AYHAN BARUT; “TARSİM TEMİNATI KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ” DEDİ

Ayhan Barut, zirai don felaketinin ardından kurulan Meclis Komisyonu’nda 3.5 ayı geçen sürede mağdur çiftçilerin hala yaralarının sarılmamasına tepki göstererek, “Mağdur çiftçinin hala yaraları sarılmadı. Zirai don zararı 21 milyar lira olarak hesaplandı, çiftçiye ödenen ise 1 milyar lira. TARSİM yükü hafifletilsin, teminat kapsamı genişletilsin” dedi.

(HABER MERKEZİ)-Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu, Zirai Don Araştırma Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, komisyonda yaptığı konuşmasında zirai don felaketinin ardından kurulan Meclis Komisyonu’nda 3.5 ayı geçen sürede mağdur çiftçilerin hala yaralarının sarılmamasına tepki gösterdi.

Resmi verilere göre zirai don zararının yaklaşık 21 milyar lira olarak hesaplandığını belirten Barut, “Mağdur çiftçilere yapılan ödeme tutarı ise yaklaşık 1 milyar lira civarında. Derhal TARSİM teminatı kapsamı genişletilmeli, üreticilerin yüksek poliçe yükü hafifletilmeli, sigortası olsun olmasın bütün üreticilerin zararı eksiksiz karşılanmalı” dedi.
“TARSİM’İ İŞLEVSEL HALE GETİRMEK LAZIM”
Türkiye’de Şubat-Nisan döneminde yaşanan zirai don olayının sonuçlarının araştırılması, üreticilerin ve tarımsal ürünlerin uğradığı zararların tespiti ve gelecekte yaşanabilecek benzer olayların etkilerinin en aza indirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu toplantısında konuşan Ayhan Barut, TARSİM uygulaması ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün sunumlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ziraat mühendisi ve çiftçi kimliğiyle zirai don felaketine ilişkin açıklamalarda bulunan Komisyon Üyesi Barut, “Meclis’ten sesleniyoruz, basından sesleniyoruz, sorunlara pek çare, çözüm bulamıyoruz. TARSİM’i aslında çok önemsiyoruz, işleyişi düzgün olursa muazzam bir katkı sunacağını düşünüyoruz. Derdimiz burada bağcı dövmek değil üzüm yemek. TARSİM’i işlevsel hale getirmek lazım. TARSİM ile ilgili fiili durumda yaşanan sorunlar oldukça fazla” diye konuştu.
“TARSİM FİİLİ OLARAK İŞLEMİYOR”
Son yaşanan zirai don felaketi nedeniyle çiftçilerin zararlarının çok büyük boyutta olduğuna dikkat çeken Barut, konuşmasına şöyle devam etti:
“Maddi anlamda zirai don nedeniyle 6 Şubat depreminin maddi boyutuna yakın bir felaketle karşılaştık. TARSİM hesabıyla 21 milyar zarar olduğu söyleniyor ama ülkede 100 milyarlarca liranın üzerinde olduğunu düşünüyoruz. TARSİM ödemesi ise 1 milyar lira civarında yapılmış şu ana kadar. Bu son afette, TARSİM olsun olmasın aslında üreticinin zararının karşılanmasını defalarca gündeme getirdik. TARSİM konusunda kapsayıcılık açısından da üretici lehine de düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. TARSİM ücretleri gerçekçi değil, üreticilerin çoğunluğu bundan kaçınıyor. TARSİM’in uygulaması da işlevsel değil. Niye? Uygulanan metot, yönetim, yöntem hepsi farklı bir hâlde ve karmaşık duruma sokuyor. Sıcak veya don veyahut dolu, fırtına gibi afet yaşanıyor, bahçede, ağaçta ürün dökülüyor, meyve buna dahil edilmiyor. Doğu Akdeniz Bölgemizde 20-25 Şubat tarihlerinde bir don yaşandı, çok büyük bir zarar verdi. TARSİM ise çiçeği ve meyveyi ayrı, ağacı ayrı, sebzeyi başka değerlendiriyor. Olan çiftçiye ve tarımsal üretime oluyor. Keşke hiç don olmasaydı da TARSİM’in kapısını çalmasaydık. Burada üretici çok mağdur oluyor.”
“RAPORLAR GERÇEKÇİ DEĞİL”
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) uygulamasına ilişkin eleştirilerini sürdüren Barut, şunları söyledi:
“Banka ve kooperatiften kullanılan krediler için de TARSİM zorunluluğu getiriliyor ancak hasar tespiti için eksperler çağrılmalarda geç kalıyorlar. Tuttukları raporlar da gerçekçi değil, pratikte çiftçinin yaşadığı, üreticinin yaşadığı gerçeklerle örtüşmüyor. Yüzde 40 hasar oluşuyor ama ağacın üzerinde meyve varsa neredeyse sıfır hasar çıkıyor. Yani tarım eksperleri bu anlamda bilimsel ve fiilî durumlara göre hareket etmemiş oluyor. Bu da üreticiyi çok mağdur ediyor, kendi belirledikleri şablonlar üzerinden hareket ediyor, çok bürokrasi uygulanıyor yani tabiri caizse kılı kırk yarıyorlar, tuttukları hasar tespit oranlarında da hepsinin ayrı ayrı düşünceleri var, bunların hepsi birbiriyle çelişiyor. Sonuçta mağdur olan üretici oluyor. Türkiye’de bilinen bir ÇKS kaydına göre 2 milyonun üzerinde çiftçi kaydı var, 2 milyon 100 bin gibi ama Bakanlık kayıt sistemlerine göre tarımsal yaklaşık 2,9 milyon civarında destekten yararlanan çiftçi var. Sadece ne kadarı TARSİM yaptırıyor biliyor musunuz? 1 milyon kişi yaptırıyor, o da zorunluluktan yaptırıyor. Prim tutarları, miktarları çok yüksek. Prim düşük olmak zorunda, düşük olmalı. Tarımın başka koruyucusu, kollayıcısı yok ki, tarım rekabete terkedilemez ki, özel sigorta şirketi değil ki TARSİM, tabii ki tarımın lehine bunları düzenlemiş olacaklar.”
“AMAÇ ÇİFTÇİYİ DESTEKLEMEK OLMALI”
Türkiye’de 65 ilde zirai don felaketi yaşandığını anımsatan ancak henüz yaraların sarılmadığını ifade eden Barut, “TARSİM uygulamasında üretici lehine yeniden bir düzenleme yapılması gerekiyor. Yani tarım sigortasını çiftçinin yapabilmesi için, önümüzdeki yıllarda dondan, doludan, sıcaktan, poyrazdan kurtarılması için sizin bu tarım sigortasında, TARSİM’de köklü bir şekilde değişiklik yapmak gerekiyor; günün koşullarına, gerçeklerine ve çiftçi şartlarına uygun getirilmesi gerekiyor. Birçok eksiklikler var teminatlarda, say say bitmez; kapsamları genişletilmeli, poliçe fiyatları uygun hâle getirilmeli. Fiyatlar uygun olsaydı bütün çiftçi TARSİM yaptırmaktan vazgeçmezdi ya da kaçmazdı. Çiftçi üretmezse, üretemezse aç kalırız, kıtlık yaşarız. Onun için, burada amaç çiftçiyi desteklemek olmalı” şeklinde konuştu.
“BİR ARPA BOYU YOL GİDİLMEDİ”
Toplantıda bürokratların “Dona karşı hızlı bir şekilde sahada aksiyon alıyoruz” sözlerine tepki gösteren Ayhan Barut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Nasıl hızla aksiyon aldıklarını merak ediyoruz. Zirai donun üzerinden üç buçuk ay geçti. Nisan ayındaki donun ardından da komisyonu gecikmeli kuruldu. Komisyon olarak hala sahaya çıkılmış değil. Çiftçi şu anda sökeceği ürünü, dondan zarar gördüyse sebzesi, meyvesi, hepsinin yerine ya yenisini dikti ya da kuruyanları kaldırdı, attı. Nasıl bir hızlı aksiyon aldınız? Cumhurbaşkanı çıktı, ‘TARSİM olanın, olmayanın zararını telafi edeceğiz’ dedi ama TARSİM’li olmayanın eline şu ana kadar geçmiş, maddi zarar ve ziyana karşı bir şey yok. Geçmiş yıllara göre bu dönemdeki en ağır don afetini yaşadık. Ne yapıldı ortada? Adana’da yani güney illerde Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay’da, 20 Şubat ile 25 Şubat arasında don yaşandı, üç buçuk ay oldu; daha bir arpa boyu yol gitmemişiz. Devlet de çiftçisini desteklemek zorundadır. Çiftçinin desteklenmesi lazım. TARSİM’i hep birlikte yeniden güncelleyelim.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor