ATATÜRK’ÜN EKONOMİDEKİ MUCİZESİ “SÜMERBANK” (1)

Mustafa Kemal Atatürk’ün oluşturduğu ekonomi politikaları sayesinde muassır medeniyetler seviyesine çıkma basamaklarına birer birer çıkılırken, Osmanlı İmparatorluğu’nun İngiltere-Fransa-Venedikliler ve batılı tefecilere olan borçları da kısa bir sürede ödenmişti…

Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik, çağdaş ve demokratik cumhuriyeti Osmanlı özlemiyle sonlandırmak isteyenlerin; Osmanlıların namusu olan borçlarını ödeyen Mustafa Kemal ve onun kurduğu cumhuriyete saldırmaları asıl namussuzluktur.

Bugünkü yazımda Sümerbank’ı ele almak istiyorum!…

11 Temmuz 1933’de, bundan 88 yıl önce Sümerbank kuruldu. Tamı tamamına tam 70 yıl ülkemiz ekonomisine ve kalkınmasının lokomotifi oldu. Osmanlı’dan Cumhuriyete fabrika denilebilecek 4 işletme miras kalmıştı.

Bunlar;

1-Hereke İplik Dokuma

2-Feshane yün-iplik

3-Bakırköy bez

4-Beykoz deri

Dönemin önemli gözlemcilerinden 1.ve 2.Adam kitaplarının yazarı Şevket Süreyya Aydemir’in anlatılarına göre, “Türkiye’de o sırada fabrika denebilecek ve çoğu da yıpranmışlıktan veya sahipsizlikten faaliyetini durdurmuş, ancak 10-15 müessese vardı… Daha doğrusu Cumhuriyet kurulduğu zaman adına batı manasıyla fabrika denebilecek kuruluşlar yoktu” diyor!..

1923’de Türkiye’de yerli fabrika ürünlerinin tüketimi karşılama oranları pamuklu kumaşlarda %10, yünlü kumaşlarda %40, ipekli kumaşlarda %5, sabunda %20, buğday ununda %60 idi

Osmanlı’dan Cumuhriyet’e geçilirken Türkiye neredeyse herşeyi dışarıdan satın alıyordu. Yokluğu en çok hissedilen üç beyaz; Un-Şeker-Bez yanında, kiremit-porselen-cam-çatal-bıçak gibi tüm ürünler dışarıdan alınıyordu.

Genç Türkiye Cumuhriyeti, 1930’ların başında Atatürk’ün de isteğiyle 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’na karşı akılcı bir çözüm geliştirdi. Devletçi, (özel sektörü de dışlamayan) ılımlı bir modelle yatırımlara başladı.

Türk heyeti olarak 25 Nisan 1932’de Rusya’yı ziyaret ederek Sovyet fabrikaları incelendi. Daha sonra Sovyet Proje Profesörü Orloff başkanlığında Sovyet Uzmanlar Heyeti Türkiye’yi ziyaret ederek, “Türkiye’de pamuk-keten-kendir-kimya-demir sanayi” başlığını taşıyan bir rapor sundular.

Zamanın hükümeti hem bu rapordan, hem de başka raporlardan yararlanarak 1933’de birinci beş yıllık sanayi planını hazırladı. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin hazırladığı birinci beş yıllık sanayi planı Sovyetler Birliği’nin 1928’de uyguladığı merkez planından sonra dünyadaki ikinci plandı.

Birinci beş yıllık sanayi planını uygulamak için 1934’de Sovyetler Birliği ile Türkstory adlı bir ortak ajans kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği arasında 21 Ocak 1934’de sekiz milyon Amerikan Dolarlık kredinin tahakkukuna dair protokol imzalandı.

Bu protokol 17 Mayıs 1934’de 2434 sayılı kanun olarak TBMM’de kabul edildi. Hazırlanan bu protokolde hem Sovyetlerden 20 yılda geri ödenmek üzere 8 milyon altın Amerikan dolarlık, yaklaşık 16 milyon liralık 200 milyon franklık faizsiz kredi sağlandı.

Hem de kurulacak fabrikaların planlarının hazırlanmamsı, makinalarının yapılıp monte edilmesi, fabrikalar açıldıktan sonra işletilmesi için gerekli elamanların yetiştirilmesi konusunda yardım alındı.

Türk-Sovyet kredi anlaşmasına göre, kredi geri ödemeleri altı aylık vadeler halinde ve Türk mallarının ihracatı ile yapılacaktı.

O dönemde Türkiye, Sovyetlere narenciye başta olmak üzere, yaş meyve ve sebze ihraç ediyordu. Nazilli ve Kayseri dokuma fabrikalarının bu Sovyet kredisi ile kurulduğu düşünülürse, bu fabrikaların bir anlamda Türk çiftçisinin ürettiği narenciye ve yaş meyve, sebze karşılığında yapıldığı sösylenir.

Şimdi ise Şehir Hastaneleri-Tüneller-Köprüler ve yolların, kullanılmayan hava alanlarının tümü Türk halkı ipotek altına alınarak dövize endeksli ve müşteriye endeksli ve müşteri garantili borçlanmayla yaptırılması ülkenin ekonomik olarak kuruluş yıllarının da gerisine gittiğimizi göstermiyor mu?

İşte bu birinci beş yıllık sanayi planı uygulamak için 3 Haziran 1933 tarihli bir bankanın da ötesinde bir kalkınma modeli olarak 2262 sayılı Sümerbank Kanunu ile 11 Temmuz 1933’de Sümerbank kuruldu.

O yıllarda Türk Tarih Tezi üzerinde çalışmaya başlayan Atatürk, Sümer-Türk bağlantısından dolayı kuruluşa Sümerbank adını verdi.

NOT: Önümüzdeki 26 Ağustos tarihli yazıda Sümerbank kuruluşlarından ve Sümerbank’ın bilançosunu yazacağım.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor