Bana “Baak” dedikten 2 saniye sonra … “lavacı” derler deyip gençler birbirlerine takılırdı yıllar önce. Gerçi halen bu şakayı yapanlar var. Masumiyet kokan, safça gülümseten şakalardı…
Ta ki 1997 yılına kadar. O yıl baklavanın tadı kaçtı. Baklava çaldıkları için çocuklar hapis cezası aldılar.
Gasp yaptılar ya da başka hukuki nedenler sıralayanlara laf yetiştirmeye gerek yok! Sonuçta vicdanları kanatan bir davaydı…
Aradan neredeyse bir ömür geçti, nerden çıktı şimdi bu dava dediğinizi duyar gibiyim. Hemen mevzuya giriyorum.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden kara kutudaki bilgi ve belgeleri paylaşmaya devam eden Sedat Peker, son olarak öyle bir iddiada bulundu ki, yenilir yutulur gibi değil.
Eski Başbakanlardan rahmetli Mesut Yılmaz’ın, “Kumar oynarken dayak yediği” görüntüleri karşılığı hapisten çıkarıldığı ve 5 milyon dolar da para aldığını iddia etti.
Aracılık yapanın da şu ünlüüü Mehmet Cengiz olduğunu söyledi…
Yasa dışı ilişkiler ağına kimin takıldığı, kimlerin bu olaylara bulaştığı tarafıyla ilgilenmiyorum. Gün gelir kirli çamaşırlar ortaya çıkar nasılsa.
Takıldığım taraf, “Çocuklar baklava çaldıkları için tutuklanırken” dönemin Başbakanının, rüşvet verip kasetini alması, içerideki mahkumu dışarı çıkartması…
Olaya bakar mısınız?
Adalet çarkının dişlileri nasıl kırılıyor, parası, gücü olana adalet vız geliyor, yasaların gücü garibanlara yetiyor. Yani yukarıdaki bahisten bu sonuca ulaşırsak hata yapmış sayılmayız diye düşünüyorum…
Devlet nedir, ne değildir, iktidarlar neyi temsil eder, sınırları nelerdir?
İktidar eşittir devlet midir?
İktidardakiler, kendilerini devlet zannettiklerinde nasıl tehlikeler ortaya çıkar?
Bu soruların her birine kitaplar dolusu yanıtlar yazmış zaten bu tanımları yapan bilim insanları. O nedenle burada devlet üzerine ahkam kesmeye gerek yok!..
Lakin iddialar doğruysa rahmetli Mesut Yılmaz’ın siyasi hayatının devamını sağlamak için kendini devlet yerine koyarak yasaları deldiği sonucuna ulaşıyoruz…
Şimdi yapılması gereken nedir?
Siyasilerin yasalara hesap vereceklerini bilerek adımlar atmasını sağlayacak bir düzen inşa edilmeli…
Her gelen yasaları kendine göre işletirse, adalet mekanizması aşınmaya başlar devlete güven sarsılır…
Bir dip notla bitirelim yazıyı; baklava çalan çocukların tutuklanması için elinden geleni yapan şirketin sahibi Zat-ı muhteremin(!), FETÖ üyeleriyle bir zamanlar afiyetle çok baklava yediği ortaya çıkmıştı.
