BABANIZIN HAYRINA TAŞIMIYORSUNUZ

Adana’da basın çalışanlarının en muzdarip konuların başında gelir otobüs şoförlerinin yaptıkları can sıkıcı tavırlar.
Herkesin bildiği üzere basın kartı sahibi olan gazeteciler, şehir içi ulaşımdan ücretsiz yararlanabilmektedir. Basın Kartı Yönetmeliğine göre Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilen Basın Kartına sahip kişiler bu haktan yararlanabilmektedir. Üstüne basa basa vurgulamak istiyorum ki bu hak biz basın çalışanlarına Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilmiştir.
Ancak gelin görün ki basın çalışanları Adana’da maalesef ki bazı kendini bilmez kaba saba şoförler yüzünden bu haklarını kullanmaktan çekinir hale geldiler. Sanki babalarının hayrına taşıyorlarmış gibi kartını bastığınızda ya oflayıp pofluyorlar yada size laf soka soka yollarına devam ediyorlar.
Siz Ya Sabır çeke çeke cahile uymayım diye yolun bitmesini beklerken onlara uymamak için adeta kendinizi sıkıyor, kasıyorsunuz.
Böyle bir olay geçen gün ben ve meslektaşım Halil İbrahim Uğur’un başına geldi maalesef. Zaten sürekli şoförlerin asık suratlarını çekiyoruz da bu kadar ileri gidenini görmemiştim. 6 Ağustos Cuma günü Kozan Yolundan Çatalan Yoluna döndükten sonraki ilk durakta saat 15,30-16,00 arası 19/b numaralı mavi can olarak tabir edilen özel halk otobüsüne bindim. Arkadaşımın yanımda da 4 yaşındaki oğlu vardı. Otobüs durdu, merdivenlerinden çıktık ve tam kartı okutacakken otobüsün şoförü serbest kart olduğunu görünce basma basma bıktık sizlerden diyerek o kadar yolcunun içinde rencide edercesine söylendi ve nihayetinde kartımızı bastırmadı. İnmemiz gereken yer halı saha olarak tabir edilen durağa varmadan ayağa kalktık.
Adamın yaptığı o kadar kabalığa rağmen erkenden kalktık ve halı sahada inebilir miyiz diye seslendim. Seslenir seslenmez senin halı sahan burası diyerek bizi ineceğimiz yere neredeyse 500-600 metre mesafe varken orada indirdi.
Şimdi ben sormak istiyorum bu şoförlerin bağlı oldukları bunlardan sorumlu olan kişilere.
Bu şoförler kime kafa tutuyorlar ve kiminle inatlaşıyorlar. Ben bunu bireysel algılamıyorum çünkü tanımam etmem. Bunlar bu kartı bize verenlere kafa tutuyorlar ve onları yok saymaya çalışıyorlar. Ben de buradan söylüyorum bunların sorumlu oldukları kişilere; Sizler şoförlerinize kurallara başkaldırmayı, verilmiş hakları engellemeyi mi öğütlüyorsunuz yada kararı verenlerin verdikleri kararları mı yok sayıyor ve saydırıyorsunuz!
Amacınız tam olarak nedir sizlerin?
Bu terbiyesiz şoförün otobüsünün plakasını alamadım ancak dediğim tarihte dediğim saatler arasında üzerinde Adana Demir Spor forması olan ve yüzünde maskesi olmayan sakallı ve genç şoförü sorumlu olduğu kişilere şikayet ediyorum.
Unutmayın sayın şoförler ve bunların bağlı olduğu kişiler kimseyi babanızın hayrına taşımıyorsunuz, bizlere lütufta da bulunmuyorsunuz. Herkes gibi işinizi doğru yapın yapın ki bir de sizlerin kural tanımazlıklarınıza kafa yormak zorunda kalmayalım.