Ayhan Barut, “Sorunun kaynağı AKP iktidarıdır”
(HABER MERKEZİ)- Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, yaptığı yazılı açıklamayla yurtdışına ihraç edilen tarım ve gıda ürünlerinde zirai ilaç (pestisit) kalıntıları nedeniyle yaşanan soruna AKP iktidarının neden olduğunu söyleyerek, “Halk sağlığının korunması, ülke ekonomisi, tarımı ve çiftçiler için adıl atılmalıdır. Tarım ve gıdada pestisit sorununa iktidar neden oluyor” dedi.
Halk sağlığının korunması, ülke ekonomisi, tarımı ve çiftçiler için adım atılması gerektiğine dikkat çeken Barut, pestisitle alakalı yaşanan aksaklıklar ve eksikliklerin etkin denetimler, tarımsal üretim ve üreticinin desteklenmesiyle çözüleceğini, ziraat mühendislerinin bu alanda tamamen yetkilendirilmesiyle çözüleceğini söyledi. İktidarın gelişi güzel adımlarla sorunu çözmekten ziyade büyüttüğünü aktaran Barut, “Bunun neticesinde ülke tarımı ve çiftçisi, ülke ekonomisi ciddi zarar görüyor. Halk sağlığının tehlikeye atılması da sorunun daha önemli boyutuna işaret ediyor. Pestisit ve ihraç ürünlerin iadesi konusunda sorunun kaynağı AKP iktidarıdır” dedi.
“YETKİ ZİRAAT MÜHENDİSLERİNDE OLMALI”
Ziraat mühendisi, zirai ilaç bayisi ve çiftçi olarak tarımsal üretimde pestisit kullanımıyla ilgili görüşlerini ifade eden CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, yapılması gerekenleri aktarıp önerilerini paylaştı. Halka yeterli, sağlıklı ve güvenli gıda sağlayabilmek için hem yüksek verimli hem de nitelikli tarımsal ürünler yetiştirilmesi gerektiğini kaydeden Barut, “Bu çerçeveden bakıldığında tarım ilaçları ve tarımsal ilaçların kullanımı bu ülkenin bir gerçeğidir. Tarımsal ilacın Türkiye’deki pazarı 600 milyon Dolar civarında seyrediyor. Zirai ilaç sektöründe konunun uzmanları söz sahibi olması gerekirken, ilgili ilgisiz herkesin konuştuğu dönemler var. Kabul edilmeli ki, zirai ilaçların doğaya, çevreye, insan sağlığına ciddi etkisi var. Ülkemizde farklı agro ekolojik koşullarda yetişen ve kültürel öneme sahip olan onlarca ekonomik açıdan önemli kültür bitkisi var. Bu bitkilerin üzerinde de 500 civarında hastalık, zararlı, yabancı ot etmenleri bulunmaktadır. Bunların kontrolü ve tarımdaki zararlarını önlemek için tarımsal ilaçların kullanılması gerekiyor. Zirai ilaç kullanımıyla alakalı ziraat mühendislerinin etkin biçimde tek yetki sahibi olması gerekiyor” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN DOĞRU ADIM ATMAKTIR”
Tarımsal üretimde pestisit kullanımıyla ilgili yüzde 65 oranındaki verim değişkenliğine değinen Barut, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Burada doğru olan, yetkin ziraat mühendislerinin pestisit konusunda tümüyle yetki ve söz sahibi hale gelmesidir. Bilindiği gibi, 16’ncı yüzyılda bilim insanı ve kimyager Paracelsus, ‘Tüm maddeler aslında bir nevi zehirdir. Zehirle ilacı birbirinden ayıran tek fark dozdur’ demiştir. Bu sözle ilgili, tarımda 4D formülü geliştirilmiştir. Bu ise doğru ilacı, doğru zamanda, doğru ürüne, doğru dozda uygulamaktır. Bu ilkeye uyulursa zehirlilik oranı kalkar, biter. Bunun kontrolünü sağlayabilecek etkin, ehliyetli, uzman olan ziraat mühendisleridir. Türkiye’de yaklaşık 7 bin civarında pestisitlerle ilgilenen, çiftçiye ulaştıran zirai ilaç bayi var. Ancak zirai ilaç bayilerinin tamamında ziraat mühendisi olması gerekirken bu sayının yaklaşık yüzde 75 olduğunu görüyoruz. Ne zaman ki sayıyı yüzde 100’e çıkarırsak yani etkin, ehliyetli, liyakatli insanların kontrolüne bırakırsak bu alanda başarıya ulaşabiliriz. Uygun bir dozda, uygun bir üretimi, uygun bir verimi yakalayabiliriz. Pestisitlerle ilgili sürekli Avrupa Birliği’yle kıyas yapılıyor. Tarım ilaçları Avrupa Birliği’ne bağlı ülkelerde, Hollanda’da hektara 16 ile 18 kilogram kullanılıyor. İtalya’da hektara 7 kilogram, Belçika’da hektara 11 kilogram kullanılıyor. Türkiye’de hektara 2 kilogram, en yoğun kullanılan bölgelerde ise hektara 3 kilogram kullanılıyor.”
“ÖNERİLERİMİZ DİKKATE ALINSIN”
Tarımsal üretim, gıda ürünlerinde pestisit kalıntıları ve halk sağlığının korunmasına dair önerilerini paylaşan Barut, şunları kaydetti:
“Bu iktidarın getirmiş olduğu bitki koruma ürünleri bayiliği açmak için bir sınava zorunluluğu var. Ziraat mühendislerine bu sınav zorunluluğunun kaldırılması gerekiyor. Çünkü bu meslektaşlarımız, Ziraat Fakültesinde yetkin ve etkin eğitimini, donanımını almışlardır. Tarım ilaçlarının mevcut ruhsatlarının kriterlerini yeniden gözden geçirerek doz ve ruhsatların güncellenmesi gerekiyor. Özellikle sahte ve kaçak ilaç kullanımı önlenmeli, bunların yurda girişi engellenmelidir. Sahte ve kaçak ilaçların komşu ülkelerden ‘daha ucuz, düşük formülasyonlar’ şeklinde ülkemize girişinin de yasaklanması lazım. Tek bir şirket üzerinden haksız kazanca neden olan tarımsal ilaçlarda ve gübrelerde uygulanan barkod ve karekod uygulamasının da kaldırılması gerekmektedir. Zirai mücadele ilaçları tehlikelidir ancak doğru kullanıldığında verim artışına neden olur, tehlikeli olmaktan çıkar. Tüm bunların kontrolünü sağlayacak olan ziraat mühendisidir. Avrupa Birliği’nde yasaklanan ilaçların da ülkemizde alternatifinin bulunması koşuluyla yasaklanması gerekmektedir. Tarımsal ürünlerde ilaç kalıntısına karşı diğer bir önlem de son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye dikkat edilmesidir. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, sektörün geleceği, doğa, çevre ve insan sağlığının korunması için pestisitlerle ilgili önerilerimizin dikkate alınmasını istiyoruz.”