ASKİ’YE ÖDEME YOLUNDA “DELİ DUMRUL” KÖPRÜSÜ

Elemtere fiş, kem gözlere şiş… İle mâşallah; millet, yolunu bulmak için ne yollar buluyor, duydukça şaşırıyoruz. Daha doğrusu, eskiden şaşırıyorduk, şimdilerde “Hıı, duydum öyle bişeyler” deyip geçiştiriyoruz. Kanıksamışız her türlü vurgunu, soygunu…
Bakalım şimdi yazacağımı da duymuş muydunuz.
Yayla dönemindeki aylardan birinde ASKİ 20 Lira’nın biraz üstünde atura çıkarmış. Banka talimatlı olmasına karşın ödememişiz. Bir sonraki ayın faturasını banka otomatik ödemiş. Baktık, ASKİ yine o yirmi küsür Lira’ı rica ediyor. Bir sonraki ay banka son faturayı da ödediğinde hesap temizlenmiştir sandık. Yanlış sanmışız; ASKİ tekrar tekrar “Verin artık şu yirmiküsür kâğıdımı” mesajları geçiyor.
Banka dekontlarına baktık; ASKİ doğru söylüyor. Ödemeler banka tarafından fatura toplamından değil, sadece yeni borç karşılığı yapılmış. Yani faturada gösterilen eski borç durup durmuş. Teknoloji çağıdır; hep çocuklarımın yaptığını ben de yapayım; internet üzerinden ödeyeyim de ASKİ hesabını bilsin biz de “töhmetten” kurtulalım dedim, daldım tuşlara. Faturanın arkasındaki ödeme yolları arasında aski’li internet adresi var. Girdim. Seçenekler arasında fatura ödemesi de var. Ne kolay değil mi. Oraya da girdim. A-aaa ASKİ kayboldu. Bambaşka bir isim çıktı.
İşlemi yeniledim. Yine aynı şey olmaz mı!.. Bu yeni ekrandaki kutucuklardan birinde şehir soruluyor. Gururla Adana dedim. “Su faturası ödeme” kutucuğuna dokununca da sözleşme numarası istendi. Parayla değil ya, verdik numarayı. Şakkadanak bizim sayacın künyesi ve adımız çıktı. 20 küsür Lira’lık borç 50 Lira’ya yaklaşmış. Yani üç ayda iki buçuk kat artmış. Ufak tefek hesaplarda olabilir deyip geçiyoruz da, rakam küçük, katlanma büyük. Baktım ki bir de hizmet bedeli yazmışlar. 23 Lira gibi bir para. Borcumuzdan daha yüksek.
DELİ DUMRUL’A RAHMET OLSUN
Dede Korkut hikâyelerinden birinde de Kahraman Deli Dumrul’dur. Kuru bir dereye köprü yaptırmış, geçenden bir akçe, geçmeyenden döverek beş akçe alırmış. Ekranda gördüğümüz de, “Tıpkı Deli Dumrul’un köprüsü gibi düzendir” diye düşündüm.
Eyyy ASKİ Hazretleri, siz dururken, sizin güzide bilgisayar programcıları ve uzmanlar dururken, direkt ödeme alamıyor musunuz ki araya böyle bir Deli Dumrul Köprüsü koyuyorsunuz? Baktım, sadece ASKİ değil, diğer kentlere de el uzatmışlar. Olabilir. Atalarımız her koyun kendi bacağından asılır derken belki de su faturalarını düşünmüşler de söylemişler. Saygıdeğer ASKİ, diğerlerinin geçtiği köprüyü takip etmek zorunda değildir bence ve eminim herkesçe…
PTT’ye uğradım. Evimize yakın zaten. Toplam 27 Lira aldılar. Kuşkusuz, PTT de bu paradan hizmet bedeli kesmektedir. Kesmektedir de, adam gibi kesmektedir.
BEN BUNA TEKNİK SOYGUN DERSEM
Evet, teknik soygun dersem ne olur? Suç olur mu? Hadi suç demeyelim, kabalık olur mu? Vallahi içimden öyle diyesim geliyor geliyor da, belki Saygın ASKİ’den bu konuda açıklama gelir, durup dururken adamlara hak vermek zorunda kalırız ve piyastos (mahcup) oluruz korkusuyla bu ifadeyi kullanmıyorum.
Şimdi diyeceksiniz ki ASKİ açıklama yapar mı?
Bence yapmaz. İşi gücü yok da biz fanilerle mi uğraşacak koskocaaa ASKİ?