaları janjanlı meslek odaları bir araya gelip de yüksek sesle “Adana Hava Limanı kapatılmasın” demediler. Vazgeçtik, “Kapatılsın” da demediler. Düşündüm, “Demek ki…” dedim, “Adana Hava Limanı gündeme geldiğinde odalarımız derin uykuya dalmış oluyorlar…”
Haklı tarafları da olabilir; örneğin, içlerinden bir veya birkaç kodaman Şakirpaşa’nın kapatılması halinde boşalacak alandaki AVM’leri, yüksek yüksek apartmanlarla oluşmuş siteleri hayal ediyorsa, haklı sayarım, sayarım da, kendince haklı, Adana’ya haksızlık sayarım.
“Piyasa bozuk, ticaret çöktü, işletmeler atıl, elektrik faturası ödenemiyor…” gibi belki haklı endişelere bağlı vurdumduymazlara hak vermeye çalışırım, elimden gelirse… Şöyle hak vermeye çalışırım; sıkıntılardan bunalınca belki rahatlatıcı ilaç içmişlerdir de onun için uykudadırlar diye düşünebilirim…
EN ÇOK UÇANLAR ODALARA ÜYEDİR
Neresinden bakarsanız bakınız, ekonomik koşullar hiç elverişli olmasa da Adana Şakirpaşa Hava Limanını en çok kullananlar, büyük odalara üye şirket mensuplarıdır. Bunların sık sık Ankara’da, İstanbul’da ya da yurtdışında işleri olur. Her biri ayda üç-beş kez buradan uçar, buraya konar.
Farz edelim ki uçak kullanmaktan vaz geçtiler; otomobille, otobüsle, trenle, olmadı motorsikletle seyahat edecekler; olur ya, tercih meselesi, zevk meselesi… İyi de kardeşim, sığınmacılar hariç 2,5 milyonluk Adana’ya havaalanı çok mu görülüyor? Kalkıp da bu soruyu sorması beklenen en büyük sivil toplum kuruluşları odalar değil mi? Bunların Adana’ya ve Adanalılara karşı hiç mi sorumlulukları yok?
TEK TEK DİNLEYİN HEPSİ ŞİKAYETÇİ
Hava Limanı üzerine yazdıklarım ve sosyal medyada paylaştıklarım üzerine üç iş adamı hemşerimiz arayıp yazdıklarımdan dolayı kutladı. Üçü de, Çukurova Hava Limanı’nın devlete yük olduğunu, garanti edilen yolcu miktarına ulaşmanın hayal bile edilemeyeceğini söyledikten sonra “Bari Şakirpaşa kapatılmasın” anlamında konuştular. Unu bana söylüyorlar; sanki karar mercii benmişim gibi…
Tamam, güzel, sağ olsunlar da, büyüklerimiz bu tür fikir beyanlarına “Karnından konuşmak” derdi. Yani topluma yönelik, ya da toplumu temsilen yüksek sesle ve alenen konuşmak varken beni bin kez takdir etmek neye yarar!..
BAŞKAN KARALAR KAPIYI ARALARKEN
Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Karalar geç de olsa duruş sergileyen etkinliği ile kapıyı araladı, fitili tutuşturdu. Şimdi sıra bütçesi devasa, temsilcileri kavi ve kallavi oda yetkililerinin fitildeki alevi canlandırmalarında…
Bu arada derneklere de görev düşer. Etkin ve çok üyeli sıra dışı dernek yetkilileri de bizahmet Adana’ya sahip çıkıverseler ne olur?.. Uçağa binsin binmesin, her Adanalı bu koca kentteki bu kadar önemli tesisini korumayacaksa, lütfen kendine başka bir il bulsun, daha iyi. Hele hele amacını topluma yararlı faaliyet olarak kabullenmiş dernekler bu konudaki suskunluklarını ne zaman bozacak, meraktayım.
Dikkat ederseniz, AKP İl Yöneticilerinden söz etmedim. Çünkü bu sayın yöneticilerin de kendi çaplarında girişimde olduklarını öğrendim, sağ olsunlar. Umarım başarılı olurlar, başarılı oluruz.
