AYARSIZ LAMBALARA DA DİKKAT

Türkiye genelinde olduğu gibi Adana’da da son yıllarda trafik sorunu bir hayli artmış durumda. Pek çok sürücü ise bu durumdan oldukça muzdarip…  Çünkü trafik uygulama noktalarında yanı sıra şehir içindeki MOBESE kameralarının devreye girmesi ile birlikte pek çok sürücü trafik cezası uygulandı.

Son yapılan düzenlemeler ile birlikte ise trafik cezaları cep yakıyor. Zaten olması gereken de buydu. Yani verilen ceza, ceza olmanın dışında caydırıcı olması gerekiyor. Şu anda trafiğe çıkan pek çok sürücü eli yüreğinde trafikte ilerliyor cezaya düşer miyim kaygısı ile.

Trafik uygulamalarında daha çok sürücülere alkol testi  yapılıyor, emniyet kemeri takım  takmadığı kontrol  ediliyor  sonrasında da ehliyet ve ruhsat soruluyordu. Ama şimdi MOBESE kameralarının devreye girmesi ile birlikte sürücülerin direksiyon başında telefonla konuşması veya sigara içmesi ve emniyet kemeri takıp takmadığı anında tespit ediliyor.

Trafikteki uygulama ve takip o kadar sıklaştırıldı ki, sürücüler birdenbire artan kontroller karşısında şu anda büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Evet bu uygulamalar ve kontroller bu şekilde sıkı olması gerekiyor. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de trafik terörü var. İşte trafik terörüne vermiş olduğumuz canları en aza indirebilmek için bu tür uygulamalar ve kontroller yapılmalıdır.

Bu rutin uygulamaların haricinde trafikte başka bir sorunlarda buluyor. Bunlardan bir tanesi gündüz veya akşam saatlerinde açılan farlar. Bazı sürücüleri kullandıkları araçların farlarının ayarlarını bilinçli olarak bozdukları söyleniyor. Bu ne kadar doğru ne kadar yanlış işte trafik uygulama noktalarında bunların da kontrol edilmesi gerekmiyor mu?

Bence gerekiyor. Çünkü; akşam saatlerinde araç kullanmak pek çok sürücü için büyük bir eziyete dönüşüyor. Arkadan veya karşıdan gelen aracın farları ayarsız ise bir anda o sürücünün gözlerini alıyor ve etrafı zifiri karanlık görmesine neden oluyor. Şöyle ki eğer araç arkadan geliyorsa ve farları ayarsız ise bir anda önde giden aracın dikiz aynalarına yansıyor ve bu aracı kullanan kişinin gözüne 3 ayrı aynadan şiddetli bir ışık yansımaya başlıyor. Aynı şekilde eğer karşıdan gelen aracın farları ayarsız ise yine karşısından gelen aracın sürücüsünün gözünü rahatsız ediyor. Bu durumdan pek çok sürücü rahatsız oluyor ve aslında bu durum kazalara da davetiye çıkarıyor elbette.

Öte yandan bir de bu işin normal farlara ek olarak açılan sis lambaları işkencesi var. Adı üstünde sis lambası fakat ortada hiçbir olumsuz hava olmamasına rağmen aracındaki sis lambalarını açan sürücüler var. Yaz mevsiminde bile sis lambası kullanarak trafikteki diğer sürücülerin resmen can güvenliğini tehdit eden sürücüler var.

Bir de aracındaki standart lambalara ek olarak aracının farklı yerlerine değişik göz kamaştırıcı lambalar ilave ettiren sürücüler var. Ve bunları uygulama noktasında emniyet güçleri görüyor.
Bu kadar sıkı denetim yaparken bu ayrıntıyı da görmek gerekmiyor mu? Çünkü direksiyon başındaki bir insanın anlık da olsa gözlerinin kamaşması veya gözlerinin önünün kararması kazaları davetiye çıkarmıyor mu?

Bence bu durumla ilgili bir an önce yetkililer tarafından bir çalışma yapılmalı ve bu şekilde trafiğe çıkan ve trafikteki diğer sürücülerin can güvenliğini tehlikeye düşüren kişilere para cezasının yanı sıra hapis cezası bile verilmelidir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor