Ateşten ekmek parası
ADANA (İHA) – Ekmek paralarını mangal kömüründen sağlayan
işçiler, Adana’da şehir merkezine 15 kilometre mesafede kurdukları çadırda
ekmek mücadelesi veriyor. İşçiler, yüzlerce derecedeki sıcaklıkta olan ateşin çevresinde
60 TL yevmiye karşılığında 24 saat nöbet tutarak geçimlerini sağlıyor.
Mangal kömürü zorlu aşamalardan geçerek üretiliyor. Adana’nın merkez Yüreğir
ilçesinde yaz sıcaklarıyla birlikte bin dereceye varan sıcaklıkta üretilen
mangal kömürü, işçilere büyük zorluklar yaşatıyor. Meşe, pinar ve portakal
ağaçlarından yapılan mangal kömürü sefaya dönüşmeden önce zorlu süreçlerden
geçiyor. Yaklaşık 25 gün süren bir mücadelenin ardından 25 ton odunun
kullanıldığı bir piramitten 10 tona yakın mangal kömürü elde ediliyor.
Doğal yöntemlerle odun kömürü üreten işçiler, yıl boyunca izin alınmış ormanlık
alanlardan ve tapulu arazilerden topladıkları ağaçları günler süren bir
çalışmayla kömüre dönüştürüyor. Günün ilk ışıklarıyla mesaiye başlayan işçiler
kesilen ağaçları çadırların bulunduğu alanda kurdukları ocaklarda 3 ile 4 hafta
kontrollü şekilde ve başında nöbet tutarak yakıp daha sonra soğutma çalışması
yapıyor. Bu işlemler sonucu oldukça meşakkatle elde edilen odun kömürleri,
kamyonlara yüklenip alıcılarına götürülerek satışa sunuluyor. Yaktıkları
odunları başında 24 saat nöbet tutarak geçiren ve yüzlerinden kömür karası
eksik olmayan mevsimlik işçiler, oldukça zorlu bir iş yapmalarına rağmen ekmek
parası kazanmanın mutluluğunu yaşıyor.
“Her işin zorluğu var”
Kömürün kaliteli olması için ocağın yavaş yanması gerektiğini ve bu işlemin de
yaklaşık 15 ile 25 gün sürdüğünü dile getiren mangal kömürü yapımı ustalarından
ve Mehmet Yıldız, “Biz bu odunu çatıyoruz. Çattıktan sonra da saman yapıyoruz.
Samandan sonrada toprak işleme başlıyor ve ondan sonra yakma başlıyor. 20 gün
boyunca yanıyor. 20 gün sonra toprağın içinden kömürü çıkarıp satıyoruz. Her
işin zorluğu var” dedi.
Bin derece ateşin arasında çalıştıklarını belirten Yıldız, kendilerinin de
sıcakta zorlandıklarını kaydetti. Yanan kömürün başında 24 saat boyunca nöbetçi
beklediğini anlatan Mehmet Yıldız daha sonra şunları söyledi:
“30 dakika çalışıp 15 dakika oturuyoruz. Akşam serinliğinde çalışıyoruz. O ateş
üzerinde saman ve toprak olduğu için bizi etkilemiyor. O ateş bin derece var.
Adana’nın sıcağı malum sistem bu şekilde işliyor. Bizde nöbet var gündüz
çalışan gece çalışmaz. Akşam saat 8 de başlayan adam sabah 5’e kadar nöbet
tutar daha sonra diğeri devralır. 2 kişi devamlı başını bekler. Patlak olduğunda
kapatmamız lazım yoksa ateş dışarı çıkar.”
“Maliyeti kurtarmıyor”
Mangal kömürünün piyasada para etmediğini anlatan Yıldız, “Şuanda Piyasası yok
yani satamıyoruz. Eleman parası, saman parasıdır ama yapacak bir şey yok işimiz
bu. Çuvalı 50 TL’ye satıyoruz. Şuanda kurtarmıyor maliyeti ama yapacak bir şey
yok. Herkes bu işi yapmaz zor iş ama ekmek parası çoluk çocuk var” ifadelerini
kullandı.
8 sene önce Suriye’nin Halep kentinden iç savaş yüzünden Adana’ya kaçan Yasin
Muhammed (21) ise günlük 60 TL yevmiye ile çalıştığını anlatarak, “İş zordur.
Başka iş yok. Günlük 60 liraya çalışıyorum. Sabah 5’de gelip akşam 8’de
bırakıyorum. Zordur hep sıcak ve tozdur. Ne yapalım başka iş yok” diye konuştu.
“Narenciye fazla olunca kömür de fazla oluyor”
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ise Adana’nın mangal kömürü
yapımı için en uygun bölge olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı:
“Narenciyede bazı ağaçlar yaşlandığı için onlar sökülüp kömüre dönüştürülüyor.
Burada odunlar piramit şeklinde dizilir 20-25 ton kümeler halinde bunların
üzeri 10-15 santim kap ile kaplanır onun üzeri de toprakla kaplanır hava
almasın diye. Etraflarından yanmaya başlar. Bir kümenin yanması 15 ile 25 gün
arasıdır. Portakal kömürünün kilogram fiyatı 3 liraya diğerleri ise 2 ile 2
buçuk lira arasında satılmakta. Çalışanların üstü simsiyah. Siyah güneş ışığını
da direkt olarak çekmekte. Bizim burada narenciye fazla olduğu için kömür
üretimi fazla. Kömür kışın yapılmaz. Nisan ayında başlar havalar soğuduğunda
kömür işi biter.”