Ayhan Barut’tan salgına karşı çözüm çaÄŸrısı

(HABER MERKEZİ)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, salgınla mücadelede tarımsal üretim, esnaf ve yurttaÅŸlar için açıklanan önlem-destek paketlerinin çok yetersiz olduÄŸuna dikkat çekip gerçekçi ve çözüm üreten önlemler alınması için seferber olunmasını istedi. SaÄŸlık ve ekonomi anlamında küresel tehdide karşı ulusal ölçekli çözüm planlarının ortak akılla masaya yatırılmasını isteyen Barut, halk saÄŸlığının korunması ve toplumun tüm kesimlerinin ekonomik-sosyal gereksinimlerinin karşılanması, borçlarının ödenmesi ve insanca yaÅŸam koÅŸullarının saÄŸlanması için ‘seferber’ olunmasını talep etti.
“BU KRİZ DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK”
Koronavirüs salgını nedeniyle, zaten ekonomik ve siyasi kriz içindeki Türkiye’nin çok daha büyük bir ekonomik ve sosyal krizin içine girdiÄŸini aktaran Ayhan Barut, “Bu krize çare bulması gereken tek adam iktidarı, yanlış politikalarda ısrar ederek çözüm üretmek yerine adeta krizi körüklüyor.  Herkes biliyor ki artık bu salgın süreci, artık her ÅŸeyin daha farklı olacağı bir süreci getiriyor. Yani dünyada hiçbir ÅŸey artık eskisi gibi olmayacak ve ekonomik, sosyal, siyasal bir sürü yeni sonuç doÄŸuracak. Krizi görüp deÄŸiÅŸimi gören, yurttaÅŸların gereksinimlerine yanıt veren siyasi anlayış çözüm için avantajlı olacak. Tarımdan saÄŸlığa, eÄŸitimden ulaşıma kamusal hizmetin önemi açıkça ortaya çıktı” dedi.
“ORTAK AKILLA, ETKİN ÇARELER BULUNMALI”
Türkiye’nin uzun süredir ekonomik krizle boÄŸuÅŸtuÄŸuna dikkat çeken Ayhan Barut, şöyle konuÅŸtu:
“Mevcut ekonomik krize çözüm bulunmamışken, ÅŸimdi bu salgın felaketiyle boÄŸuÅŸuyoruz. Üstelik 8 milyonu aÅŸan iÅŸsizimiz, 18 milyar dolar civarına düşen net döviz rezerviyle bu krizi atlatmak kolay deÄŸil ama imkansız da deÄŸil. Tek adam rejiminin batırdığı ekonomiyi ayaÄŸa kaldırmanın yolu elbette üretimden geçiyor. Bunun için öncelikle yanlışta ısrar edilmemeli, üretimi bitiren, tüketime dayalı ekonomik politikalar terk edilmeli. Salgınla mücadelede geliÅŸmiÅŸ ülkeler yurttaÅŸlarını, işçilerini, esnafını, çiftçisini, sanayicisini yani ekonominin tüm bileÅŸenlerini korumak, ekonomik döngünün zarar görmesini engellemek için ciddi tedbirler aldı. Yüz milyarlarca Dolar ve Euro destek paketi açıklayıp kamuoyuna ‘Kimse yalnız deÄŸil, asla zarar görmeyeceksiniz’ dediler. Türkiye ise maalesef yetersiz destek paketleri açıklayarak yoksulluk tablosunun büyümesine, çözüm üretmeyerek krizin derinleÅŸmesine neden olan adımlar atıyor. İşte bu nedenle üretime, üreticiye, esnafa, emekliye, öğrenciye, iÅŸsize, sanayiciye destek istiyoruz. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerini, ekonomik ve sosyal hayatın tüm bileÅŸenlerini kapsayan Ekonomik ve Sosyal Konsey’in toplanmasını, ortak akılla ekonomik ve sosyal etkin tedbirler almasını istiyoruz.”
“MİLYONLAR ÇÖZÜM BEKLİYOR”
Tek adam rejimi ve ekonominin başındaki anlayışın krizin farkında olmadığına dikkat çeken Ayhan Barut, şunları belirtti:
“Ülkemizde salgınla mücadele kapsamında açıklanan tedbirlerin yetersizliÄŸi siyasi anlayışın konunun ne kadar uzağında olduÄŸunu gösteriyor. Lokantalardan okullara, berber ve kuaförlerden eÄŸlence yerlerine, kahvehanelerden güzellik merkezlerine onca sektörden yüz binlerce iÅŸyeri kapandı. Sadece kapanan 79 bin 944 kahvehane nedeniyle 259 bin 758 çalışan iÅŸsiz kaldı. Halk eÄŸitim merkezi ve okullardaki 190 bin ücretli öğretmen ve usta öğretici ücret alamıyor. Destek paketinden yararlanması istenen 1 milyon 700 bin esnaftan sadece 264 bini borcunu erteleyebilecek. Halka destek için 1 milyon 800 bin yoksul aileye sadece 2 milyar lira ayrılmış. Yani ev başına 1 yıl boyunca 1.100 verecekler. Buna çözüm üretmek denilebilir mi? Bu tabloyu ve yaklaşımı kabul etmiyoruz. Milyonlarca insanın saÄŸlığı, iÅŸi ve aşı tehlikedeyken, bir avuç yandaÅŸa rant dağıtmak için İstanbul Kanalı ihalesi yapılmasını kınıyoruz. Millet can derdinde, onlar rant derdinde. Utanmaları da yok.”
“KOÅžULSUZ BİÇİMDE ESNAF DESTEKLENMELİ”
Salgınla mücadele kapsamında açıklanan destek paketlerinin yetersizliğine işaret eden Ayhan Barut, şöyle dedi:
“Koronavirüs salgınından olumsuz etkilenen kesimleri rahatlatmak için açıklanan paketler yetersiz ve uygulamada bazı aksaklıklar, esnafından çiftçisine herkese çıkarılan zorluklar var. Ekonomiyi desteklemek için açıklanan esnaf kredi paketlerinde yer alan bazı ÅŸartların gözden geçirilmesi zorunludur. Esnaf ve sanatkarların yararlanabileceÄŸi ÅŸekilde bunların düzenlenmesi gerek. Borçsuz esnaf bulamazken, borçlu esnafın destekte kapsam dışı bırakılıyor. Kredi baÅŸvurusunda bulunacaklarda ‘SGK ve vergi borcu yoktur’ ÅŸartı aranıyor. Daha önce kredi kullananlar yararlanamıyor. Destek paketinden son 5 yıl içerisinde Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifleri ile KOSGEB aracılığıyla kredi kullanmamış esnaf ve sanatkarlara imkan tanınıyor. Bu ÅŸartlar altında kimsenin bu krediyi kullanma imkanı yok. Eli boÅŸ dönen, umudu kırılan ve inancı zayıflatılan esnafa bunu yapmaya hakkınız yok. Esnafın krediye kolay ulaÅŸabilmesinin yolu açılmalı, koÅŸulsuz biçimde esnafa destek verilmeli. Destekten yararlanma ÅŸartları esnetilmeli ve gerçekçi önlemler alınmalıdır.”
“TARIMA VE ÜRETİCİYE YETERLİ DESTEK VERİLMELİ”
Salgın nedeniyle güvenli gıdaya erişimin ve tarımın öneminin bir kez daha net biçimde ortaya çıktığını dile getiren Ayhan Barut, şunları söyledi:
“Herkes biliyor ki tarım arazilerini korumayan, girdi maliyetlerini düşürmeyen, üretime ve üreticiye destek vermeyen, yalnızca ithalata dayalı politikalarla çözüm bulmak mümkün deÄŸil. Derhal kamusal ve ulusal tarım politikaları hayat bulmalıdır. Tarım alanları korunarak, üretim ve üretici odaklı çözümler geliÅŸtirilmeli ve bu kalıcı hale getirilmelidir. Üretim arttırılmalı, ürün çeÅŸitliliÄŸi ve üretim sürekliliÄŸini saÄŸlayan tarımsal üretim planlamasıyla kesin çareler bulunmalı. Tarımda ithalat yerine üretim ve üreticiye destek anlayışıyla tarımsal destekler yeterli düzeye getirilmelidir. Her koÅŸulda üretmeye devam etmek, üretimi ve üretenleri desteklemek temel amaç olmalıdır. Tarımda ve gıdada, ülke olarak kendimize yetebilmemiz için, gıda güvenliÄŸi ve gıda güvencesi için, gecikmeden, derhal, yerli üretime ve istihdama dayalı bir seferberlik baÅŸlatılmasını istiyoruz. Bu doÄŸrultuda, ekim-dikim zamanı üreticilerimizin tarımsal faaliyetlerine daha çok destek olunmalı, tohum, gübre, zirai ilaç ve temel girdiler için harekete geçilmelidir. Üreticilerin borçları faizsiz ertelenmeli, destek ödemeleri peÅŸin ve acil olarak yapılmalı, üreticiye üretimi sürdürmesi için faizsiz kredi desteÄŸi, ayni ve nakdi yardım yapılmalıdır.”
“YURTTAÅžLARI KORUYACAK DÜZENLEMELER YAPILSIN”
Salgın tehdidinin halk sağlığının yanı sıra ekonominin tüm paydaşlarını olumsuz etkilediğini aktaran Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Elbette dünya tarihinin tehdidini yaşıyoruz belki. Dünya liderleri vatandaÅŸlarına ‘Siz parayı deÄŸil, saÄŸlığınızı düşünün’ diyerek etkin önlem paketleri açıklıyor. Bizim iktidar ise bir avuç yandaşın rantını gözetiyor. YandaÅŸlarına milyarlarca dolarlık ihale dağıtanlar, halka yalnızca sabır ve dua tavsiye ediyor. İnsanlarımız evine ekmek götürmenin, borcunu ödemenin, kirasını, elektrik, doÄŸalgaz, ısıtma, su faturasını ödemenin derdinde. Sosyal devlet, yurttaşın saÄŸlığına, iÅŸine ve aşına sahip çıkıp herkesi rahatlatacak kararlar almak zorunda. Kriz fırsatçılığı yapanlara göz açtırılmamalı, ücretsiz izin ve iÅŸten çıkarmaları engelleyecek yasal düzenlemeler yapılmalı. VatandaÅŸa ‘Kendi olaÄŸanüstü halini ilan et’ diyenler, insanların asgari ihtiyaçlarını karşılamalı. Bu yapılırsa salgınla mücadele baÅŸarılı olur, halk saÄŸlığı korunur ve ekonomik-sosyal yaÅŸam bozulmaz.” 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor