ATATÜRK 1925 OCAK AYI’NIN 17-19 GÜNLERİ ADANA’DAYDI

BİRİNCİ BÖLÜM
Geçtiğimiz hafta Ulu Önder’imizin 13 Ocak’ta Adana’ya gelip bazı temaslardan sonra Dörtyol’a gittiğini yazmıştık. Paşa Adana’dan ayrılırken tekrar döneceğini bildirmişti. 16 Ocak’ta Dörtyol’dan ayrıldı. Ertesi gün (99 yıl önce bugün) saat 17.00’de Adana’ya geldiğinde inanılmaz halk topluluğunun bir ağızdan “Yaşa, var ol paşamız!..” şeklindeki heyecanlı haykırışı gökyüzünden yankılanıyor gibiydi. İstasyondaki öğrenciler ve izcilerle ilgilenirken yüzünde sevgi ve mutluluk ifadesi görülmekteydi.
Sevgi gösterisini kesintisiz sürdüren halkı defalarca selamladıktan sonra Cumhuriyet Halk Fırkası (sonradan Cumhuriyet Halk Partisi) tarafından onuruna verilen çaya katılmak üzere ordu evine gitti. Buradan da, dinlenmesi için tahsis edilmiş olan Suphi Paşa Konağına giderek dinlenmeye çekildi. Halâskâr (Kurtarıcı) Gazi Paşa’nın gelişi Adana’da bayram sevinci yaratmıştı. Öyle ki, düzenlenen fener alayı gösterisine binlerce adanalı coşkuyla katıldı.
Bazı yazarlara göre Atatürk’ün, geçen hafta yazdığımız 13 Ocak gezisi dördüncü, 17 Ocak gezisi de beşinci sayılmalı. Çoğunluk, 13 Ocak ve 17-19 Ocak gezilerini bir kabul ederek Dördüncü olarak benimsemektedir. Biz de bu görüşten yanayız. Önceden de yazdığımız gibi, Adana’ya ilk olarak 30/31Ekim 1938 gecesi Yıldırım Orduları Grup Komutanlığını devralmak üzere gelmiş ve 10 Kasım günü ayrılmıştı. İkinci Gezisini, merkez işgal altında olduğu için Adana kanaat önderlerinin bulunduğu Pozantı’ya, 5 Ağustos 1920 günü yapmış ve burada Vilâyetin kuruluş çalışmalarını sonuçlandırmıştı. Kurtuluş sonrası ilk, aslında üçüncü gezisini de 15 Mart 1923’te gerçekleştirmiş ve çok önemli temaslarda bulunmuştu.
GAZİ’NİN HEDEFİ EĞİTİMLE ÜRETİM
Mustafa Kemal Paşa’nın iki aşamalı bu Dördünci Gezisinde temel
İki amaç vardı: EĞİTİM VE ÜRETİM… Ata’ya yakın çevrelere göre, bu gezide aynı zamanda Adana veya Dörtyol’da örnek üretim çiftliği kurmanın ön araştırmasını yapmıştı. Nitekim. Gezinin ikinci gününde, Ziraat (Tarım) Sergisini gezdi. Araçlarla tek tek ilgilendi, İsmail Sefa Bey’den (Özler) bilgiler aldı. Araçların çalışmasını izledi.
Paşa, 15-17 Mart 1923 gezisi sırasında da çiftçilerle sohbet ederken, savaş meydanlarında zafer kazanılabileceğini fakat asıl zaferin saban ve orakla kazanılacağını söylemişti. Uzun süren savaşlar ve işgaller sonrasında Osmanlı’nın borcu, eğitimsiz halk ve hastalığın kol gezdiği ülke kalmıştı elde. Tek yol, eğitmek ve üretmekti. Atatürk, yaşamı boyunca da üretimin eğitime, eğitimin de üretime dayamıştı.
Sergi, Şimdiki Merkez Parkın yer aldığı alandaydı ve buraya KUMLUK deniliyordu. Dağlardan kesilen tomruklar birbirine bağlanıp sal haline getiriliyor ve üstüne oturtulan bir görevli tarafından Adana’ya ulaştırıldığında buraya çekiliyordu. O nedenle de, bu alanın orta kesimleri de yakın geçmişe kadar SALCILAR diye biliniyordu. İlk 5 Ocak Kutlamaları, on binlerin katılımıyla bu geniş alanda yapılmıştı. Günümüzdeki İmam Hatip Okulu ve Orman Bakanlığı Kumluk’tadır.
Sergiden sonraki durak Cirit Alanı oldu. Buradaki gösterileri bir süre izledi. Ancak çok duramadı. Ayaklarındaki romatizma ağrısından dolayı Suphi Paşa Konağına döndü.
TARIM ALANLARINDA İNCELEME TURLARI
18 Ocak günü Adana Ovasında incelemeler yapmak istedi. O yılların yetersiz yol koşulları dikkate alınarak rahat gidilebilecek rota üzerinde uzun bir gezi yaptı. Zaman zaman duruyor, yanındakilere sorular yöneltiyordu. En çok da hangi ürünlerde daha yüksek verim alınabildiğini öğrenmeye çalışıyordu. Kışın tam ortasında yaptığı gezi sırasında pek çok tarlayı yemyeşil ürünlerle kaplı gördükçe heyecan duyduğu belli oluyordu. Şeker kamışı üzerinde özellikle durdu. Paşa’ya saygısını kanıtlamak istercesine güzel ve güneşli olan hava, neşesine neşe katıyordu sanki.
CUMAYA: GEZİYİ ANLATMAYA DEVAM