ADANA (BÖLGE)-Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, 8 Ocak 1996 tarihinde gözaltındayken uğradığı işkence sonucu öldürülen gazeteci Metin Göktepe’yi vefatının 24. yılında saygıyla ve rahmetle andı.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, yaptığı açıklamasında şunları vurguladı: “Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe 8 Ocak 1996 günü Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenazesini ‘mutlaka ben izlemeliyim” diyerek gittiği haberde, gözaltındayken katledildi.
Cinayet kamuoyundan gizlenmeye çalışıldı. Dönemin yetkilileri Metin Göktepe’nin gözaltına alındığını ancak sonra çay bahçesinde otururken fenalaşarak sandalyeden düştüğünü; İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan ise spor salonunun duvarından düşerek öldüğünü iddia etti.
Ortada bir gerçek vardı ki, gazeteci Metin Göktepe, görev yaparken gözaltına alınmış ve dövülerek öldürülmüştür. Bu melun cinayetin üstünden tam 24 yıl geçti fakat acısını hala yaşamaktayız. Bu vahim olay yakın tarihimizin bir utanç olayıdır.
Ne yazık ki, bunca yıla rağmen gazeteciler üzerindeki baskı ve sansür artarak devam etmektedir.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) 2019 yılı raporunda medya çalışanlarına yönelik saldırı ve tehdit olaylarının bu yıl içinde dikkat çekici biçimde arttığı ve 49 gazetecinin öldürüldüğünü açıklamıştır.
Güzel ülkemiz üzülerek belirtmek isterim ki, tutuklu 150 gazeteciyle “gazeteci hapishanesi”ne dönüşmüştür. Basın mensuplarını hedef alan bu çağ dışı anlayış sonucu gözaltılar, yeni davalar, hükümler, saldırı ve tehditler, ağırlaşan sansür halen devam etmektedir.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) her yıl dünya genelinde 180 ülkeyi raporlaştırıyor. Bu rapora göre ; Türkiye listede Venezuela, Rusya, Bangladeş ve Irak’ın ardından 157’inci sırada yer almaktadır.
Basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, gelişmesi halinde hem Cumhuriyetimizin hem demokrasimizin hem de hukukumuzun gelişmesine katkı koyacağını ifade eden Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, “Metin Göktepeler, Hrant Dinkler, Uğur Mumcular, Abdi İpekçiler, Ahmet Taner Kışlalılar düşünceleriyle bizleri aydınlatmaya devam edecektir. Biz Metin Göktepe’nin anısı önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. ‘Özgür basın susturulamaz’ diyoruz!.
Sözlerimi Can Yücel’in Göktepe için yazdığı ‘Metin’e Metin Bir Metin’ şiiriyle sonlandırıyorum:
“Metin’in kafasında bir darp var
Polis karakolundan morga kadar
Mosmor
Bir darbe var
yüreğimizde beynimizde
Soruyor bir işaret fişeği
Biz ölerek mi yaşamayı
öğreneceğiz hâlâ…”
Kamuoyuna saygıyla sunarım.”
Hukuki süreç şöyle: Metin Göktepe’nin öldürülmesiyle ilgili davada, 19 Mart 1998 günü karar açıklandı. Sanık 11 polisten 5’ine “kastı aşan fiil neticesinde ölüme neden olmak” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi kararı bozmasının ardından dava yeniden görüldü.
6 Mayıs 1999’da yapılan karar duruşmasında, ilk davada ceza alan 5 polisin yanı sıra 1 polis daha 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi. Mahkemenin bu kararı Yargıtay tarafından onandı.
